YPG’li Baba ve oğlu: Dünyaya direnişi öğrettik
YPG’li Baba ve oğlu: Dünyaya direnişi öğrettik
YPG’li Baba ve oğlu: Dünyaya direnişi öğrettik
Kobanê’de YPG saflarında savaşan baba Muhamed Ebu Fakir’in oğlu Dildar Mahmut’ta cephe gerisinde ki terzihanede çalışıyor. “Oğlumla birlikte toprağımız için görev almaktan gurur duyuyoruz” diyen Fakir, “Bu kentte baba da, oğul da, anne de, çocuğu da direniyor. Kentimizi terk etmedik ve YPG/YPJ öncülüğünde direnişin nasıl olacağını tüm dünyaya gösterdik. Zafer bizim olacak” dedi.
DAİŞ çetelerinin işgal amacıyla başlattığı saldırılara karşı YPG/YPJ güçleri öncülüğünde gelişen tarihi direniş, 126’ıncı gününe girdi. YPG/YPJ savaşçılarının çetecilere ağır darbeler vurarak adım adım bir çok noktayı temizlediği kentte, gerek cephede gerekse de cephe gerisinde direnişe dahil olanların hikayeleri birer direniş öyküsü. Kimisinin cephede silah tutarak direnişe dahil olduğu kentte, kimi ekmek yaparak, kimi kentin sokaklarında asayiş görevi yürüterek, kimi sivillerin ihtiyaçları noktasında çalışmalar yaparak, kimisi yaralıların tedavisinde sağlık hizmeti vererek, kimisi de Kobanêli çocukların eğitimi ile ilgilenerek direnişe dahil oluyor. Kobanêli Muhammed Ebu Fakir ve oğlu Dildar Mahmut’un hikayesi de bu direniş öykülerinden birisi.
DAİŞ çetelerinin saldırılarının ardından kentlerini terk etmeyen Muhammed Ebu Fakir (48) ve oğlu da direniş başladığı günden bu yana direnişin içinde yerlerini almış. Çetelerin saldırısının ardından iki oğlunu, küçük çocukları ve eşini Suruç’a gönderen Ebu Fakir, silahını alarak çetelere karşı savaşmak için YPG’nin yerel savunma birimlerine katılmış. Fakir’in Suruç’a gittikten kısa bir süre sonra Kobanê’ye dönen ve terzi olan 22 yaşındaki oğlu Dildar Mahmut ise, direnişle bağını koparmayarak cephe gerisinde YPG/YPJ savaşçılarının elbiselerinin tamirini yapan terzihanede görev alarak direnişe destek olmaya başladı.
BABA CEPHEDEE OĞLU TERZİHANEDE
Şimdi kentin batı cephesinde mevzide çetecilere karşı savunma da yer alan baba Fakir ve terzihanede çalışan oğlu Dildar Mahmud, ancak iki haftada bir araya gelerek sohbet etme fırsatı buluyor. Fakir ve oğlu Dildar’a batı cephesinde Fakir’in mevziisinde rastlıyoruz. Baba ve oğul 15 gün aranın ardından birbirlerini görebilmişler. Hem direnişin durumu ile ilgili konuşuyorlar, hem de Suruç’ta kalan ailelerinin diğer fertlerinin durumlarını birbirlerine aktarıyorlar.
‘BABA, OĞUL, ÇOCUK, ANNE BİRLİKTE DİRENİYOR’
“Baba, oğul direnişin içindesiniz. Ne hissediyorsunuz?” diye sorduğumuzda, Fakir, “Oğlumla birlikte toprağımız için görev almaktan gurur duyuyoruz” diye cevap veriyor. Çocuklarını ve eşini güvenlikleri için Suruç’a gönderdiğini, kendisinin ise kentinden ayrılmayı bir gün olsun aklına getirmediğini belirten Fakir, yaşları büyük çocuklarının da Suruç’a gitmelerinin hemen ardından kentlerine geri dönmek istediğini söyledi. Daha sonra oğlu Dildar’ın ısrarları sonucu Kobanê’ye döndüğünü ve direnişe katkı sunmak için terzihanede göreve başladığını belirten Fakir, “Bu kentte baba da, oğul da, anne de, çocuğu da direniyor. Kentimizi terk etmedik ve YPG/YPJ öncülüğünde direnişin nasıl olacağını tüm dünyaya gösterdik. Zafer bizim olacak” diye konuştu.
‘HER KOBANÊLİYE DİRENİŞTE GÖREV VAR’
Fakir’in oğlu Dildar ise kentinde tarihi bir direniş yaşanırken Suruç’ta daha fazla kalamadığını ve kentine geri dönmeyi bir sorumluluk hissedip döndüğünü dile getirdi. Her Kobanêli için devam eden tarihi direnişte mutlaka bir görevin olduğunu belirten Dildar, “Kobanê’ye döndüm. Çünkü her Kobanê’linin burada bir şeyler yapması gerekiyordu. Arkadaşlar terzihanede görevlendirdi beni. Hem siviller, hem savaşçıların elbiselerini onarıyorum. Babam da burada, ancak savaştan kaynaklı 15-20 günde bir görüşebiliyoruz” diye konuştu.