Baðdat hükümeti, Türk askeri üslerinin kapatılması için karar alırken, bu yönlü bir önerinin parlamentoya getirilmesi bekleniyor. YNK Fransa ve Belçika temsilcisi Barzan Farac, Irak hükümetinin bu konuda ciddi bir çalışma yürütmediði eleştirisini yaparken, “Türk ordusunun Irak’tan çıkmasını umut ediyoruz” dedi.

Merkezi Baðdat hükümeti 2 Ekim günü, Türkiye’ye ait askeri üslerin kapatılması ve yabancı güçlerin Irak topraklarına girişinin yasaklanması yönünde bir karar aldı. Bu karar, Türk parlamentosunun sınırötesi operasyon yetkisi veren tezkereyi bir yıl uzatması ardından alındı. Türkiye ile Irak arasındaki ilişkiler, Mart 2003’teki ABD işgalinden bu yana en gergin dönemlerini yaşıyor.

Irak Temsilciler Meclisi milletvekili Arkan Ez-Zebari de parlamentonun da Güney Kürdistan’daki Türk askeri varlıðına son vermeyi planladıðını söyledi. Rus haber ajansı Ria Novosti’ye göre Zebari, “Parlamento dışilişkileri komisyonu Saddam Hüseyin döneminde Ankara ile yapılmış anlaşma çerçevesinde Irak’ın kuzeyinde Türk askeri varlıðına izin veren yürürlükteki anlaşmanın iptal edilmesini vekillere önerecek” dedi.

Türkiye’nin Güney Kürdistan’daki askeri varlıðı 1990’lı yıllara dayanıyor. Bölgede onlarca tank ve binlerce askerin konuşlandırılmış vaziyette. Ayrıca Türkiye’nin bölgedeki yoðun istihbarat faaliyetleri de bir sır deðil.

Ancak merkezi hükümetin kararının pratikte ne kadar uygulanacaðı soru işaretlerine yol açıyor. Hem merkezi Baðdat hükümeti hem de Kürt hükümeti bu konuda eleştiri konusu oluyor. Her ikisi de Türk askerlerinin çıkarılmasını sürüncemede bırakmakla eleştiriliyor. Bölgedeki varlıðını sürdüren Türk ordusu ise bu tartışmaların gölgesinde Güney Kürdistan topraklarına yönelik karadan ve havadan bombardımanına devam ediyor.

ANF’ye konuşan YNK Fransa ve Belçika temsilcisi Barzan Farac, Kürdistan Bölgesel Hükümeti’nin Merkezi Hükümetin aldıðı kararı yerine getirmekle yükümü olduðuna işaret etti. Buna karşın pratikte ne kadar uygulanabilir olduðu konusunda Farac da somut bir ifade kullanmaktan kaçınıyor.

BAÐDAT KARAR ALIR, KÜRDÝSTAN HÜKÜMETÝ UYGULAR!

Farac, “Bilindiði gibi, ülkenin asayişi ve sınırların korunmasına ilişkin bir durum olursa, bunun kararını Irak merkezi hükümeti verir. Maliki’nin başında olduðu merkezi hükümet ne zamanki böyle bir karar alırsa, uygulanması için Kürdistan Bölgesel Hükümeti ile işbirliði içinde çalışır. Eðer Irak hükümeti bir karar verirse, bölge hükümeti yardım eder ve kararı yerine getirir” dedi.

Irak’ın federal bir ülke devlet olduðunu hatırlatan Farac, “Kürdistan Bölgesel Hükümeti otorite sahibidir ama sınırlar merkezi devletin kontrolündedir ve ne karar verirse Bölgesel Hükümet yerine getirir” diye ekledi.

Baðdat hükümetinin aldıðı karar için “Pratiðe nasıl geçirilir bilmem” diyen Farac, “Ama Bölgesel Hükümet merkezi hükümetin kararlarını yerine getirir” diye tekrarladı.

YNK’nin de Irak merkezi hükümette yer aldıðına işaret eden Farac, KDP ve YNK’nin içerisinde yer aldıðı parlamentodaki Kürdistan Listesi’ni hatırlattı. Farac, “Ama biz Irak askerleri Kürdistan’a gelsin demiyoruz. Çünkü Kürdistan Bölgesi’nin kendi ordusu var. Bu ordu peşmergelerden oluşuyor ve Irak ordusuna baðlıdır. Bu çerçevede Irak’a baðlı bir güç olarak Kürdistan Bölgesi’nin sınırlarını koruyabilir” diye belirtti.

