Şaristan Dersim ve Zap

Toprağın yüreği Şaristan Dersim gibi gerillaları avuçlarken size de onu kelimenizde yaşatmak ve ölümsüzlüğünü pekiştirmek kalır.

Asil bir öncülük yapabilmenin gereği bu olsa gerek. Asil bir kadın olmanın gereği budur belki de Kürdistan ülkesinde. Asil kalabilmenin en yüksek gereği, sonuna kadar yaşamı savunup zamanı gelen ölüme “hoş geldin” diyebilmektir. Kürdistan’da kadın olmanın zorlukları yanında, kadın olabilmenin en güzel varlık olduğunu herkese öğreten bir ideolojinin öncülük rolünü yapmak zordur, zahmetlidir, ancak azim ve özgürlüğe olan tutku, gerillayı dirayetli kılmıştır. Bunu gerillayla karşılaştığımızda, onlardan anılarını dinlediğimizde, dolu dolu bir şeyler anlatırken gözlerinde görmek mümkündür. “Gözler kalbin aynasıdır” deyimi belki de en anlamlı taşıyan böylesi savaşçılardır. Dolu dolu hissedip tek kelime bile edemeyen anların şahidi olanlar ve o anı yaşayan kahramanlardır. Gözleri ana dalar arada, gözleri hedefte her daim, gözleri yaşama bakar durur gerillanın. Umudunu gözlerinde taşıyan gerillanın, zafere olan inancını görmemek mümkün değil. En zorlu koşullarda, her tarafta pusu kurulmuşken bile gözlerinde ışık olması, hala yeşertebilecek bir fidanın heyecanını taşımaktan daha öte bir duruş ve umut ifadesi. Yiğitlerle ihanetçileri, pas tutmuşla canlı olanı ancak böyle fark edersiniz.

Eğer dağlarda özgürlüğün ruhunu yakalamak peşinde koşan gerillayı yazıyorsanız Şaristan gibi savaşçıların gözleri her zaman takılır kadrajınıza. Eğer dağlarda gerillayı savaştıran tılsımın avındaysanız Şaristan gibi savaşçıların yüreği sizin avucunuza düşer. Toprağın yüreği Şaristan Dersim gibi gerillaları avuçlarken size de onu kelimenizde yaşatmak ve ölümsüzlüğünü pekiştirmek kalır. Ne kelime ne de başka bir şey, kendi sevdasını kendi ifadelendirmiş Şaristan Dersim.

Şikefta Birîndara Direniş Alanında şehit olan YJA Star gerillası Şaristan Dersim de gözlerinde hem kalbini hem de tüm hislerini taşıdı. Bu hisler ve kalbin gözlere akması, avuca sığmayan bir yürek yaratması onu öncü kıldı. Öncü bir YJA Star gerillası. Köklerini oluşturduğu, kendini var kıldığı, kendini oluşturduğu ve tanıdığı Zagrosları sevmenin bedelini, kendini Zagrosların en direnişçi mekanı olan Zap’a armağan etti. Bilerek ve isteyerek, hissederek ve düşünerek, gereğini kendisi düşünüp kendi vicdan mahkemesinden geçerek yaptı bunu. Tarihin ona verdiği rolü, evrenin ona tanıdığı zamanı, zamanı gelen anın gereğine ve ruhuna sahip çıkarak yaptı. Anlaşılmayacağını düşünse de ifade edemeyişini dile getirse de Zap’a olan sevdasını ve Kurojahro’ya duyduğu sevgiyi anlatıyordu Şaristan Dersim.

“Zap’ı anlatmak, Kurojahro’ya değinmek zordur. Belki de anlatsam anlaşılmaz, hatta anlamayan ve duymayan, görmeyen birileri abartılı olduğunu da düşünebilir. Ancak beni dinleyen arkadaşlar değil, dinleyip hissedenler ve burada yaşayanlar buranın farkına varabilir. Çünkü emek verdiğiniz yer, zorlandığınız yer, sizi buraya bağlıyor. Kurojahro o yüzden beni iradeli kılıyor. Öğretmenim oluyor. Kişiliğimi geliştirdi, maneviyatımı geliştirdi. Daha çok gerillalaştım diyorum, hislerim fazlalaşıyor. Büyük bir silsiledir. Geniştir. Bir uçtan bir uca gerilla var, ancak muhabere yaparken, arada notlarımızı yazdığımızda mesafenin çok bir anlam ifade etmediğini anladım. Kurojahro hem fikir anlamında hem his anlamında büyüttü. Arazisi zorluydu, zorluyordu ayaklarımıza yürümeyi, kendi büyüklüğü kadar bir fikir ufku öğretiyordu. O yüzden bir gün buraya düşmanın geleceğini, burada yaşayabileceğini, değil hayal etmek fikrimden bile geçiremiyorum. Anlam veremezler buraya. Burada yaşayamazlar. Bir ay kalırlar, bir yıl kalırlar sonra terk eder giderler. Çünkü tutunacakları bir şeyleri yoktur Kurojahro’da. Bizden önce burada kan dökenlerin anısına bağlılık gereği bile olsa, burada kan da döksek ve şehadetimiz burada da olsa her zaman için kazanacağımızın inancıyla kalacağız ve inançla savaşacağız.”

Ey zaman, al şimdi sana değinen ve kendini sana büründüren gerillanın asil olan yanlarını da kendine büründür. Büründür ki özgürlük andıyla yola düşen gerillanın haklı davasının hakkını ver. Bu temennilerle başlarken Zap direnişi, 17 Nisan’da günü, vakti gelen ölüme kucak açtı kadın gerilla. Şaristan Dersim, 17 Nisan’da Zap direnişinde zamanın ruhuna büründü. O, Zap’a bir ruh; Zap bir anın temsili oldu. Zê Suyu’nun kızı Şaristan Dersim, zamanı gelen anın ruhu oldu.