YDG-H ve YDGK, Başbakan Yardımcısı Akdoğan'ın tahrik edici açıklamalarda bulunduğuna dikkat çekerek, "Bu ve benzeri açıklamalar çaresizliğin ve çözümsüzlüğün dili olduğu bilinmektedir" dedi. "Gençlik hareketi Reber APO’ya ve özgürlük hareketine fedaice bağlıdır. Hareketin tüm kararlarının fedaisidir. Kimse böyle, 'birbirlerini takmıyorlar' gibi iğrenç yöntemlere başvurmasın" uyarısında bulunulan açıklamada, gençliğe de demokratik ve devrimci eylemleri yükseltme çağrısı yapıldı.

YDG-H ve YDGK, Türk Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın sözleri ve Cizre'de yaşananlara ilişkin açıklama yaptı.

'ÇARESİZLİĞİN VE ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN DİLİ'

YDG-H ve YDGK'nin açıklamasında, "Özel savaş bakanı Yalçın Akdoğan’ın 'gençler Kandil’e nanik yapıyor' gibi tahrik edici açıklamaları, Türk sömürgeci devletinin gençliğin serhildanları karşısında ne kadar zorlandığını göstermiştir. Bu ve benzeri açıklamalar çaresizliğin ve çözümsüzlüğün dili olduğu bilinmektedir. Gençliğin haklı serhildanları ve mücadelesi karşısında tıkananlar farklı çirkin politikalarından medet umuşlardır" denildi. Bilinçli olarak özgürlük hareketi ve gençlik hareketi birbirine karşıymış gibi gösterilmek istendiğinin belirtildiği açıklamada, bu yöntemin, "çürümüş özel savaş politikaları" olduğu ifade edildi. 

Açıklamada, "Başta özel savaş sözcüsü Akdoğan olmak üzere herkes bilmelidir ki; gençlik hareketi Reber Apo’ya ve özgürlük hareketine fedaice bağlıdır. Hareketin tüm kararlarının fedaisidir. Kimse böyle, 'birbirlerini takmıyorlar' gibi iğrenç yöntemlere başvurmasın, bu tür çabalar suya yazı yazmak gibidir. Ayrıca hiç kimse gençliği bu noktada etkileyebileceği umuduna kapılmasın. Türk sömürgeci sistemi Kürtler üzerinde soykırım politikalarını sürdürdüğü sürece mücadele ve serhildanlarımız devam edecektir" denildi.

'DEVLET ELİYLE KOORDİNE EDİLDİ'

YDG-H ve YDGK'nin AKP'nin politikalarını boşa çıkarmaya devam edeceğinin bildirildiği açıklamada, AKP'nin  Kobanê serhildanından sonra zor duruma düştüğü kaydedildi. "AKP hükümetinin maskesi Cizre’de tümden düşmüştür. Cizre’de Hizbul-Kontra maskesi ile halkımıza dönük geliştirmek istediği saldırı birimlerimizce engellenmiş ve saldırı konsepti fedaice bir direnişle boşa çıkarılmıştır. Cizre’de bizimle karşı karşıya gelen devletin kendisi olmuştur. Hizbul-Kontra, DAİŞ ve JİTEM’in ortak başlattığı operasyon gençlik hareketinin direnişi ile karşılaşmıştır. Çok koordineli ve planlı bir şekilde yapılmak istenen bu operasyon tamamen devlet eliyle koordine edilmiştir" ifadelerinin yer aldığı açıklamada, olay gününde Hizbullah'ın öne sürüldüğü, askeri helikopterler yoluyla kitleye gaz bombaları atıldığı ve stratejik binalar üzerinden polisin keskin nişancılar eşliğinde gerçek mermilerle hedef gözeterek kitleye ateş açtığı belirtildi.

YDG-H ve YDGK, "İki Kürt genci şehit düşürülmüş ve üç genç de ağır yaralanmıştır. Cizre saldırısı tamamen devletin bir saldırısı olmaktadır. Kürt halkına düşmanlığı ile bilinen AKP devletinin özel savaş yürütücülerinden olan Yalçın Akdoğan’ın yaptığı 'Gençler Kandil’e nanik yapıyor' açıklaması da bu anlamda çok zorlama bir açıklama olmaktadır. Çözümsüz kalmanın ve boşa çıkmanın psikolojik yansımaları olarak görmekteyiz" dedi.

'EYLEMLERİMİZİ YÜKSELTELİM'

Gençlik hareketinin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın fedai bir gücü, Kürt halkının öz savunma gücü olmasının yanı sıra, özgürlük hareketinin de öncü bir bileşeni olduğuna dikkat çekilen açıklamada, Kürdistan ve Türkiye gençliğine şu çağrı yapıldı: "Sömürgeci AKP hükümetine karşı demokratik ve devrimci eylemlerimizi yükseltelim, Kürdistan'ı özgürleştirelim ve Türkiye'yi demokratikleştirelim. Bunun için de tüm Kürdistanlı gençleri ve demokratik kamuoyunu duyarlı olmaya ve özgürlük mücadelesini zaferle taçlandırmaya çağırıyoruz."