Eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, "FETÖ terör örgütüne üye olmak" suçundan tutuklandı. Şimdi yanıtı beklenen sorular şunlar: "Yargılanmasına Silopi'deki 'görevi' sırasında Kürt halkına karşı işlediği suçlardan başlanacak mı? Silopi'deki asit kuyularının yanı sıra Ceylan Önkol ve Berkin Elvan'in ölümlerinden de yargılanacak mı?"
"FETÖ üyeliği" gerekçesiyle tutuklanan eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, ilk pratiğini Kuzey Kürdistan'daki suçlarıyla gösterdi.
SİLOPİ'DEKİ ASİT KUYULARI
Mutlu, 1992-1994 yılları arasında Silopi Kaymakamı olarak görev yaparken Kürt halkına dönük katliam politikalarında rol oynadı. Ardından, 1994-1997 yılları arasında Şırnak Vali Yardımcısı olarak atandı.
Kürdistan'da '90'lı yıllarda gözaltına alınan çok sayıda kişinin bedeni, BOTAŞ'taki asit kuyularına atılarak yok ediliyordu. Yıllar sonra açılan o kuyulardan insana ait kemikler ile bez parçaları çıkmıştı.
Mutlu'nun 2005-2007 yılları arasında 2 yıl süre ile valilik yaptığı Siirt'te ve 2007-2010 yılları arasında 3 yıl süre ile yine valilik yaptığı Amed'de de katliam ve ağır hak ihlalleri devam etti. Bu yıllarda Kürt çocuklar öldürülmeye devam etti. Korucular da Mutlu'nun döneminde katliamlara başvurdu; bunlardan biri de 2009'da Ergani'de yaşanmıştı.
Aydın Erdem de 6 Aralık 2009 tarihinde, Amed'de polis kurşunuyla katledilmişti.
İHD raporlarına göre, Mutlu'nun Amed'de valilik yaptığı 2007-2010 yılları arasında Kürdistan'da en az 48 kişi "Resmi Hata-İhmal Sonucu" yaşamını yitirdi. Aynı yıllarda Kürdistan'da 10 bine yakın kişi gözaltına alınırken, 5 bine yakın kişi de tutuklandı.
Mutlu, Kürt halkına karşı işlediği suçları üç yıl önce de sahipleniyor; AKP medyası ile bir röportajında, "Silopi’de çatışmaların sekiz dokuz saat sürdüğü zamanlar oluyordu. Panzere binip gittiğim çok olmuştur" diyordu.
CEYLAN ÖNKOL
Mutlu, Ceylan Önkol, 28 Eylül 2009'da Lice'de havan mermisiyle öldürüldüğünde de Diyarbakır Valisiydi. O dönemde, Önkol'un yerde bulduğu bomba atara tahra ile vurması sonucu yaşamını yitirdiğini öne sürmüştü.
Ceylan’ın ölümünden üç gün sonra soruşturma başlatan Diyarbakır Başsavcılığı da, araziye atılmış ancak patlamamış mühimmata tahta ile vurulması sonucu ölümün gerçekleştiği yönünde açıklama yapmıştı.
İHD ise hazırladığı raporda, Ceylan’ın cesedinde ayaklarının, bacaklarının, ellerinin ve kollarının sağlam olduğunu, vücudundan şarapnel parçaları çıkarıldığını ve ölüm nedeninin mayın olmadığını bildiriyordu.
Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Ümit Biçer de Ceylan’ın ölümü sonrasında hazırlanan belgelerin eksik olduğu belirtmiş, bombanın Ceylan’ın müdahalesi olmadan patladığı yönünde bir rapor hazırlamıştı.
KÜRDİSTAN'DAKİ SUÇLARININ HESABI SORULMADIĞI İÇİN...
Kürt halkı Mutlu'yu tanıyor ancak devletin Kürdistan'daki suçlarının üzerinde durulmadığı için, genel kamuoyu da kendisiyle tanışmak zorunda kalacaktı. Mutlu, pek çok örnekte olduğu gibi Kürdistan'daki katliam ve siyasi cinayetlerinin karşılığı olarak terfi ile ödüllendiriliyordu.
DİLAN ALP
Mutlu, 1 Mayıs 2013'de polisin attığı gaz bombasıyla başından yaralanan Dilan Alp ile ilgili açıklamalarıyla da tepki çekmişti. Mutlu, Alp'e yönelik polis şiddeti "Marjinal grup üyesi" diyerek savunmuştu.
Alp'in elindeki su şişesinin de molotof kokteyli olduğunu öne sürmüştü.
Hüseyin Avni Mutlu, bu açıklamaları nedeniyle Dilan Alp'e tazminat ödemeye mahkum edilmişti.
BERKİN ELVAN
Berkin Elvan da Hüseyin Avni Mutlu döneminde öldürüldü.
Berkin Elvan, Gezi Direnişi sırasında 16 Haziran günü evinden ekmek almak için çıktı. Ancak gaz bombasıyla başından vuruldu. Uzun süre yaşam mücadelesi veren Berkin, 11 Mart 2014'de yaşamını yitirdi. Berkin Elvan soruşturmasında ise hâlâ davası bile açılmadı.
Elvan Ailesi'nin Hüseyin Avni Mutlu ile dönemin polis müdürü Hüseyin Çapkın hakkında Berkin Elvan soruşturmasında “adil soruşturmayı engellemeye teşebbüs ve görevi ihmalden” yaptığı suç duyurusu da takipsizlikle sonuçlandı.