TBMM Yolsuzlukları Soruşturma Komisyonu’nun AKP hükümetinden dört eski bakanı Yüce Divan’a göndermeyip aklamaya çalışmasına yönelik tepkiler yükseliyor. Konuyu ANF’ye değerlendiren Komisyon üyesi CHP’li Milletvekili Rıza Türmen, HDP milletvekilli Ertuğrul Kürkçü ve hukukçular Turgut Kazan ile Hasip Kaplan yolsuzluğun hesabının er ya da geç verileceğini vurguladı.

ANF’ye konuşan Türmen, AKP hükümetinin rant düzeninin Türkiye’yi kendi çamuru içinde boğulacağı uyarısında bulunurken, Kürkçü ise, Türkiye’nin bir suç örgütü tarafından yönetildiğini vurguladı. Hukukçular Kazan ile Kaplan ise bakanlarının gelecekte yargılanacağına inandıklarını belirtti.  

BU KARAR AKP‘NİN RANT DÜZENİN GELDİĞİ NOKTADIR !

AKPli eski bakanlara yönelik kararın sürpriz olmadığını belirten komisyon üyesi CHP Milletvekili Rıza Türmen, kararı sitemin bir parçası, buz dağın görünen tepesi olarak değerlendirdi. AKP Hükümetin kurduğu sistemin zaten yolsuzluğa, rüşvete, ranta dayandığına işaret eden Türmen, “Şimdi 30 yaşlarında bir genç adam bakanlara yaklaşıyor, bakanlara rüşvet veriyor ve bu aynı bakanlar, ’Seni korumak için kendimizi yollara atarım’ diyebiliyor. Peki bu bakanlar bu cesareti nereden buluyor? Çok basit, AKP’nin kurduğu bu kirlenmiş düzenden buluyor ” dedi. Türmen, bu açıdan bakıldığında Yüce divanın aslında bu düzenin değiştirmek için bir fırsat olduğunu ancak yine aynı mantıkla bu fırsatın yine tepildiğini söyledi. olarak görülmesi gerekirken, düz mantığa teşkil etse de, bu fırsatın yine aynı mantıkla tepildiğini söyledi. Oysa delileri ve görüntüleriyle her şeyin açık ortada olduğunu hatırlatan Türmen, nasıl ki takipsizlik kararıyla 17 Aralık soruşturmasının örtüldüyse ve 25 Aralık soruşturması ise hiç başlayamadıysa, bakanların yolsuzluğunun da komisyonda yapılan ve Meclis’te yapılacak oylama ile üstünün yine örtüleceğine dikkat çekti.

‘ÜYELERİN TEHDİT EDİLDİĞİ KANATİNDEYİM’

 Komisyon yer alan dokuz AKP’li üyesinin, mensup oldukları partinin üyesi olarak değil de, bir yargı mensubu, bir savcı gibi, bağımsız bir şekilde hareket etmeleri gerekirken bunu yapamadıklarını vurgulayan Türmen, baskı altına alınan bu dokuz üyenin tehdit edildiği kanaatini taşıdığına dikkat çekti. Türkiye’nin yolsuzluk ile mücadelesi konusunda giderek dibe vurmaya başladığına dikkat çeken Türmen, “Bu yolsuzluk düzeni bu şekilde devam ederse, Türkiye kendi çamuru içinde boğulur” dedi.

GENEL KURULDA İTİRAZIMIZI ORTAYA KOYACAĞIZ !

HDP Sözcüsü ve milletvekilli Ertuğrul Kürkçü, komisyon kararının hiçbir şekilde kabul etmediklerini ve Meclis Genel Kurulda bu kararın arkasında gizlenmeye çalışılan suçu olduğu gibi ortaya koyacaklarını belirti. “Kamu gücü kullanılarak ve istismar edilerek şimdilik cezalandırılması önlenmiş çok açık bir hırsızlık vakasıyla karşı karşıyayız” diyen Kürkçü, komisyonun bunu AKP üyelerinin oylarına dayanarak geçersiz kılmasının söz konusu olamayacağını, Tayyip Erdoğan’ın kendi itirafları yanı sıra kayıtların gerçekliğine dönük Adlı Tıp Kurumunun verdiği rapor bir arada ele alındığında, fezlekede yer alan olaylarının hepsinin gerçek olarak kabul edilmesinden başka bir yol olmadığını altını çizdi. Bakanlar için bundan kurtulmanın tek yolunun mahkeme önüne çıkmak istemekten geçtiğini ifade eden Kürkçü, “Ancak onlar bundan kaçarak aslında suçu işlediklerini itiraf etmiş oldular” dedi.

