Yüksekdağ: Mücadele edeceğiz ve kazanan biz olacağız

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, AKP iktidarının talimatıyla yürütülen savaşın haksızlığa karşı direnenleri yok etme savaşı olduğunu belirtti.

HDP Mersin İl Örgütü'nün kongresinde konuşan Eşbaşkan Figen Yüksekdağ, "Bilmiyorlar ki; biz nasıl bir mücadelenin içinden çıkıp geldik. Onlar bilmiyorlar ki dokunulmazlığımız halkımızdır. Bizim halkımıza dokundukları zaman işte o zaman bizi karşılarında bulurlar" diye konuştu. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mersin İl Örgütü’nün 1. Olağanüstü Kongresi, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın katılımıyla 33 Düğün Salonu’nda gerçekleşti. HDP bayrakları ile süslenen salona dev Öcalan ile Kürt özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının yanı sıra “Rêber Apo’ya özgürlük”, “Bütün ülkelerin işçileri ve ezilenleri birleşin”, “Gazi şehitleri ölümsüzdür” ve “Paris ve Kürdistan’da katledilen kadınları saygıyla anıyoruz” pankartları asıldı. Salonun güvenliğini HDP’li üyeler sağlarken, partililer üst aramaları ardından salona alındı. 

Kadınların yoğun katılım sağladığı kongre, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP milletvekilleri Dengir Mir Mehmet Fırat, Meral Danış Beştaş, Akdeniz Belediye Eşbaşkanları Yüksel Mutlu ile Mehmet Fazıl Türk ve 7’den 70’e binlerce kişi katıldı.  

FIRAT: CİZRE VE SUR’UN HESABI MUTLAKA VERİLECEK

Divan seçiminden sonra konuşan HDP Mersin Milletvekili Mir Dengir Mehmet Fırat, tüm baskılara ve saldırılara rağmen HDP’nin Meclis’te olduğunu vurguladı. Yüzlerce canı vahşet bodrumlarında yitirdiklerini hatırlatan Fırat, Ortadoğu ve Anadolu coğrafyasının tarihinin katliamlarla dolu olduğunu aktardı. Vahşet bodrumlarına değinen Fırat, şunları aktardı: “İnsanlık tarihine kara leke olarak geçmiş olan bu katliamların içerisinde insanlık kalıntılarını görmek mümkün olabilirdi. Bir Nazi Almanya’sı evet. Yahudileri gaz odasına yıkanmaları için sokuyordu. Gazla öldürdükten sonra ise fırınlarda yakıyorlardı. Ne Filistin’de ne Bosna Hersek’te ne Saddam Irak’ında. Bu vahşeti halkına reva görenler, daha düne kadar İsrail’in Filistin çocuklarına yaptıklarını şimdi kendi vatandaşlarına vahşetçe yapmaktadır. Düne kadar Filistin’e yapılana ağlayan bir maske olduğunu bugün yaptığı vahşetle gösteriyor. Cizre ve Sur’da yapılanların hesabı mutlaka bir gün verilecek. Bu kirli savaş mutlaka ve mutlaka sona erecek.” 

'BU SAVAŞ DİRENENLERİ YOK ETME SAVAŞIDIR’

Daha sonra konuşan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, bugün kritik bir kavşakta olduklarını ancak halkın desteği ile yollarına çıkan engelleri aşıp yolda yürümeye devam edeceklerini söyledi. Bu yolda halkın desteği ve mücadelesi ile büyük zaferler kazandıklarını ifade eden Yüksekdağ, saldırı ve kuşatma altında mücadele ettiklerini belirtti. Büyük insanlık mücadelesinde iyilik ve kötülüğün olduğunu dile getiren Yüksekdağ, saldırganların karanlık ve kötülüğü sevdiği için saldırıları devreye koyduğunu dile getirdi. 

Yüksekdağ, “Bu topraklarda iyilik ve kötülük savaşı veriliyor. Bu topraklarda iki silahlı mücadele veriliyor. Bu haksızlığa karşı direnenleri yok etme savaşıdır. Bu karanlık günlerde 7 Haziran ruhu ile mücadele edeceğiz ve yine kazanan biz olacağız. Biz büyük insanlığın büyük gücüyüz. 7 Haziran’da kendisini dev aynasında görenlere kendilerinin aslında ne kadar zavallı olduklarını gösterdik” dedi.

