‘Yargıtay kararını versin ve tutsak avukatlar serbest bırakılsın!'

Ölüm orucundaki Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal için avukatların Çağlayan Adliyesi önünde yaptığı adalet nöbetinde, Yargıtay’ın bir an önce kararını vermesi ve sağlık durumları giderek kötüleşen tutsak avukatların derhal serbest bırakılması istendi.

Polis ablukası altında gerçekleşen eylemde, ölüm orucundaki Halkın Hukuk Bürosu (HHB) avukatları Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın fotoğrafları taşındı, “ Adil yargılanma haktır, halkın avukatlarına özgürlük” yazılı pankartı açıldı. Nöbette ilk konuşma Avukat Kemal Aytaç tarafından yapıldı.

‘MAHKEME DEĞİL İNFAZ BÜROSU !’

Avukatları bir mahkeme değil infaz bürosu kararıyla karşı karşıya kaldığını vurgulayarak sözlerine başlayan Aytaç, bu yargılamada yargı ve mahkeme faaliyetinin olmadığına işaret etti.

Avukatlar hakkında düşmanca ve insanlık dışı bir karar çıkartıldığını belirten Aytaç, “Bu öyle bir karar ki, iki meslektaşımız Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal ölüm orucunda” vurgusunda bulundu.

Meslektaşlarının tek talebinin adil yargılanmak olduğunun altını çizen Aytaç, “ Arkadaşlarımız adalet istiyor. İnancımız ne olursa olsun adalet hepimizin ortak isteği olmalı. Biz adaleti ve yaşamı savunuyoruz ve savunmaya da devam edeceğiz” dedi.

‘SİYASİ YARGILAMALARLA AVUKATLIK MESLEĞİ CEZALANDIRILMAK İSTENİYOR!’

Demokrasi İçin Hukukçular adına söz alan Avukat Yıldız İrmek, Türkiye’de uzun zamandır adil yargılanma yapılmadığı için bugün burada olduklarını kaydetti.

Bu ülkede çok uzun zamandır siyasal yargılamalarla insanların baskı altına alındığına işaret eden İrmek, şöyle konuştu: “Toplumun hak ve özgürlükleri ve savunma hakkı baskı altına alınıyor. Siyasi yargılamalarla muhalifler susturuluyor . Bu yola , bütün ezilenler, emekçiler ve halkın avukatları olan insanlar ve genel olarak avukatlık mesleği cezalandırılmak isteniyor. avukatları cezalandırma yönelik bu pratik nedeniyle bugün ülkede yüzlerce avukat cezaevlerinde, onlarcası gözaltında.”

‘BU ÜLKE AVUKAT MEZARLIĞI OLMAMALI !’

Ancak darbe döneminde rastlanabilecek yargı pratikleriyle hızlıca hükümler verildiğini hatırlatan İrmek, bu yargılamaların savunmaya yönelik saldırılar olduğunu vurgulayarak, “Biz herkes için adil yargılama hakkını istiyoruz. ÇHD’li avukat arkadaşlarımızın adil yargılanma hakkını istiyoruz. Yaşam hakkı için buradayız. Bu ülke zaten bir haklar ve özgürlükler mezarlığıdır; avukat mezarlığı olmamalıdır. Sadece hukuka uygun davranın bu bize yeter, sadece mahkemelerden elinizi çekin bu bize yeter. Ebru ve Aytaç yaşasın ” ifadelerini kullandı.

DESTEK ÇAĞRISI: KRİTİK AŞAMAYI GEÇTİLER

Özgürlük İçin Hukukçular adına söz alan Avukat İlknur Ercan, haftalardır meslektaşlarının sesini duyurmak için nöbette olduklarını anımsatarak , tutsak avukatların başından beri maruz kaldığı hukuksuzluğu anlattı. Avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın bugün hukuktan umutlarını kestikleri için bu yolu seçmek zorunda kaldıklarını ifade eden Ercan, “ Ebru bugün ölüm orucunun 189’uncu gününde, Aytaç ise ölüm orucunun 158’inci gününde. Her ikisi artık kritik aşamayı geçmiş durumda . Arkadaşlarımızın tek istediği adil yargılanma hakkıdır. Tüm demokratik kamuoyundan arkadaşlarımızın yanında yer almasını ve onların yaşamasını sağlamasını istiyoruz ” diye konuştu.

‘ARKADAŞLARIMIZ ÖLÜM DÖŞEĞİNDE !’

Çağdaş Hukukçular Derneği adına söz alan Diren Yeşil ise, avukat Didem Baydar Ünsal’ın hem mücadele arkadaşları hem de eşi için 2 yıldır adalet nöbetinde olduğunu anımsatarak, “ Bu yargılamalar, siyasal iktidar tarafından talimat verilen mahkemelerin insafına bırakılamaz. Arkadaşlarımız ölüm döşeğinde. Demokratik kamuoyunun bu yargılamalara karşı ses çıkartması gerekiyor” dedi.

‘TALEPLER KABUL EDİLSİN !’

Konuşmaların ardından basın açıklamasını Ölüm orucundaki Avukat Aytaç Ünsal'ın eşi ve meslektaşı Didem Baydar Ünsal, iki yıldır adalet talebini haykırdıklarını söyledi.

"Bugün çalışma ve mücadele arkadaşım Ebru açlığının 189. gününde. Eşim Aytaç açlığının 158. gününde" diyen Baydar Ünsal, şunları kaydetti: "Ölüm orucunun çok basit bir talebi var. Adil yargılanmak. 18 avukata 159 yıl ceza verilen bu dosyadaki adaletsizliklerin son bulması. Bunun için de onların sağlığı daha fazla bozulmadan Yargıtay’daki dosyamızda kararın bozulması ve tahliye edilmeleri gerekiyor. Çünkü ancak tahliye edilirlerse sağlıklı bir şekilde savunma haklarını kullanabilecek ve adil yargılanma hakkından faydalanabilecekler. Halklarımız için adalet istiyoruz. Adil yargılanma hakkımızı istiyoruz. Mesleğimize yapılan baskı ve saldırılara son verilsin istiyoruz. Son olarak şunu söyle söylemek istiyorum. Aytaç ve Ebru hücre hücre erirken bizimse dışarıda yüreğimizin yangını büyüyor. Bu yangın adalete olan özlemin yangını...Bugün en öncelikli ve acil olarak, onların yaşaması için taleplerin kabul edilmesini, onların tahliye edilerek sağlıklarına kavuşmasının ve adil yargılanma hakkını kullanmalarının sağlanmasını istiyoruz. Yargıtay kararını versin ve tutsak avukatlar serbest bırakılsın!"