İran'da kadınlara yönelik saldırılar İsveç Parlamentosu'nda tartışılacak

Rojhilat doğumlu bağımsız Milletvekili Amineh Kakabaveh, 8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla İran'da kadınlara yönelik baskılar ve idamları İsveç Parlamentosu'nun gündemine getirdi.

Daha önce de İran'da kadınlara yönelik baskı, toplu tutuklama ve idamları İsveç Parlamentosu'nun gündemine getiren Milletvekili Amineh Kakabaveh, 8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla kadınlara yönelik baskıların parlamentoda tartışılmasını talep etti.

Dışişleri Bakanı Ann Linde'ye İran'da idam cezasının kaldırılması ve devletin insan haklarına saygı göstermesi için hangi somut önlemleri almayı düşündüğü sorusunu yöneltti.

Her gün İran devletinin gerçekleştirdiği korkunç insan hakları ihlalleri haberlerini aldıklarını ifade eden Kakabaveh, son haftalarda aralarında sanatçı, öğretmen, çevre aktivistlerinin de bulunduğu Kürtlerin toplu olarak tutuklandıklarını hatırlattı.

Kakabaveh, insanların sadece çocuklara ana dillerini öğrettikleri için cezalandırıldıklarını anlatırken, Kürtçe öğretmeni Zara Mohammadi’nin durumunu örnek verdi.

Mohammadi'nin çocuklara Kürtçe eğitim verdiği için 10 yıl hapis cezasına çarptırıldığını hatırlatan Kakabaveh, İran'daki idamlara da şu ifadelerle dikkat çekti:

“17 Şubat günü suç işlediğini belgeleyen hiçbir kanıt olmamasına rağmen Huseyin Kemanger'in idam edileceği haberini aldık. Kemanger işçilerin haklarını almaları için mücadele etti ve bir çevre aktivisti. İran Kürdistan'ının Kamyaran kentinde sevilen bir aileden geliyor. Barbar rejimin öldürmek istediği 20’inci aile ferdi olacak.”

42 YAŞINDAKİ ZEHRA ESMALİ'NİN CANSIZ BEDENİNİ ASTILAR

Geçtiğimiz günlerde aralarında 42 yaşında iki çocuk annesi Zehra Esmali'nin de bulunduğu 16 kişinin asılarak infaz edildiğini belirten Kakabaveh, yaşanan vahşeti “İdam edilmeyi beklerken diğerlerinin idamından şoka uğradı ve kalp krizi geçirdi. Buna rağmen onun cansız bedenini astılar” dedi.

Kakabaveh, 22 Şubat günü devrim muhafızlarının Pakistan ve İran sınırında petrol taşıyan Belucilere ateş ederek 9'unu katlettiğini de hatırlatırken, yargısız infazları protesto için başlayan eylemlerin sürdüğünü belirtti.

13 yıldan beri İran zindanlarında tutulan Kürt kadın aktivist Zeyneb Celaliyan'ın ömür boyu hapis cezasına çarptırıldığına işaret eden Kakabaveh, Celaliyan'ın kendisi ve diğer kadın tutsaklara yönelik işkence ve tecavüzleri anlatan mektuplarından alıntılar yaptı.

Celaliyan'ın 42 yıldır iktidarda bulunan ve cinsel apartheid uygulayan rejimin ilk siyasi tutsağı olmadığını kaydeden Kakabaveh, İslam Cumhuriyeti’nin keyfi suçlamalarla hapsettiği insanları işkenceden geçirdiğini somut örnekler vererek anlattı.

İranlı muhalifleri kast ederek, insan hakları ve demokrasi mücadelesi verdikleri için İran cezaevinde tutulan 30 bin tutsağın 1988 yılında katledildiğini belirten Kakabaveh, katillerden biri olan Hamid Nuri'nin şu anda İsveç'teki bir cezaevinde tutulduğuna dikkat çekti.

KADINLAR İRAN DEVLETİNE KARŞI MÜCADELEDE ÖNEMLİ ROL OYNUYOR

İran'ın gerçekleştirdiği insan hakları ihlallerin çok olduğunu ancak yeteri kadar medyaya yansımadığını kaydeden Kakabaveh, “Kadınlar rejimine karşı mücadelede önemli bir rol oynuyor. Ruhani'nin cumhurbaşkanlığı döneminde bilindiği gibi yüz civarında kadın idam edildi. Bunların çoğunluğu herkesin insan hakları için İran'daki cinsel apartheide karşı mücadelelerde büyük fedakarlıklar yapmışlardı. Bugün İran cezaevleri hakları için mücadele eden genç kadınlarla dolu ve vahşice saldırılara uğruyor” ifadelerini kullandı.

Kakabaveh, İran'ın eğer ABD yaptırımlarını kaldırmazsa nükleer silahları geliştirme tehdidinde bulunduğunu ifade ettikten sonra, İran ve Güney Afrika’daki apartheid rejimi arasındaki benzerliklere işaret etti:  “Güney Afrika'da baskı ülkede yaşayan siyahlara uygulanıyordu. Günümüzde İran'daki rejim azınlıklara ve her şeyden önce ülkenin yarısını oluşturan kadınlara baskı yapıyor. Sorun sadece azınlık halkların zarar görmesi değil. İran rejiminin apartheid altındaki Güney Afrika rejimi gibi iki tarafı var: İçte baskı ve dışta barışı tehdit eden saldırganlık.”

Kakabaveh, Dışişleri Bakanı Ann Linde'ye İran'da kadınlara yönelik baskı ve saldırıların durdurulması, idamlara son verilmesi ve siyasi tutsakların serbest bırakılmaları için ne tür girişimde bulunmayı düşündüğünü sordu.