Ýsveç’te Kürt Zerdüşt tapınaðının açılışı yapıldı

Ýsveç’te Kürt Zerdüşt tapınaðının açılışı yapıldı

Hafta sonu Ýsveç’in Başkenti Stockholm’un Sollentuna semtinde dünyanın ilk Kürt Zerdüşt tapınaðının açılışı yapıldı. Kürdistan Zerdüşt Cemaati’nin düzenlediði açılış törenine Kürdistan’ın deðişik parçalarından aydınlar ile bazı örgüt ve partilerin yöneticileri de katıldılar.

Ýsveç Devlet Televizyonu, SVT’nin başından sonuna kadar çekimini yaptıðı açılış töreninde konuşma yapan din adamı Andaz Hawezy Kürdistan’ın 400 yıl iki büyük güç, Hiristiyan Bizanslılar ile Arap Müslümanlar arasında mücadelenin ortasında kaldıðını söyledi. Tüm olanlara raðmen Kürtlerin kültür ve geleneklerini koruduklarını, ancak Zerdüşt dininin vecibelerini yerine getirme hakkını kaybettiklerini ifade etti. Yaşamı boyunca Zerdüşt’ün peygarber olduðunu bilmeyen tek bir Kürde bile rastlamadıðını, Zerdüşt’le ilgili bilgilerin kuşaklardan kuşaklara sözlü olarak aktarıldıðını belirtti. 1300 yıl sonra ilk Kürt Zerdüşt tapınaðını Stockholm’de kurmaktan onur duyduklarını da vurguladı. Stockholm Zerdüşt Derneði’ni temsilen bir konuşma yapan Hintli Guatam Bhattachayya Kürtlerin Zerdüşt tapınaðını açmalarının tarihi bir olay olduðunu vurguladıktan sonra Stockholm’deki tapınaðın Ýskandinavya’da ilk kurulan Zerdüşt tapınaðı olduðunu ancak kapılarının her türlü inanç ve dinden insanlara açık olduðunu söyledi. Zerdüşt dininin bir zamanlar Akdeniz’den Hindistan’a, Orta Asya’dan Yemen’e kadar uzanan bölgede hakim olduðunu, ancak baskılar sonucu gerilediðini ve şu anda dünyada sadece 200 bin civarında Zerdüşt olduðunu ifade etti. Zerdüşlerin 1400 yıldır baskı altında olduklarını hatırlatan Bhattachayya Kürtlerin Stockholm’deki tapınaðı açmaları ile birlikte Zerdüştlüðün Hindistan ve Ýran’ın yanı sıra üçüncü bir ayaða sahip olduðunu söyledi.

Ýran, Hindistan, Tacikistan, Azerbaycan ve Kürdistan’da bir çok insanın köklerine geri dönme, bazı aydınların da kültürel nedenlerle Zerdüştlüðe yöneldiklerine dikkat çektikten sonra, Zerdüştlüðün bir felsefe olduðunu, Zerdüştlerin bir şeye inanmak zorunda olmadıklarını söyledi. Zerdüştlükte inancın deðil düşünmenin ve harekete geçmenin önem taşıdıðını, zaten Zerdüşt’ün kendisinin bir peygamber deðil bir filozof olduðunu ifade etti.

Tapınaklarda sürekli ateşin yanmasından dolayı Zerdüştlerin ateşe tapmakla suçlandıklarını ancak kendilerinin ateşe tapmadıklarını ve onu sadece aydınlıðın, iyi ve güzel şeylerin sembolü olarak gördüklerini söyledi.

Soykırım karşıtı insan hakları örgütü Kurdocide Watch CHAK Başkanı Azad Heyder Zerdüştlüðün bin yıldan beri yasaklandıðını, açılan tapınaðın Kürtlerin birbirlerine daha da yakınlaşmalarına katkıda bulunacaðına olan inancını dile getirdi.

PJAK’tan Gafur Muhammedi Orta-Doðu’daki son gelişmeler ve Kürt halkı üzerindeki baskıları gündeme getirdi ve Kürtlerin baskı ve saldırılara karşı birlikte hareket etmelerinin önemine deðindi. Bin yıl sonra açılan Kürt Zerdüşt tapınaðının Kürtlerin birliðine katkıda bulunması temenisinde bulundu.

Ezidi Kürlerinin örgütü, Yarsan Demokratik Hareketinden Nasrin Mohammadi, Tiyatro sanatçısı Kemal Görgü, Yazar Bilal Görgü de Zerdüştlüðü konu alan kısa konuşmalar yaptılar. Kürt sanatçıların saz çalarak Kürtçe ezgi ve şarkıları söylemelerinin ardından etkinlik sona erdi.