Partisinin Kocaeli Kongresinde konuşan HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ, “İşte bahar geldi. Bu bahar halkların baharı olacak. Bizler tüm farklılıklarımızla, Mezopotamya'mızı ortak vatana dönüştürmeyi başaracağız. HDP olarak daha büyük bir şekilde ilerleteceğiz" dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli 1. Olağanüstü İl Kongresi, Onur Müzikhol Düğün Salonu'nda yapıldı. Kongreye HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ, HDP eski Kocaeli Milletvekili Ali Haydar Konca, demokratik kitle örgütleri ve yüzlerce partili katıldı. Saygı duruşu ve divan seçiminin ardından konuşan HDP eski Kocaeli Milletvekili Ali Haydar Konca, AKP'nin saldırılarını tüm toplumsal muhalefete yönelttiğini belirterek, "AKP'nin saldırıları kendi içindeki çatlağın bir işareti ve ömrünün dolduğunu gösteriyor. Türkiye'deki muhalif olan tüm kesimler bu karanlık gidişe 'dur' demek için birleşmek durumunda" dedi.
YÜKSEKDAĞ: BU ZORLU YOLDA HALKLARIN GÜCÜYLE BARİKATLARI YIKMAYI BAŞARDIK
HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ ise 7 Haziran seçimlerinden bu yana zorlu kavşaklardan geçildiğini belirterek, "Önümüze nice barajlar çıkarıldı. Ama bu yolda yürürken hiçbir barikatı tanımadık. Bu zorlu yolu yürürken, halkların gücüyle her barikatı yıkmayı başardık. Buradaki güç halkların birleşik demokratik güçleri olarak faşist zihniyete karşı başarılar elde etti. Kobanê'de kurulan demokratik yaşamdan bugüne mücadelenin tüm mevzilerinde yeni zaferler elde etmek için gücümüzü birleştirdik" diye konuştu.
HDP’nin Ortadoğu’da halkların yeni yaşam ağacı olduğunu söyleyen Yüksekdağ, HDP’nin egemen yapıya karşı yeni demokratik bir anlayış ortaya koyduğunu da sözlerine ekledi.
7 Haziran'da çok büyük bir zafer elde edildiğini ifade eden Yüksekdağ, "Kocaeli'de de bir milletvekili çıkardık. O günden bugüne aldıkları yenilginin sonucunu halklara saldırarak çıkarmaya çalıştılar. Tek başına iktidar olamayanlar savaş çıkardılar. 7 Haziran sonra Suruç'tan bu yana 700'ün üzerinde insanımızı kaybettik. Bu savaşı başlatanlar, hala öldürmeye doymuyor. Ama biz karanlığın içinden direnerek ayağa kalkabileceğimizi çok iyi biliyoruz" dedi. AKP'nin ve devlet güçlerinin saldırılarına karşı tek yolun direnmek olduğunu vurgulayan Yüksekdağ, "Saray savaşı döneminde yitirdiğimiz tüm canlarımız direnmenin ahlaki bir sorumluluk olduğunu çok iyi biliyorlardı. Bizler de değerlerimize direnmeyi bir borç bilerek onlar gibi direnmeliyiz. Saldırı altında, kuşatma altında olanların direnişiyle dimdik ayaktayız. Onların direnişiyle daha büyük zaferler kazanacağız" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Taş üstünde taş, baş üstünde baş bırakmayacağız" ifadelerine değinen Yüksekdağ, " 'Taş üstünde taş, baş üstüne baş bırakmayacağız' diyenlere karşı direnenler bize çok büyük bir ders verdi. Bizler şehitlerimize borcumuzu ödemekle yükümlüyüz. Verilen canların her birisi binlerce kitleyi ve insanlığı ayağa kaldırdı. Milyonlarca bir halk mücadele varsa, direnenlerin yolundan asla dönmeyenlerin üzerinden devam ediyor bu mücadele. Direnişi yeni ve başarılı daha büyük mevzilere taşımak zorundayız. Bu ağır süreçte kendimize güvenimiz tam" diye konuştu.
