Amed'den Leyla Güven ve Rojavalı kadınlara selam-YENİLENDİ

Amed'de kadınlar, 8 Mart mitinginde bir araya geldi. Mitingde Leyla Güven ve Rojavalı kadınlar selamlandı, "Tüm saldırılara rağmen buradayız" mesajı verildi.

Amed'deki 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü mitingi 5 Haziran Demokrasi (İstasyon) Meydanı’nda “Kadınlar özgürlük için direnişte, kadınlar grevde” sloganıyla düzenlendi.

HDP Kadın Meclisi Sözcüsü ve HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir konuştu. 8 Mart’ın kadınların direnişiyle bugünlere geldiğini kaydeden Taşdemir, cezaevlerinden alanlara direnen tüm kadınların 8 Mart’ını kutladı. Taşdemir, faşizm ve saldırıların arttığı süreçlerde bir kadının açığa çıktığını kaydeden Taşdemir, tüm kadınların bu tür süreçleri aydınlığa kavuşturduğunu söyledi. 

'LEYLA GÜVEN ÖNÜMÜZÜ AYDINLATIYOR'

Taşdemir, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: 

“Bugün faşizm karşısında bir kadın çıkıp süreci aydınlatıyor. O kadın da Leyla Güven’dir. Leyla 121 gündür bizlerin önünü aydınlatıyor ve direnişin öncülüğünü yapıyor. Leyla tecridin ne anlama geldiğini biliyor. Tecrit kaostur ve baskıdır. Buda kadına en fazla yansıyor. Tecrit sona ermeyene kadar kimse özgür değildir. Tecrit kırılıncaya kadar direnişimizi yükselteceğiz. 

'ROJAVALI KADINLARA SELAM OLSUN'

2015’te müzakere sürecinde Sayın Öcalan ‘Bu masada bir kadın olmadığı sürece özgürlük de gelmez, barış da olmaz’ dedi. Kadının misyonu bilindiği için kadın üzerindeki tecrit derinleştiriliyor. Leyla Güven buna dikkat çekerek tüm kadınları direnişe davet ediyor. Leyla Güven bu devletin suç işlediğini ve hukukunu işletmediğine dikkat çekiyor. Bizler de diyoruz ki yasalarınıza uyun ve tecridi bir an önce sonlandırın. 8 Mart direniş günüdür. Kadın bugün değil yüz yıllardır özgürlükleri için direniyor. Bugün de dünyanın dört bir yanında kadınlar faşizme, erkeklere karşı direnerek başkaldırıyor. Bu yeni yaşam modeli Rojava’da kadın öncülüğünde hayata geçiriliyor. Onlara selam olsun. Rojavalı kadınlar DAİŞ zihniyeti karşısında hepimize örnek oldu. DAİŞ tecavüzdür, köleliktir ancak direnişçi kadınlar bu kirli zihniyeti temizleyerek dünyaya model olmuştur. 

DAİŞ zihniyeti bugün her alandadır. Bugün AKP-MHP iktidarı sadece Kürtlerin düşmanı değil. Başta kadınların düşmanlığını yapmaktadır. Kadınlara dönük tüm yasaları elinden almak istiyorlar. Bizde diyoruz ki kadınlar dikatatörlüğün sonunu getirecektir. Şu an her yerde HDP ve Kürtlerin anti propagandası yapılıyor. ‘Bedenime dokunma’ pankartımızı da yasaklayarak korkularının büyüklüğünü gösterdiler. 31 Mart’ta kayyımlara ve bu zihniyetin sürücülerini bu topraklardan yollayacağız.” 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Gidin buralardan, Kürdistan yoktur” söylemlerine de cevap veren Taşdemir, asıl bu topraklardan gitmesi gerekenlerin onların olduğunu ve bu topraklarında Kürdistan olduğunu vurguladı. 

