Şili’de binlerce kadın diktatörün kaçırdığı bebeklerini istiyor

Şili’de 1970-1990 arasında diktatör Augusto Pinochet döneminde binlerce kadının yeni doğan çocukları kaçırıldı. Kadınlar çalınan ve yasadışı evlatlık edilen çocuklarını istiyor.

9 Temmuz 1977’de, Pinochet diktatörlüğü altında, Margarita Escobar biz kız çocuğu dünyaya getirdi. Bir kaç dakika sonra da çocuğu elinden alındı. Onun gibi binlerce kadın var. Fransız haber ajansı AFP’de yer alan bir haberde, alıkonulan çocukların durumuna dikkat çekildi.

41 yaşındaki Margarita, “Her uyandığımda, onu istiyordum, sonunda bir ebe gelip ‘çocuğun ölü doğdu’ dedi” diye anlatıyor. Santiago’daki Paula Jaraquemada hastanesi personelinin kendisini uyutmak için sürekli, ilaç enjekte ettiğini hatırlıyor.

Aynı hastanede, Ocak 1985’te Maria Orellana, küçük Cristian’ı dünyaya getirdi. Orellana, “Bir erkek çocuk olduğunu duymayı başardım, sonra bana iğne yaptılar ve sonrasını bilmiyorum” diyor. Günlerce çocuğunu görmek istediğini söylediğini anlatan Orellana, “Ta ki, öldüğün söylenen kadar” diye ekliyor. Orellana, daha sonra hiçbir belge kendisine verilmeden evine gönderilmiş: “Hiçbir şey yoktu, sanki o hastaneden hiç geçmemiştim.”

Bu dramları aydınlatmada kararlı görünen insan hakları özel hakimi Mario Carroza, 1973 ile 1990 arasında Pinochet diktatörlüğü döneminde kaçırılan çocuklara ilişkin Ocak ayından beri soruşturma yürütüyor. 2000 yılı gibi yakın dönemde de kaçırmak olayları ortaya çıkmıştı.

Şili’de resmi verilere göre 1973 ile 1987 arasında 66 bin 611 evlatlık edinme durumu yaşandı. Ancak yabancı aileler tarafından gerçekleşen evlat edinmelere ilişkin herhangi bir kayıt bulunmuyor.

Yargıç Karroza, 1071 ile 1992 arasında İsveç’te en az 2 bin 21 bebek evlatlık edinildi. Binlercesi de Almanya, Fransa, İtalya, İspanya, Hollanda, İsviçre, ABD, Uruguay ve Peru’ya gitti. Her evlatlık edinme için 3 bin ila 5 bin dolar fatura çıkarıldığı belirtiliyor. Çok sayıda anne, ellerinde kanıt olmadığı için uzun süre acı bir sessizlik içerisinde kaldı. İlk vakalar kamuoyuna açıklandığında internet üzerinde kaçırılan bebeklere ilişkin gruplar oluşturuldu. “Sessizliğin çocukları ve anneleri” isimli grup, 3 yıl içerisinde 90 bebeğe ulaşabildi.