Zaman herşeyi silip götürmesin diye Roboskî'ye gidiyorlar

Zaman herşeyi silip götürmesin diye Roboskî'ye gidiyorlar

Toplumsal Bellek Platformu üyeleri, "Zaman herşeyi silip götürmesin diye" yarın Roboskî'de olacak, ailelerin adalet nöbetine katılacak. "Acılarımız ortak" mesajı verecek olan Toplumsal Bellek Platformu üyeleri, Roboskîlilerin adalet talebine de ortak olacak.

Babası şair Metin Altıok'u Sivas Katliamı'nda kaybeden Zeynep Altıok, Roboskî'ye gidiş amaçlarını, "Her birimizin bir araya gelme sebebi olan kendi yakınlarımızı kaybedişimizin son halkası olarak Roboskî'yi görüyor olmamız" şeklinde özetledi.

1948 yılında işlenen Sabahattin Ali cinayetinden bu yana sayısız cinayet, faili meçhul ve katliam yaşandığına dikkat çeken Altıok, "Bunların hepsi siyasi içerikli cinayetler olup, hepsi faili meçhul kalmış ve onlarca yıldır tetikçilerden öte hiçbiri adalete yansıtılmamış durumda. Hatta çoğu davamızda tetikçiler dahi adalete yansıtılmadı. Son halkalar Hrant dink cinayeti ve Roboskî katliamı" dedi.

Söz konusu siyasi cinayetlerin unutturulmak istendiğini belirten Altıok, şöyle konuştu: "Bizler kendi yaşadıklarımızdan edindiğimiz tecrübe ile zamanın herşeyi silip götürdüğünü, zamanında verilmeyen tepkinin de bir çok şeyi karanlıkta bıraktığını, işin işine yıllar girdikten sonra da şimdi Sivas Katliamı'nda olduğu gibi zaman aşımı ile o örtünün bir daha açılmamak üzere kapanma fırsatı bulduğunu yaşamış insanlarız. Roboskî katliamının sahipsiz kalmasını istemiyoruz. Gerçek faillerin bulunmasını ve cezalandırılmasını, adil yargı önüne çıkartılmasını istiyoruz. Nefret içermeyen bir talebimiz var. Tüm siyasi görüşlere eşit mesafede durarak her türlü haksızlığa karşı tek ses çıkartmayı amaçlıyoruz."

Altıok, TBMM'nin "Uludere Alt Komisyonu"nun raporunu hatırlattı, "Komisyon da katliamda herhangi bir devlet dahli olmadığını söyleyerek bu işin üzerine diğer davalarda olduğu gibi bir örtü bırakmış durumda. Buna dikkat çekmek istiyoruz. Orada yaşanan gerçeklerin video kayıtlarıyla sabit olduğu halde ihmalsizlik kararının daha önceki cinayetlerde olduğu gibi bu işi de unutturmaya yönelik bir hamle olduğunu düşünüyoruz" dedi.

Ailelere destek olmak, ses vermek ve kamuoyunda bir farkındalık yaratmak için Roboskî'ye gittiklerini anlatan Altıok, "Bu katliamın gerçek faillerinin bulunması için orada her hafta oturan annelerin acısını paylaşmaya gidiyoruz. Tek bir cümle ile söylersem; adalet istemeye ve acılarımızı paylaşmaya gidiyoruz" diye konuştu. 

'ARAMIZDA ACI KARDEŞLİĞİ VAR'

Roboskî'ye gidenler arasında yer alan işkenceyle öldürülen Evrensel Gazetesi Muhabiri Metin Göktepe'nin ablası Meryem Göktepe de, Roboskî halkıyla aralarında "acı kardeşliği" ve "ortak adalet arayışı"nın bulunduğuna dikkat çekti, "Bizim onları çeşitli mecralarda desteklememiz onların yüreğine dokunmadıkça, ellerini turtmadıkça, göz göze bakmadıkça çok olası değil tüm destek çabalarımıza rağmen diye düşünüyorum" dedi.

Roboskîli ailelerin kendilerini yalnız ve unutulmuş hissettiklerini söyleyen Göktepe, şöyle konuştu: "Cumartesi Annelerinin yakaladığı kamuoyu desteğini beklediklerini ve örnek aldıklarını da biliyoruz. Ve bunca yaşanmışlık üzerine sıranın kimse kendine gelmesini beklemeden bir ses olmak, anladığımızı hissettirmek önemli. Ve yine eğer bu ülkeye barış gelecekse -ki bunu en çok dillendirenlerden olduğumu belirtmek isterim toplumsal barış sağlanmamışsa gerçek barışa olan inancın nasıl da güvensizlik yarattığına dikkat çekmek isterim."

Geçtiğimiz Pazar günü "Anneler Günü"nün kutlandığını hatırlatan Meryem Göktepe, "Eğer insanlar anneleri yaşıyorsa ellerini öpmeye, değilse mezarlarına koştular. Oysa bizim gibi kaybedilen değerler ve Roboskîli anneler çocuklarına koşarak Anneler Günü'nün acısını yaşıyor" dedi.