Faşizmin örgütlü mücadeleyle yıkılacağının altını çizen Yüksekdağ şunları belirtti: "Biz içimizde faşizmin barikatını aşacak gücü taşıyoruz. Yüzyıl boyunca zulüm yapanlar, tüm faşistler nereye gittiyse bu iktidar da oraya gidecek. Sanıyorlar ki korku yayarak halkları teslim alabilecekler. Sanıyorlar ki, bu zulüm iktidarını sürdürdükçe 2023'e ulaşacaklar. Başaramayacaksınız, zulmün iktidarını sürdüremeyeceksiniz. Çünkü kendi ayağınıza sıkıyorsunuz. AKP iktidarı tüm demokratik kitlelerle savaş halinde. Saray iktidarı kendi hizasında durmayan kadınlara, çocuklara dahi düşman. Kendi egemenlik algısı altında, yarattığı düşmana karşı tüm Türkiye halklarını savaşa sürüklemeye çalışıyor. Türk gençlerini Kürt gençleriyle karşı karşıya getirerek, kendi iktidarını ayakta tutmaya çalışıyor. Feda ettikleri sadece yoksulların çocukları. Bu kadar kirli bir savaşın iktidarı haline gelmiş durumdalar. Saray'ın yaşamımızı karartmasına sessiz kalmayacağız. Tüm demokrasi kesimleriyle birlikte demokrasi hareketi hayati bir önem taşıyor. Sözümüzdür bunu başaracağız. Saray karşısında halkların barış ve demokrasi bloğunu Türkiye ve Kürdistan halklarının gücü olarak ortaya çıkaracağız."
"Özgürlük için direneceğiz, daha çok birleşerek direneceğiz. Özgürlüğü yeni yaşamın direnciyle büyüteceğiz" diyerek özgür toplum için direnmenin önemini yineleyen Yüksekdağ, "Özgür ve yeni bir toplum için HDP'nin yeni yaşam örgütlülüğünü büyüteceğiz. Örgütlü bir halkı hiç bir diktatör zalim yenemez" dedi. 1 Kasım seçimlerine doğru gidilirken, "1 Kasım'da inadına HDP" diyerek seçimlere gittiklerini hatırlatan Yüksekdağ, "Halkların ve bizlerin inadını göreceksiniz demiştik. Oluk oluk kan akıtmalarına rağmen bizi baraj altında bırakamadılar. O günden beri dertlerinden hiçbir yere sığamıyorlar. Saray'a sığamıyor. Derdinden Saray'da yatamıyor. Mecliste üçüncü büyük partisi olduğumuz, iktidar halısını çekip aldığımız için yatamıyor" ifadelerini kullandı.
‘BU BAHAR DİRENİŞİN BAHARI OLACAK’
Yüksekdağ, konuşmasını Kürdistan'da devam eden ablukalara karşı verilen direnişe dikkat çekerek sürdürdü ve şunları söyledi: "İşte bahar geldi. Bu bahar halkların baharı olacak. HDP'nin yeniden örgütlenmesiyle direniş baharına dönüşecek. Direnişin baharını onurunu savunan tüm canlarımızla birlikte yeni bir geleceğe gitme azmimizi yıkamayacaklar. Gever, Nusaybin, Cizre, Silopi'ye selam olsun. Bu vatan, yönetemediklerini vatandaşlıktan atacaklarını söyleyenlerin değil. Vatan sanki kendisinin sarayı. Bu topraklar senin değil. Bu zamana kadar hapsettiler, katlettiler şimdi de yönetemediklerini vatandaşlıktan atma derdindeler. Saray'dakinin hesabı şu, 'vatandaşlıktan at kurtul' Faşizimle gözü kararmış. Türkiye halkları zalimlere, darbecilere rağmen yaşadı, yaşattı. Siz gideceksiniz bu halk yine kalacak. Evren öldü, faşist general öldü, bu zulüm ona da kalmadı. Sen de bir gün öleceksin. Kusura bakma sen de fanisin. Ama halklar geleceği fani değildir, köklüdür. Halkların mücadelesi kazanacak. Bizler tüm farklılıklarımızla, Mezopotamya'mızı ortak vatana dönüştürmeyi başaracağız. HDP olarak daha büyük bir şekilde ilerleteceğiz. Abluka İmralı'da başladı. O tecridi ablukayı başlatanlar, onun ardından onlarca Kürt kentini abluka altına aldı. Katliamlar bitmiyor ama direniş de bitmiyor. Halkların Demokratik Partisi olarak direnişin merkezi olmaya devam edeceğiz."
Yüksekdağ son olarak Kürdistan'daki halkla dayanışma mücadelesinin büyütülmesi gerektiğini belirtti. 1 Mayıs İşçi Bayramı'na ilişkin ise, "1 Mayıs, işçinin emekçinin halkların ortak günüdür. Biz HDP olarak işçinin emekçinin yanında olduk her zaman. İşçiler ayağa kalktığında kazanılamayacak hiçbir şey yoktur. İşçi sınıfının her yerde 1 Mayıs alanlarında emeği haykıracağız. Direnmekten asla vazgeçmeyeceğiz" dedi. Konuşmaların ardından faaliyet raporları okundu. Daha sonra seçim yapılarak yeni yönetim belirlendi. Tek liste ile gidilen seçimde Ayten Yılmaz ve İbrahim Ergin, Kocaeli İl eşbaşkanları olarak seçildi.