Yargının en 'kayda değer' çalışması insanları kriminalize etmek
Yargının en 'kayda değer' çalışması insanları kriminalize etmek
Yargının en 'kayda değer' çalışması insanları kriminalize etmek
"KCK basın komitesi" davasında savunma yapan gazeteci Sultan Güneş Ünsal, "En ufak bir muhalif çıkışta bile insanları kriminalize etmek, fişlemek, marjinalleştirmeye ve dolayısı ile toplumdan dışlayarak sindirmeye çalışmak, yargının bu güne kadar yaptığı en 'kayda değer' çalışmalardan olsa gerek" dedi.
20'si tutuklu 46 Kürt gazetecinin yargılandığı "KCK Basın Komitesi" davasının 8'inci duruşmasının 3'üncü oturumu İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam ediyor. Tutuklu sanıkların savunmalarına ek olarak bulunacakları beyanları hakkında yarım saat süre sınırlaması getirmesine avukatların yaptığı itiraz üzerine duruşmaya verilen 1 saat aranın ardından Mahkeme Başkanı Ali Alçık, "Duruşmaya verilen mecburi aradan sonra yeniden devam ediyoruz" dedi. Duruşma, tutuksuz yargılanan gazeteci Sultan Güneş Ünsal savunması ile devam etti.
Savunma yapmasının kendisi için zor olduğunu ifade eden Ünsal, zorluğun nedeninin ise hayatı boyunca yapmaya çalıştığı gazetecilik mesleğinin yargılanmasını savunmak zorunda olması olduğunu belirtti. Davanın hukuki değil siyasi bir dava olduğunu kaydeden Ünsal, "Bundan dolayı burada söyleneceklerin tıpkı diğer arkadaşlarımın savunmalarında olduğu gibi ne yazık ki heyetinizce dikkate alınmayacağı yönündedir kanaatim. Bu kanıya neden vardığım tüm bu davanın sürecinden açıkça anlaşılacağı gibi, benimle ilgili kısmında da yine aynı açıklıkla ve hatta daha da absürt olduğu örneklerle görülecektir" dedi.
İddianamede yer alan delillere yönelik açıklamalara geçmeden önce asıl yargılama konusu olduğunu düşündüğü gazeteciliği ve sosyalist bir gazeteci olmayı tercih etmesinin sebeplerini anlatmak istediğini ifade eden Ünsal, şunları aktardı: "Bu yola çıkmamın ve devam etmemin en büyük gerekçesi yine Türkiye'nin koşulları oldu. 12 Eylül askeri darbesi yapıldığında ben henüz15 yaşında, Ankara'nın bir gecekondu bölgesinde yaşıyordum. Ben de 12 Eylül'ü tokat gibi yiyerek kendine gelen kesimdenim. Benim payıma da o dönemde işkence görenlerin ve öldürülenlerin onların ardından yürümek, haksızlıkların karşısına kalemimle dikilmek, bu duruşu olabildiğince sürdürmeye çalışmak düştü."
Hayatı boyunca 15 kez yargılandığı mahkeme salonlarında tekrar yargılandığını söyleyen Ünsal, "Bir kez daha gelmemin gerekçesi, yine Türkiye Cumhuriyeti'nin bizzat kendisi ve onun yasal mercilerinin halkın ve hukukun karşısında konumlanışıdır. En ufak bir muhalif çıkışta bile insanları kriminalize etmek, fişlemek, marjinalleştirmeye ve dolayısı ile toplumdan dışlayarak sindirmeye çalışmak, yargının bu güne kadar yaptığı en 'kayda değer' çalışmalardan olsa gerek" diye belirtti.
Duruşma verilen öğlen arasının ardından Ünsal'ın savunması ile devam edecek.