Van’da Vali hedef gösteriyor, polis tutukluyor

Van’da Vali hedef gösteriyor, polis tutukluyor

Van’da aralarında STÖ temsilcileri, AKP’nin 6-7 Ekim olaylarını gerekçe göstererek aralarında Şoförler Odası Başkanı Mehmet Emin Tuğrul’un da olduğu çok sayıda STÖ temsilcisinin ‘örgüte yardım ve yataklık’ gerekçesi ile tutuklanmasına STK yöneticileri tepki gösterdi.  STÖ temsilcileri, hükümetin amacının STÖ’leri pasifize etmek olduğunu söyledi.

Kobanê direnişini sahiplenmek amacıyla Van’da da diğer Kürdistan ve Türkiye kentlerinde olduğu gibi serhildanlar düzenlendi. Serhildanlar ardından operasyona başlayan AKP hükümeti, mahallelerde gece yarısı kapıları kırarak gözaltı furyası başlatarak, STK yöneticilerine de yöneldi.

Van Şoförler Odası Başkanı Mehmet Emin Tuğrul’un da aralarında olduğu birçok STÖ temsilcisi tutuklandı. Tutuklamalardan önce ise, AKP yanlısı bazı basın-yayın organları, “PKK/DBP haraç topluyor” şeklinde haberlerin yayınlanması dikkat çekici. Van Valisi Aydın Nezih Doğan da “PKK haraç topluyor” diyerek, kentteki birçok kişiyi hedef gösterdi.

Bu haberler ve açıklamaların ardından harekete geçen polis gözaltı furyası başlattı. Onlarca STÖ temsilcisi gözaltına alınırken, 4 kişi de tutuklandı.

‘VAN VALİSİ AYLARDIR STÖ’LERİ HEDEF GÖSTERİYOR’

Van TUYAD-DER Başkanı Ahmet Aygün, Van’da ilk kez STK temsilcileri ve insanlara yönelik böyle bir geniş operasyon yapıldığını söyledi. İktidarın bugüne kadar birçok STK’yi arka bahçesi olarak gördüğünü vurgulayan Aygün, “İktidar bugüne kadar birçok STK’yi arka bahçesi olarak görüyordu. Ancak son dönemlerde Van’da bu değişmeye başladı. Daha demokrat, barışçıl insanlar oda yönetimlerine getirilince bu iktidarı rahatsız etti. ‘Padişahım çok yaşa mantığı bitti’ ve abuk sabuk gerekçelerle susturma operasyonları başladı. Bugüne kadar STÖ’ler toplumun yeniden yapılandırmasında büyük yararlar sağladı. Bunu sindiremediler. ‘Haraç topluyorlar’ şeklinde uzun bir süredir bu operasyonun alt yapısını hazırladılar. Rojava, Şengal Yardım Koordinasyonu Van Valisi ile bir görüşme yapıyor. Van Valisi orada bulunun Şoförler Odası Başkanı Mehmet Emin Tuğrul’a ‘Esnaftan haraç toplandığına dair size yönelik böyle bir şikayet geldi mi?’ diye soruyor.  Tuğrul da ‘Hayır’ yanıtı verince Vali bundan rahatsız oluyor ve Van TSO Başkanını arıyor ve o Valinin haraç toplanıyor mu? Şeklinde ki sorusuna ‘Evet bu konuda şikayetler alıyoruz’ şeklinde yanıt veriyor. Açıkçası odalar üzerinde büyük bir baskı uyguladılar. Oysa Kobanê için meşru bir koordinasyon kuruldu. Amaç herkesi arka bahçe yapmak. Ancak bunu başaramayacaklar” diye konuştu.

‘VALİ TALİMAT VERDİ, TUĞRUL TUTUKLANDI’

Türkiye Mimarlar Mühendisler Odası (TMMOB) Van İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Şemsettin Bakır ise AKP’nin 6-7 Ekim olaylarını bahane ederek şiddete dayalı ileri demokrasisini Türkiye’de ve Kürdistan’da her gün yaşanan gözaltı ve tutuklama furyası ile devam ettirdiğini belirtti. Ancak otoriter, faşizan rejimlerde rastlanabilecek, emek ve demokrasi düşmanlığı üzerine inşa edilen bu sözde “ileri demokrasiye” muhalefet eden herkesin gözaltına alındığı ve tutuklandığını ifade etti.