‘HALK TARİH YAZIYOR’

AKP iktidarının Kürdistan’daki vahşet ve katliamlarına değinen Yüksekdağ, şunları aktardı: “Cizre’de devreye konulan ve yüzlerce insanımızı en vahşi şekilde öldüren bir savaş politikası yürüttü. Ama oradaki halk ve diğer demokrasi güçleri direnmeye devam ettiler. Bedenlerini siper ettiler. Bütün bu vahşete ve zulme karşı halk, Artvin’de, Cizre’de ve her yerde direnmeye devam etmiştir. Her alanda direnişi kuşananlar bugün direniş tarihini yazıyorlar. Bu zalimler Türkiye halklarını kandıramıyor. İnsanları uyutmayı başaramıyorlar. Ve bu onları daha fazla saldırganlaştırıyor. Cizre’de şehit olan Mehmet Tunç’un dediğin gibi 'bizler teslim olmadık, bizi asla teslim alamayacaksınız' diyoruz. Bu inancımız bu direniş ruhumuz kendini asla kaybetmedi. Ancak bize itaat etmeyi dayatanlar kaybetmiştir. Cizre’de bizim canlarımızı katlettiklerinde kaybettiler. Felç olmuş ve saldırı ile ayakta kalmaya çalışan bir iktidar olarak kalmıştır” şeklinde konuştu. 

DAİŞ SADECE TÜRKİYE’YE DAYANIYOR

DAİŞ çetelerinin Rojava’daki saldırılarına değinen Yüksekdağ, DAİŞ çetelerinin tek dayanağının Türkiye olduğunu ifade etti. Yok olmamaları için Türkiye’nin DAİŞ’e destek verdiğini aktaran Yüksekdağ, DAİŞ çetelerinin Türkiye’den beslendiğini vurguladı. Saray’ın talimatı ile devlet güçlerinin Kürdistan'da saldırı ve katliamlarına devam ettiğini kaydeden Yüksekdağ, Gever, Şırnak ve Nusaybin’de yeni bir Cizre vahşetini yaratmak istendiğini söyledi. Saray’ın ve beraberindekilerin insanlık suçu işlediğini ve tarihe katliamcı olarak düştüğünü belirten Yüksekdağ, “Bütün bunlara rağmen başkan olmayacaklar. Bütün bu katliamların ve saldırıların tek mucizesi HDP’dir. İşte bizim gücümüz, kudretimiz budur. Mücadelesinden umudunu alan bu güç tarihe direniş notunu düşecektir. Biz bundan sonra yürüyüşümüzü en iyi şekilde sonuçlandıracağız” diye belirtti. 

'DOKUNULMAZLIĞIMIZ HALKTIR’

HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması tartışmalarına değinen Yüksekdağ, şöyle devam etti: “Bize yapılan dokunulmazlık saldırısına boyun eğmeyeceğiz. Onlar bilmiyorlar ki; biz nasıl bir mücadelenin içinden çıkıp geldik. Onlar bilmiyorlar ki dokunulmazlığımız halkımızdır. Bizim halkımıza dokundukları zaman işte o zaman bizi karşılarında bulurlar. Dokunulmazlık zırhını hırsızlık yapana, katliam yapana ve talan edene karşı değil halka ses olan, adalet talep edene karşı kullanılıyor. Türkiye ne yazık ki demokrasi bu şekilde işliyor. Eğer ille de bir dokunulmazlık ortaya koyacaklarsa 550 milletvekilinin dokunulmazlıklarını kaldırsınlar. Dokunulmazlığımız halktır. Biz bütün bu süreçleri umudumuz, direnişimiz ve onurumuzla atlatacağız. Bize geleceğimizi vaat eden başta Abdullah Öcalan olmak üzere bütün kadın ve diğer devrimci şehitlerinin yüzü, gülüşü umudumuz ve mücadelemize ışık tutuyor.” 

Yüksekdağ’ın konuşması ardından faaliyet ve mali raporlarının okunması ardında tek liste ile gidilen seçimde HDP Mersin İl eşbaşkanlığı’na Sibel Yiğittekin ve Sabun Doğan seçildi.