"5 Haziran Dünya Çevre Günü" dolayısıyla Diyarbakır Barosu Çevre ve Tüketici Komisyonu adına konuşan Eyüp Tekin, Taksim Gezi Parkı'nda çıkan ve Türkiye'nin birçok yerine sıçrayan olaylara dikkat çekerek, "Tüm ülke genelinde meydana gelen çevresel tepkilere karşı yapılan orantısız müdahaleler, insanların en hassas olduğu çevre duyarlılığı konusunda bile ne kadar duyarsız olunduğunu göstermektedir" dedi.

Diyarbakır Barosu Çevre ve Tüketici Komisyonu, "5 Haziran Dünya Çevre Günü" dolayısıyla baro ek hizmet binasında basın toplantısı düzenlendi. Komisyon üyelerinin katıldığı açıklamayı yapan komisyon üyesi Eyüp Tekin, Türkiye'de uzun süre yaşanan bir çatışmanın ardından gelişen çözüm sürecini değerli bulduklarını belirterek, yıllardır devam eden çatışmalı süreçte özellikle bölge coğrafyası üzerinde askeri, siyasi ve ekonomik nedenlerle yürütülen çevresel politikaların bölge coğrafyasına ve topluma ciddi zararlar verdiğini ifade etti. "Birçok köy, orman yakılmış, yerleşim yeri tahrip edilmiş, tarihi-kültürel eserler ve verimli araziler, imar planları ve baraj projeleriyle sular altında bırakılmıştır. Birçok verimli arazi susuz bırakılarak kuraklaştırılmıştır. Bölgede tarım ve hayvancılık faaliyetleri çatışmalı ortam nedeniyle yok denilecek düzeye gelmiştir" diyen Tekin, çatışmalar nedeniyle çıkan yangınlarla birlikte doğal bitki örtüsünün tahribata uğradığını belirterek, çevreye duyarlı kesimleri tahribatların onarılması için çevresel projeler üretmeye davet ettiklerini söyledi. 

"Türkiye'nin elektrik ihtiyacının ancak yüzde 2-3'ünü karşılayacağının bilinmesine rağmen, ülkemizin dereleri üzerine 5000'e yakın Hidroelektrik Santrali (HES) kurulması planlanıyor" diyen Tekin, çevre kirliliğinin temellerinden olan nükleer, büyük hidroelektrik santreller gibi enerji politikalarından vazgeçilerek doğa dostu ve yenilenebilir enerjinin tercih edilmesi gerektiğini kaydetti. Taksim Gezi Parkı'nda başlayan ve Türkiye'nin birçok yerine sıçrayan olaylara da değinen Tekin, "İstanbul Taksim Gezi Parkı'nda meydana gelen olaylar, tüm ülke genelinde meydana gelen çevresel tepkilere karşı yapılan orantısız müdahaleler, insanların en hassas olduğu çevre duyarlılığı konusunda bile ne kadar duyarsız olunduğunu göstermektedir" dedi. Tekin son olarak, "Bu yağma ve yıkım politikasına ve bu politikanın yarattığı kültüre karşı çıkmayı, Dünya Çevre Günü'nde, bir hukuk örgütü olarak borç biliyor; 5 Haziran'da ekolojik dengenin bozulmasından rahatsızlık duyan meslektaşlarımızı, Diyarbakırlıları ve tüm insanları çevreye daha duyarlı olmaya çağırıyoruz" dedi.