Yolsuzluk ve rüşvet protesto ediliyor

Yolsuzluk ve rüşvet protesto ediliyor

Bir operasyonla ortaya çıkan yolsuzluk ve rüşvet skandalına Türkiye genelinde tepkiler sürüyor. Van, Mersin, Adana, Manisa’da sokağa çıkan yüzlerce kişi tepkilerini dile getirdi.

Emek Gençliği, Van’da meydana gelen depremlerin ardından konteynerlere yerleştirilen depremzedelerin kalıcı konut verilmesi için kitle ile biraraya gelerek Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) kampusu içinde yürüyüş düzenledi.

Merkezi yemekhane önünde toplanan öğrenciler ve Anadolu Konteyner Kent’te kalan depremzedeler birlikte durağa doğru yürüyüşe geçti. Alkış ve zılgıtlar eşliğinde yürüyüşe geçen grup, “Yolsuzluk iktidarı istifa, depremzedelere kalıcı konut” pankartı ve “Konut anayasal haktır”, “Wan dicemide bê deng nebe”, “Depremzedenin halinden TOKİ anlamaz” dövizleri taşıyarak, “Hırsızlar mecliste vekiller hapiste”, “Hükümet istifa”, “AKP çalıyor depremzede üşüyor” sloganları attı.

Durağa gelen gençler burada açıklama yaptı. Grup adına konuşan Emek Gençliği üyesi Özge Özdemir, son günlerde gündeme gelen yolsuzluk operasyonlarına dikkat çekerek, depremzedelere verilen yardım paralarının zamanında kaybolduğunu, şimdi ise ayakkabı kutularının içinden çıktığını söyledi.

Özdemir, “Depremler sonrasında Türkiye, Kürdistan ve yurtdışından yardım gelmişti. Başbakan ise yurtdışından gelen yardımları geri çevirmişti. Oysa toplanan yardım paraları bunun için toplanmıştı” dedi. Yapılan yolsuzluklardan hesap soracaklarını dile getiren Özdemir, depremzedelerin kalıcı konut hakkı için mücadele edeceklerini söyledi. Depremzedeler adına konuşan Ali Ahi ise kendilerine 15 gün için elektrik verildiğini, ancak bunun yetersiz olduğunu belirterek, kalıcı konut istediklerini dile getirdi. Konuşmaların ardından grup dağıldı.

MERSİN’DE ‘İPLİĞİNİZ PAZARA ÇIKTI’ EYLEMİ

EMEP Mersin İl Örgütü, aralarında bakan çocuklarının da bulunduğu çok sayıda kişinin gözaltına alındığı rüşvet ve yolsuzluk operasyonuyla ilgili Özgür Çocuk Parkı'nda basın açıklaması yaptı.

Çok sayıda kişinin katıldığı açıklamada, sık sık "Hırsızlar halka hesap verecek", "Zam zulüm işkence işte AKP" sloganı atılarak, "Kızlı erkekli kalıyor diyenler babalı oğullu malı götürdüler" dövizi taşındı. 

Basın metnini okuyan EMEP İl Başkanı Mehmet Taşçı, AKP ve cemaat arasında kavganın yeni bir boyuta ulaştığını belirterek, işçilerin, emekçilerin sömürülmesi, haklarının elinden alınması, Kürtlerin verdiği mücadeleyi kanla bastıran ve birlikte hareket eden iktidar ortaklarının kavga ederek "birbirlerinin ipliğini pazara" çıkardığını söyledi.

Halkı dini istismar ederek, yalanlar söyleyerek peşinden sürükleyenlerin gerçek yüzünün halk tarafından daha iyi görüldüğünü ifade eden Taşçı, "İktidar kavgası içinde olanların ve bütün muktedirlerin yolsulsuzluk, hırsızlık, kanunsuzlukların ortaya çıkarmak ve halka anlatmak için daha fazla gayret sarf etmek gerekiyor. Haziran'daki gibi birleşelim, talancıları-soyguncuları layık olduğu yere gönderilim" dedi.

Adana’da ise, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna ilişkin Adana Adliyesi arka kapısında basın açıklaması düzenledi.

Açıklamada, avukatlar "Ayakkabı kutusundaki paranın yağma ve talanın hesabı sorulsun" yazılı pankartı açtı. Burada açıklama yapan Av. Sevil Aracı Bek, beş emniyet müdürü ve son olarak da İstanbul Emniyet Müdürünün görevden alınarak operasyonun önünün kesilmek istendiğini belirterek, operasyonun başlamasında cemaat ve hükümet arasındaki sürtüşmenin önemli bir rol oynadığını söyledi. 

Bek, soruşturmanın herhangi bir müdahale yapılmaksızın sonuna kadar götürülüp suçluların cezalandırılması gerektiğini dile getirdi. Hükümetin kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı gibi evrensel temel hukuk kurallarını hiçe sayarak operasyonu engellemeye çalıştığını belirten Bek, Gezi'de eylemcileri öldüren polis teşkilatına "destan yazdınız" diyen Başbakan'ın bugün teşkilatın tepesinde yer alan müdürleri çeteleşmekle suçlamasının riyakarlık olduğunu söyledi.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Manisa İl Örgütü de, tutuklu BDP milletvekillerinin serbest bırakılmaması ve Hükümet ve Cemaat arasındaki gerileme ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, "Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk, kaçakçılık ve soygun iddialarından biriyle Türkiye sarsılıyor" denilerek, halkın demokratik mekanizmalar ile yürütülmesi gereken devlet yönetimi yerine kirli güç ilişkilerine dayanan bir yönetim anlayışına yönetildiğine dikkat çekildi. 

"Ranta ve yağmaya dayalı ekonomi politikalarıyla, kirli bir siyaset yürüten siyasi partiler ve kurumlar yerine; halkın yönetime katılabildiği, yerinden, denetlenebilir, şeffaf ve katılımcı, ekolojik, özgürlükçü ve demokratik yaşamı hayata geçiren bir sistem ve siyaseti kurmanın zamanıdır" denilen açıklamada, hukuki olmayan bir şekilde tutuklu bulunan BDP milletvekillerinin de derhal serbest bırakılması istendi.