AKP ve MHP ortaklığında parlamentodaki diğer partiler ve demokratik kesimlerden gizli, kapalı kapılar ardında yürütülen yeni anayasa çalışmaları, ulus devlet zihniyetiyle şekillendiriliyor. Ülkenin “Anayasa” adı altında demokrasi ve hukuktan adım adım uzaklaşması ciddi endişelere yol açıyor.
'CHP BİZİM YOKLUĞUMUZA İTİRAZ ETSEYDİ...'
HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım, AKP ve MHP ortaklığı ile gerçekleştirilen yeni anayasa çalışmalarının katılımcılığı esas almaktan uzak, tek adam rejiminin alt yapısını oluşturmaya dönük bir hamle olduğunu belirtti. Yıldırım, şunları kaydetti: “Bu tek adam rejime hizmet edecek partiler Ağustos ayında bizi dışarıda bırakarak bir araya geldi; çünkü biz HDP olarak tek adam rejimine değil, giderek artan bir katılımcı demokrasi ve merkezileşmeden ziyade yerelleşmeyi önceleyen -ki biz bunu Anayasa önerimizde yerel yönetimlerin güçlendirildiği demokratik özerk bölgeler biçiminde tanımlamıştık- bir paradigmaya hizmet ediyorduk. Bu yaklaşım ve paradigmamız bizi diğer partilerden ayrıştıran en önemli noktadır. Bir diğer önemli husus ise giderek artan tek adamcılığı çok geç fark eden CHP’nin de bu ittifakın dışına itilmesidir. Oysa bundan üç ay önce üç parti bir araya gelip bu durumu konuştuğunda CHP bizim orada olmamamıza itiraz etseydi bugün bu işin dışında kalmayacaktı."
'SARAY'IN AKP VE MHP'NİN ÖNÜNE KOYDUĞU METİN!'
“Biz parlamentoda olsak da olmasak da, toplumsal muhalefet dinamiklerinin aktivite edilmesi ve çoğulculuğu önceleyen bir anayasanın hazırlanması için çabamızı eksik kılmayacağız” diyen Yıldırım, şöyle devam etti:
"Anayasalar giderek daraltılmış komisyonlar tarafından üç beş kişinin almış olduğu talimatlar çerçevesinde hazırlanan metinler değildir! Bir toplumsal sözleşmeye tekabül ettiğinden uygulanacağı coğrafi sınırlar dahilindeki herkesin temsiliyeti ile ifade edilmektedir. Bu temelde daha içeriğe geçmeden hukukta usul olarak değerlendirilen başlangıç itibarıyla da yanlış adım atılmıştır. Haliyle gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenince ondan sonraki düğmelerin doğru iliklenmesinin mümkünatı yoktur. Bu temelde biz içeriğine bakmaksızın çıkabilecek anayasa metninin Saray tarafından MHP ve AKP’nin önüne konmuş bir metinden öte bir anlam ifade etmeyeceğini düşünüyoruz.”
'DEMOKRATİK KESİMLERLE BİR ARAYA GELECEĞİZ'
Anayasaların sadece parlamentoda bulunan partilerin temsiliyeti ile hazırlanacak sözleşmeler olmadığına dikkati çeken HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım, son olarak şunları ifade etti: "Parlamento dışındaki siyasi grupların, demokratik kesimlerin ve toplumsal muhalefetin bu duruma müdahil edilmesi lazım. Dünyada az biraz demokrasi kokan bütün anayasalar bu şekilde hazırlanır. Bu nedenle biz parlamento içerisinde, bu ilkeler doğrultusunda bizimle beraber hareket edecek herkesle bir ittifak kurabileceğimiz gibi, bunun parlamentoda sağlanmaması durumunda bütün toplumsal dinamikler ve demokratik kesimlerle bir araya gelerek toplumsal muhalefet blokunu güçlendirerek, toplumun değişim ve dönüşüm istemini açığa çıkaran bir çaba içerisinde olacağız."