Zamanın eskitemediði şiirlerin ustası: Ahmed Arif

Zamanın eskitemediði şiirlerin ustası: Ahmed Arif

Akşamların erken indiði mahpushanelerde hasretinden prangalar eskitse de o, ölümsüz ve seçkin bir şair olarak zamanın eskitemediði şiirlerin ustası olarak kaldı. 21 yıl önce hayata gözlerini yuman Ahmed Arif, Van Özalp'te 33 Kürt’ün katledildiði olayı “33 Kurşun” dizeleriyle tüm dünyaya anlattıðı şiirinin de yer aldıðı tek kitabı ile 44 yıldır kuşaktan kuşaða ulaşmaya devam ediyor.

O, edebiyatın, şiirin seçkin ve ölümsüz ustalarından. Yarattıðı kendine has tarzı ve özgünlüðüyle edebiyatta önemli bir yere sahip olan Kürt şair Ahmed Arif’in ölümünün 21. yılı geride kalıyor. Ömrünün 50 yılını şiire adayan ve yalnızca “Hasretinden Prangalar Eskittim” adıyla tek bir kitap çıkaran Ahmed Arif’in o tek kitabı her yıl birçok yayınevi tarafından birkaç baskı ile okurlarına ulaşıyor. 1968 yılında basılan ve halen en çok okunanlar ve basılanlar arasında yer alan bir klasik olurken “Hasretinden Prangalar Eskittim”, Ahmed Arif sanatında birilerini aşmak ya da geçmek deðil, kendi özgünlüðünü yaratabilmeyi esas almayı tercih ettiði için günümüzde de bu anlamda seçkin bir konuma sahip.

‘HALKIMIN MAZLUM VE GARÝBAN OZANI OLMAK YÜCE BÝR ONURDUR’

"Ben halkımın mazlum ve gariban bir ozanıyım. Böyle olmak da yüce bir onurdur" diyen Ahmed Arif, ilk şiiri “Gözlerin”i 15 yaşında Afyon Halkevi’nin çıkardıðı Taşpınar Dergisi’nde Kasım 1942’de yayınladıktan sonra ikinci şiiri “Yollarda”yı da aynı yıl Millet dergisinde yayınladı. 1948-1954 yılları arasında Yeryüzü, Beraber, Seçilmiş Hikayeler, Yeni Ufuklar, Kaynak gibi dergilerde yayımladıðı şiirlerle sanatını olduðu kadar bakış açısını da ortaya koymasıyla bilinen Ahmed Arif’in kendine has epik ve lirik söyleyiş tarzını diyalektik bir anlatımla bütünleştirmesiyle farkını ortaya koyan bir şair olma özelliðini taşıyor.

ESKÝYEN ZAMAN YENÝLENEN ŞÝÝRLER

Şiirlerinde halk türküleri, aðıtları, masallar ve efsanelerinden beslenirken, özellikle Kürdistan’ın tarihini, doðasını, insanını, Kürtlerin mertliðini, cesaretini yalın bir üslupla işledi. Dünyaya bakış açısı itibariyle sosyalist bir perspektife sahip olan Ahmed Arif, halk kültüründen gıdasını alan sınırlı sayıdaki şiirleriyle bu anlamda yerel olanı evrenselleştiren bir halk ozanıdır. Arif, tek kitabı olan Hasretinden Prangalar Eskittim’de insan-doða sevgisi, yurtseverlik, yiðitlik, aşk, mahpusluk, hasret, yoksulluk, umut ve direniş, sınıf çelişkisi, sosyalist deðerler ile Kürdi motifleri işlediði 19 şiiriyle, 44 yıldır halen artan bir ilgiyle kuşaktan kuşaða hitap ediyor.

