Van Valiliği Van’da 15 Şubat komplosunu protesto etmek amacıyla bildiri dağıtan siyasi parti ve STK’lara gönderdiği yazıda çıkabilecek olaylardan sorumlu olacaklarını belirterek siyasi parti ve STK’ları henüz yapılmamış basın açıklamasından önce suçlu ilan etti. Konuya ilişkin bilgi veren hukukçular ve STK’ların Van Valiliğinin iç güvenlik paketi henüz çıkmadan yargının yetkilerini gasp ettiğini söyledi.

Van Valiliği 15 Şubat Pazar günü yapılacak basın açıklaması nedeniyle bildiri dağıtan siyasi parti ve STK’lara tebligat göndererek çıkabilecek olaylardan ilanları dağıtan STK ve siyasi partilerin sorumlu olacağını belirterek, henüz olmamış olaylara ilişkin Savcı ya da hakim gibi davranarak karar vermiş oldu. Bu da akıllara mecliste tartışılan İç Güvenlik Yasa paketini getirdi. Van Vali Yardımcısı Mehmet Parlak imzasıyla el ilanları dağıtan siyasi parti ve STK’lara gönderilen tebligatta şöyle denildi: “Bu çerçevede yasal kuruluş olan siyasi parti ve STK’lar olarak organize ettiğiniz bu etkinlikte ülkemizin içerisinden geçtiği hassas dönem de dikkate alınarak ve sosyal sorumluluğumuz da hatırda tutularak yapmak istediğiniz etkinliğin kanun hükümleri çerçevesinde, makul sürede, şiddet içermeden, herhangi bir fiili saldırıya mahal verilmeden, terör örgütü propagandasına dönüşecek yasa dışı pankart, poster ve benzeri materyellerin açılmaması ve sloganlar atılmaması ile yaya ve araç trafiğine engel olmayacak şekilde yapılması gerekmektedir. Aksi durumda etkinliği organize eden ve etkinlikte bulunan siyasi partiler ve STK’lar olarak meydana gelecek yasadışı olaylardan sorumlu tutulacağınızın bilinmesini rica ederim.”

HUKUKÇU DEMİR: VALİLİK YARGI MAKAMI GİBİ HÜKÜM VEREMEZ

Konuya ilişkin konuşan Hukukçu Cemal Demir, Van Valiliğinin henüz paket çıkmadan kendisini yargıç yerine koyduğunu belirterek, “Bu tebligatın yasal açıdan hiçbir geçerliliği yoktur. Söz konusu eylemler gerçekleştiğinde bu konuya ilişkin soruşturmayı yürütecek olan merciler bellidir. Valiliğin kendilerini yargı merci yerine koyarak böyle bir hükme varması, böyle bir sonuca varması hukuki açıdan bir yetki gaspıdır. Hiçbir hukuk devletinde görülmeyen bir uygulamadır. Bu nedenle bu şekilde yapılan bir tebligatın hukuksal açıdan bir kıymeti harbiyesi ve değeri yoktur. Henüz ortada bir açıklama yokken, herhangi bir suçla ilişkilendirilecek bir eylem yokken valiliğin böyle öngörüyle beyanda bulunması Valilik makamının kuruluş amacına aykırı bir şeydir. İç Güvenlik Paketi yasa tasarısında yargı mercilerine ilişkin bazı şeyler valilik ve kaymakamlıklara devrediliyor. Yargının yetkilerinin valilik eliyle yürütülmesine ilişkin bazı şeyler var. Bu güçler ayrılığı ilkesine aykırıdır. Valilik henüz yasa çıkmadan kendisini yetkili görmüş olması ne kadar vahim bir durumda olunduğunu gösteriyor” dedi.

AYGÜN: ÇIKABİLECEK OLAYLARDAN VALİLİK SORUMLU OLACAKTIR

Van TUYAD-DER Başkanı Ahmet Aygün ise, oluşabilecek bir provokasyon için şimdiden siyasi partiler ve STK’ların sorumlu kılınmaya çalışıldığını belirterek şunları vurguladı: “Ne malum. Açıklama sırasında polislerin provokasyonda bulunmayacağı. Eğer istenmeyen bazı şeyler gelişirse bunu soruşturacak olan yargı makamlarıdır. Buna Van Valiliği karar veremez. Açıkça güçler ayrılığı ilkesi ihlal ediliyor. Son günlerde Cizre’de, Muradiye’de, Yüksekova’da provokasyonların polisler tarafından gerçekleştirildiği ortaya çıktı. Hakkari’de yol kenarına bomba atan 3 polis görevden alındı. Van’da 6-7 Ekim direnişi sırasında polislerin sivil araçları nasıl ateşin içine attığını herkes gördü. Böyle süreci bozmaya meyilli kesimler ortadayken Van Valiliğinin bize yönelik böyle tebligatlar göndermesi bizi kaygılandırıyor. Bu tebligattan sonra Pazar günü olabilecek herhangi bir olayın sorumlusu Van Valiliği olacaktır. Biz de bunu kamuoyuna deklare ediyoruz.”