Van'da çevre kirliliği kritik boyutlarda

Van'da çevre kirliliği kritik boyutlarda

Depremin yaralarını sarmaya çalışan Van, Dünya Çevre Günü’nde insan sağlığını tehdit eden ciddi çevre kirliliğiyle karşı karşıya. Van Çevre Derneği (ÇEV-DER) Başkanı Ali Kalçık Van'daki çevre sorunlarını giderecek bir eylem planının olmayışına dikkat çekerken, Van Kent Konseyi Kurulu Çevre Komisyonu Üyesi Cevahir Yiğit ise kentte en çok yaşanan sağlık sorununun göğüs hastalıkları olduğuna ve çevre kirliliğinden kaynaklandığını söyledi.

5 Haziran Dünya Çevre Günü’nü kutladığımız bugün Van'ın önemli çevre sorunları konusunda henüz adım atılmış değil. Hava kirliliği, şehir içindeki ahırlar, kanalizasyon atıkları, Van Gölü'nün kirletilmesi, evsel atıklar, yapılan HES'ler, arsenikli su, tıbbi çöpler, kıyı işgali, taş ve kömür ocakları ile kış aylarında dağıtılan kalitesiz kömür nedeniyle insan sağlığı ve doğamız büyük bir tehdit altında. Bu sorunların çözümüne dair kentte henüz ciddi bir tedbir alınmaması çevre örgütleri ve kentin duyarlı kesimlerini kaygılandırıyor.

“ÇEVRE KİRLİLİĞİ KABULEDİLMEZ BOYUTLARA ULAŞMIŞ DURUMDA”

Van Çevre Derneği (ÇEV-DER) Başkanı Ali Kalçık, Van'ın ciddi çevresel sorunları bulunduğunu belirterek, kanalizasyon arıtmasının yapılmadan Van Gölü’ne dökülmesini “insanlık suçu, çevre katliamı” olarak tanımladı. Kalitesiz kömür dağılımı, HES’ler ve barajlara dikkat çeken Kalçık, “doğamızı birlikte koruyalım” çağrısında bulunarak şunları söyledi:

"Van Denizi bir dünya değeridir. Van Valisi 'Van Gölü soframızdır' diyor ama onu korumak için birşey yapılmıyor. Van'da çevre kirliliğini kelimelerle tarif etmek mümkün değil. Van'da bir çevre eylem planı dahi yok. Çevre Orman Bakanlığı, Çevre Şehircilik Bakanlığı ile Çevre Sağlık Müdürlüğü var ama çevreyi korumak adına hiç birşey yok. Çevreyi korumak adına bir toplumsal refleksin oluşması gerekiyor. Van Denizi bizim olmazsa olmazımızdır. Çevre kirliliği artık kabul edilemeyecek boyutlara ulaşmış durumda. Kanalizasyonlar arıtma yapılmadan Van Gölü'ne dökülüyor. Bu yapılan çevre katliamıdır, insanlık suçudur. Kalitesiz kömür dağıtımına son verilmeli,  Taş ve kum ocakları kapatılmalı,  tüm canlıların ortak alanı olan Van Gölü kıyısı açık alanlar haline getirilmelidir. Altyapı yetersizliğinden dolayı oluşan tozlar ve kirlilik ortadan kaldırılmalıdır. HES'ler, barajlar doğaya büyük zarar veriyor. Bunun önüne geçmeliyiz. Arsenikli suya neden olan sebepler ortadan kaldırılmalıdır. Bunların yanında çok ciddi sıkıntı yaratan şehir içindeki ahırlar mutlaka şehir dışına çıkarılmalıdır. Doğamızı her birlikte koruyalım."

“GÖGÜS HASTALIKLARI ÇEVRE KİRLİLİĞİNDEN KAYNAKLANIYOR”

Van Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Cevahir Yiğit ise, Van’da çevre eylem planının olmayışını gündeme getirirken, kente yaşanan hastalıkların çoğunun göğüs hastalıkları olduğunu ve çevre kirliliğinden kaynaklandığına dikkat çekti.

"Van'ın çevre yapısı sağlıklı değil. Van'ın şehir planı insanın, hayvanın, bitkinin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak yapılmış bir plan değil. Van'da yaşanan çevresel sorunların çözümü için derhal bir çevre eylem planı hazırlanmalıdır. Ama bu konuda ciddi bir girişim yok. Van'da şu anda yaşanan hastalıkların çoğu göğüs hastalıklarıdır ve bunlar çevre kirliliğinden kaynaklıdır. Bu durum ne kadar sağlıksız bir çevrede yaşadığımızı ortaya koyuyor. Ekolojik denge göz önünde bulundurulmuyor. Hava kirliliği yoğun bir biçimde yaşanıyor. Bunda dağıtılan kalitesiz kömürün etkisi çok büyük. Şehir içindeki ahırlar çok büyük bir çevre tahribatına yol açıyor. Bu ahırlar kent yapısına uygun değil. Valilik ve yerel yönetimler bu konuda çalışma başlatmalı. Yeni yapılan imar planı bu konuda oldukça yetersiz."