“Çıkarılacak güvenlik yasaları, kentlerde fiilen yaşatılan olağanüstü hal uygulamaları ve ülkede yaşananlar AKP devletinin, yarattığı korku imparatorluğunun gölgesinin ulaşmadığı hiçbir alan bırakmamaya kararlı olduğunu göstermektedir. Keyfi gözaltı ve tutuklanmalar sade halkın ve çocukların yanında, Sivil Toplum Örgütleri temsilcilerine kadar uzanmıştır” diyen Bakır, bunun en son örneğinin de Şoförler ve Otomobilciler Odası Van Şube Başkanı M. Emin Tuğrul’un gözaltına alınıp tutuklanması olduğunu belirtti.

6-7 Ekim tarihlerinde meydana gelen olayların nasıl ve kimlerin provoke ettikleri ulusal basından çıkan ve Van Valiliğince de kabul edilen görüntülerden de anlaşıldığını belirten Bakır, “Van Milletvekili Özdal Üçer ve beraberindeki STK heyeti ile Van Valisini ziyaretinde, Van Valisinin tehditkâr sözleri sonrası M. Emin Tuğrul’un tutuklanması düşündürücüdür. Bu temelde hukuksuz olarak tutuklanan M. Emin Tuğrul ve diğer tutuklananların serbest bırakılması halinde adaletin yerini bulacağına inanıyorum” diye konuştu.

İHD: TUĞRUL VE DİĞER STÖ TEMSİLCİLERİ DERHAL SERBEST BIRAKILMALIDIR

İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şube Başkanı Ersin Biricik’te Kobanê eylemleri sırasında gerilimin düşmesi için çaba sarf eden STÖ temsilcilerinin tutuklanmasına tepki gösterdi. Tutuklanan STK yöneticilerinin Kobanê’ye karşı duyarlı davrandığını için tutuklandığını söyleyen Biricik, “Bu şekilde STK’ları pasifize etmeye çalışıyorlar. Konunun birçok boyutu var. Özdal Üçer ve STK temsilcilerinin Vali ziyaretinde böyle bir şey olmuş. Neticede bu şekilde haraç mevzusu çok konuşulmaya başlandı. Şoförler odası bakanının alınması tesadüf değil. Valinin illa ‘haraç toplanıyor’ ısrarı ve Van TSO’nin ‘Van’da iş a damları kenti terk ediyor’ şeklindeki beyanları ile farklı bir çalışmanın alt yapısı hazırlandı. İHD olarak tutuklanan STÖ yöneticilerinin derhal serbest bırakılmasını istiyoruz” diye konuştu.

‘STÖ’LER OLARAK BARIŞ İÇİN MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ’

İnsan Hakları Aktivisti Murat Melet bunun devletin yeni bir politikası olduğunu belirtti. Barış süreciyle birlikte STÖ’lerin Türkiye’de çözüm sürecinde ön plana çıktığını ve söz sahibi olduğunu vurgulayan Melet, şunlara dikkat çekti: “STÖ halk tarafından daha fazla dikkate alınan yapılardır. STÖ’ler gerçekleri anlatmaya başladı. Biz Kobanê raporunu açıkladık. Polisin rastgele evlere ateş açtığını söyledik. Bu kadar araç ve imhanın içinde birçok polisin parmağının olduğu görüntüleri de ortaya çıktı. Burada STÖ’lerinin ne kadar tarafsız olduğu ortaya çıktı. Bunun devlette yarattığı ciddi bir rahatsızlık var. Buna yönelik bir operasyon ve bu devam edecek. M. Emin Tuğrul herhangi bir suç işlediğine inanmıyoruz. Bu yapılanlar barış sürecinin ruhuna aykırıdır. Kendisi bir barışçıl elçisidir, demokrattır. Barışa katkısı sunan her kim olursa olsun yanındayız. Birçok insanlar STÖ’lere başvurarak kendi içindeki sorunları çözmek istiyor. Devlet buna dikkat etmeli. Bu yapılanlar kriminalize ediliyor. Devlete yakın STÖ’ler de bunu körüklüyorlar. Yarın bu herkesin başına gelebilir. O zaman STÖ’lerin görevi nedir? Ama ne olursa olsun toplumsal barış için elimizden geleni yapacağız.”