TÜRKİYE BİR SUÇ ÖRGÜTÜTARAFINDAN YÖNETİLİYOR !

Türkiye siyasetinde ciddi bir kırılma ile karşı karşıya olduğuna da işaret eden Kürkçü, Türkiye’nin uluslararası dolandırıcılık şebekesiyle işbirliği içerisindeki bir suç örgütü tarafından yönetildiğini ve bu suç örgütünün başında da doğrudan doğruya Cumhurbaşkanın kendisinin bulunduğunu vurguladı. Bu durumun Türkiye’yi uluslararası açısından çok zor bir duruma sokacağını hatırlatan Kürkçü, burada ihlal edilenin sadece Türkiye yasaları değil, aynı zamanda uluslararası bankacılık ve mali mekanizmalarının da ihlal edildiğini aktardı. Kürkçü, “Eğer bugün Türkiye bir haydut devlet ilan edilmiyorsa, bunun nedeni hala var görünen kimi demokratik mekanizmalarıdır” diye konuştu. HDP olarak Genel Kurulda tartışmalar sırasında pozisyonlarını alacaklarını belirten Kürkçü, “Meclisin başlangıcında AKP Roboski köylülerine karşı girişilmiş olan katliamı nasıl örtbas etiyse, bugün de halkın parasının gasp edilmesini örtbas etti. Halka karşı işlenmiş iki suç var ortada. Biri hırsızlık, diğeri zulümdür. Biz HDP olarak halka bu hırsızlığı anlatmaya devam edeceğiz ve halkın AKP’ye verdiği desteği geri çekip bu hırsızlığı ve zulümden hesap soracak olan güce, HDP’yi desteklemesini isteyeceğiz” dedi.

BU YOLSUZLUĞUN HESABI ER YA DA GEÇ SORULACAK!

Hukukçu Turgut Kazan, karara şaşırmadığını, nasıl daha önce İstanbul’da daha önce dosyaya takipsizlik kararı verildiyse, onun doğal bir parçası olarak da komisyonda da böyle bir karar verileceğinin daha önceden belli olduğunu söyledi. Kazan, bu durumun mevcut siyasal sistemde pisliklerin nasıl korunduğunu bir kez daha gözler önüne serdiğini vurguladı. Ayrıca, bakanların aklandığını yönündeki açıklamalara katılmadığını da ifade eden Kazan, bunun bir aklamadan çok bir kurtarma girişimi olduğunu, ancak yeni bir hükümet kurulduğunda ise mutlaka yeni delilerle bu kadar ayyuka çıkmış bir yolsuzluğun hesabının sorulacağını hatırlattı. Kazan, “Sandık seçim içindir ama pislikleri örtme yeri değildir” dedi.

HDP OLARAK OYLAMADA TAVRIMIZI NET OLARAK KOYACAĞIZ!

Hukukçu ve HDP Milletvekilli Hasip Kaplan ise, HDP olarak bu soruşturma komisyonun AKP’nin aklama komisyonuna dönüştürüleceğini daha önceden gördüklerini ve yayın yasağı koyulduğu andan itibaren de üyelerini çekerek buna alet olmayacaklarını ifade ettiklerini hatırlattı. Sonuç olarak bugün o gün ki söylemlerinin doğru çıktığını ve tıpkı Roboski faillerinin aklanması gibi, bu komisyonda da aklama kararının çıktığını kaydeden Kaplan, bundan sonra olacak olanları şöyle paylaştı: “ Bundan sonraki süreçte yüzde 10 oy oranıyla CHP önerge verip meclis genel kurulda görüşme ve gizli oylama isteyebilir. Bu gizli oylama da rapor yazıldıktan sonra muhtemelen 29 Ocak’a da yetiştirilebilir. Böyle bir oylama olduğu zamanda biz HDP olarak hep birlikte orada bulunarak tavrımızı net olarak koyacağız”. Söz konusu bakanlar bugün yargılanmadan kaçsa da, burada kesinleşmiş bir durum olmadığına dikkat çeken Kaplan, 2001 yılında daha önceki hükümetin bakanların da aklandığını ancak hükümetin değişmesiyle 2003’te bu bakanların yüce divan’dan kaçamadıklarını hatırlattı.