33 KURŞUN…

Ahmed Arif’i Ahmed Arif yapan en önemli eseri ise 33 Kürt’ün Van’ın Özalp ilçesinde 1943 yılında Orgeneral Mustafa Muðlalı’nın emriyle Ýran sınırında katledilmesi olayını dizelere taşıyarak, sanatçı olmanın sorumluluðuyla tarihe not düşmesidir. Arif, katliamı şöyle anlatıyor: “Vurulmuşum / Düşüm, gecelerden kara / Bir hayra yoranım çıkmaz / Canım alırlar ecelsiz / Sıðdıramam kitaplara / Şifre buyurmuş bir paşa / Vurulmuşum hiç sorgusuz, yargısız / Kirvem, hallarımı aynı böyle yaz / Rivayet sanılır belki / Gül memeler deðil / Domdom kurşunu / Paramparça aðzımdaki...”

Ahmed Arif aynı şiirde Kürtlerin sadece katledilişini deðil, fütursuzca uygulanan vahşetin ve yaðmacılıðın tezahürünü devamla şu dizelerle tüm insanlıða anlatıyor: “Ölüm buyruðunu uyguladılar / Mavi dað dumanını ve uyur-uyanık seher yelini / Kanlara buladılar / Sonra oracıkta tüfek çattılar / Koynumuzu usul-usul yoklayıp / Aradılar / Didik-didik ettiler / Kirmanşah dokuması al kuşaðımı / Tespihimi, tabakamı alıp gittiler / Hepsi de armaðandı Acem elinden...”

CEZAEVLERÝNDE KALDI, GAZETECÝLÝK YAPTI

Ahmed Arif, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coðrafya Fakültesi (DTCF) Felsefe Bölümü'nde öðrenciyken TCK'nin 141. ve 142. maddelerine aykırı davrandıðı gerekçesiyle 1950 ve 1952-53 tarihleri arasında iki kez tutuklandı. Hakkındaki yargılama sonunda 2 yıl hüküm giydi. Cezaevinden çıkınca da Ankara'da Medeniyet, Öncü, Halkçı gibi gazete ve dergilerde teknik işlerde çalıştı.

YAŞAMI VE SONRASI…

21 Nisan 1927’de Diyarbakır’ın Hançepek semtinde Yaðcı Sokak 7 numaralı evde dünyaya gelen Ahmed Arif, Diyarbakır Lisesi'nden mezun olunca Ankara Üniversitesi DTCF Felsefe Bölümü’nde okudu. 1940-1955 yılları arasında deðişik dergilerde yayınladıðı şiirlerinde kullandıðı kendine has lirizmi ve iç dünyasıyla önemli ve seçkin şiirlere imza attı. Türkiye Komünist Partisi’ne baðlı Türkiye Gençler Derneði’ne üye olan Ahmed Arif, örgütlü bir yaşamla Karl Marx’ın eserlerini okumaya ve giderek dünyayı Marksist bir perspektifle algılayıp yorumlar.

Arif, yaşamda durduðu yerde dünyayı devrimci bir tarzda deðiştirmenin kanaatine varmış sosyalisttir. Ahmed Arif’in tek kitabına verdiði Hasretinden Prangalar Eskittim adıyla da bir şiir albümü bulunuyor. Şiirlerinde hep ezilen insandan yana olan ve ezilenlerin kardeşliðine vurgu yapan Arif, Ankara'da yalnız yaşadıðı evinde 2 Haziran 1991 yılında geçirdiði kalp krizi sonucu 64 yaşında hayata gözlerini yumdu.

Ahmet Oktay'ın Metis Yayınları’ndan 1990 yılında yayımlanan “Karanfil ve Pranga” adlı çalışması Ahmed Arif şiiri üzerine yapılmış en detaylı çalışma olarak kabul edilir. Ayrıca Muzaffer Ýlhan Erdost'un “Üç Şair” adlı kitabında da Ahmet Arif şiirinin yorum ve çözümlemeleri bulunmaktadır.

Ahmet Kaya, Grup Yorum, Grup Kızılırmak, Zülfü Livaneli, Cem Karaca, Moðollar, Fikret Kızılok gibi birçok sanatçı ve müzik topluluðu, Ahmed Arif’in şiirlerini notalarla buluşturdu.