SALDIRILARDAN PKK DEÐÝL, GÜNEY HALKI ZARAR GÖRÜYOR

Türk ordusunun saldırıları konusunda Farac, “Gerekçesi ne olursa olsun, herhangi bir ordunun Irak Kürdistan’ı topraklarına girişine karşıyız. Gerekçesi ne olursa olsun, ister PKK ya da başka bir şey. Bu Kürt sorununa çözüm getirmez” dedi.

Farac, “Güney halkı PKK’den daha fazla zarar görüyor çünkü bizim köylerimiz viran oluyor, halkımız viran oluyor. Biz bunu istemiyoruz ve Kürt sorununun diyalog yolu ile çözümünden yanayız” ifadelerini kullandı.

Bölgedeki Türk askerleri ve üslerinin sayısı konusunda bilgi sahibi olmadıðını söyleyen Farac, “Türk ordusunun Irak’tan çıkmasını umut ediyoruz. Bu, Irak hükümeti ile Türkiye arasında varılan eski bir anlaşmaya dayanıyor. Merkez Baðdat hükümeti de Türk ordusunun Irak topraklarından çıkarılması için ciddi bir iş yapmıyor. Karar merkezi hükümetin elindedir” şeklinde noktaladı.

SURÝYE KÜRDÝSTAN’INDA YAŞANANLARI BÜYÜK DÝKKATLE ÝZLÝYORUZ

YNK temsilcisi, partisinin Suriye’deki gelişmeler konusundaki pozisyonunu da ANF’ye deðerlendirdi. “Biz YNK olarak büyük bir dikkatle Suriye Kürdistan’ında yaşananları izliyoruz” diyen Farac, şöyle devam etti “Suriye’de bir devrim var. Biz partimizin toplantılarında Suriye’yi, özellikle de Suriye’deki Kürtlerin durumunu çok ele aldık. Biz Suriye’deki Kürt halkını destekliyoruz. Biz Suriye’de yaşanacak tüm demokratik deðişimleri destekliyoruz. Kürt halkının tüm siyasi haklarının tanınması gerekiyor. Biz onların çalışmalarını destekliyoruz. Ne istediklerine karar verecek olanlar onlardır, ancak biz de haklarını elde etmeleri için onlara destek sunacaðız.”

YNK, Suriye ve Batı Kürdistan’daki “olaylara uzak olmadıðını” belirten Farac, “YNK, Kürdistan’ın temel güçlerinden biridir ve diðer Kürt güçleri ile ilişkileri vardır. YNK’nin “Hewler Anlaşması”ndan (Temmuz ayında Batı Kürdistan Yüksek Kürt Konseyi’nin kurulmasına karar verilen anlaşma) haberi var ve bir güç olarak buna katıldı” diye konuştu.

KÜRTLERÝN HAKLARININ TANINMASINI ÝSTÝYORUZ

2 Eylül günü PYD’ye karşı Hewler’de KDP, YNK, Batı Kürdistan’lı bazı partiler ile Türk ve Batılı diplomatların katıldıðı iddia edilen gizli bir toplantı yapıldıðından haberinin olmadıðını söyleyen Farac, şunları söyledi: “YNK’nin tavrı zaten açıktır. YNK Yürütmesi bir hafta önce önemli bir yönetim toplantısı yaptı. Toplantının bir bölümü Suriye ve özellikle de Suriye Kürdistan’ına ilişkindi. Biz orada tavrımızı açıkladık. Biz demokratik deðişim yaşanmasını, demokratik bir rejimin egemen olmasını istiyoruz. Kürt halkının da bu çerçevede temel haklarını elde etmesi gerekiyor.”

BATI KÜRDÝSTAN HALKI MÜDAHALELERE FIRSAT VERMEMELÝ

YNK’nin Kuzey Kürdistan’daki güçlerle de ilişkisinin olduðunu kaydeden Farac, “Biz genel olarak Kürt halkının tüm demokratik taleplerine destek veriyoruz” dedi.

Farac son olarak şunları ekledi: “Biz bölgesel bir savaş çıkmasını istemiyoruz. Suriye topraklarına yönelik tüm müdahalelere de karşıyız. Biz Suriye halklarının kendi kararlarını almalarını ve rejimin demokratik bir rejime dönüşmesini istiyoruz. Bu nedenle, Batı Kürdistan halkımızın tüm müdahalelere karşı uyanık olmalı ve hiçbir güce askeri müdahale fırsatı vermemeliler.”