LEYLA GÜVEN'İN MESAJI

Taşdemir'in ardından açlık grevi eyleminin 121’inci gününde olan DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in mesajını okudu. Mesaj şu şekilde:

 “Merhaba sevgili kadınlar, 8 Mart haftasındayız. Bütün dünya kadınlarının ve sizlerin 8 Mart direniş gününü kutluyorum. İnanıyorum ki; her gelen yeni gün 8 Mart'lar bize daha özgür günlerin müjdeleyicisi olacaktır. 8 Mart'larda bizler kadınların yani toplumun taleplerini alanlarda haykıracağız. Her gün biraz daha direnişi yükselterek, mücadelemizi yükselterek kadının toplum içerisindeki bütün haklarını, hukukunu ve özgürlüğünü en üst seviyeye ulaştıracağız.” 

'TECRİTTEN EN BÜYÜK ZARARI KADINLAR GÖRÜYOR'

Amed Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan adayı Hülya Alökmen Uyanık ise şunları kaydetti:  

“Merhaba Rosalar'ın, Sakineler'in yoldaşları… Bugün aramızda olamayan tecrit politikalarına karşı eylemde olan Leyla Güven ve arkadaşlarına selam yolluyoruz. Tecritten en fazla zarar gören kadınlardır. Kayyım politikalarıyla kadınlara ciddi baskılar uygulanmaktadır. Ancak 31 Mart’ta kadınlar kayyımlara gereken cevabı verecektir. Kadınlar olarak tarihi bir sürece tanıklık ediyoruz. Ölümlere, savaşlara rağmen yaşamı yeniden inşa edenlerin zamanında geçiyoruz. Her şeye rağmen biz kadınların susmadığı direndiği bir çağdan geçiyoruz. Zor ama bir o kadar da direnişe tanıklık ediyoruz. Erk zihniyet tarafından cezasızlığın dayatıldığı bir süreçten geçiyoruz. 80 darbesini nasıl kadınlar dağıttıysa bugün de bu süreci de kadınların direnişi dağıtacak. Kadınlar olarak grevdeyiz. Bıkmadan usanamadan yaşamı savunuyoruz. 

'TÜM SALDIRILARA RAĞMEN BURADAYIZ'

Cezaevleriyle, ölümlerle, savaşlarla bu kesintisiz direnişimiz durdurmak istediler. Bin defa daha katletseler de buradayız işte buradayız. Nenelerimiz, analarımız buradaydı, biz buradayız ve yarın çocuklarımız da burada olacak. Binlerce kadın iktidarın politikalarına net cevap veriyorlar. Amed bizim, Kürdistan bizim, şehirler bizim ve gitmiyoruz burada kalacağız. Bu seçim biz kadınlar için çok önemlidir. Çünkü kayyımlar ilk iş olarak kadın çalışmalarına saldırdı. Fakat bizim için her sokak ve her semt kadın mücadelesi alanıdır. Kurumlarımızı kapatsalar da zihnimize kilit vuramadılar. Yine umutta yine şiirde yine direnişteyiz. Size söz olsun, daha önemli çalışmalara imza atacağız. Kayyım atayacaklarını söyleyenler unutmasınlar ki biz o koltuğu Gültan Kışanak’tan devralacağız, kayyımlardan değil. Gültan Kışanak gibi bizler de direneceğiz. 1 Nisan’da kadınlarla birlikte belediyeleri açıp gerçek sahiplerine teslim edeceğiz.”

KESK: KADINLARIN DİRENİŞİ KORKUTUYOR

Uyanık'ın ardından KESK Kadın Sözcüsü Gülistan Atasoy bir konuşma yaptı. Atasoy, konuşmasında şunları dile getirdi:  “8 Mart’ı direnişleriyle yeniden bu ülkede barış iklimi oluşsun diye bedenini açlığa yatıran Leyla Güven ve tüm kadınlara selam olsun. Sevgili kadınlar erkek egemenliğinin hüküm sürdüğü bir dünyada barış olamaz. Büro Emekçileri Sekreteri arkadaşımız az önce hukuksuz bir şekilde gözaltına alındı. Bizim örgütlü mücadelemize 8 Mart’ta bile tahammül edemeyen zihniyeti kınıyoruz. Banu arkadaşımız ve onun gibi tüm kadınların yanında olacağız. Bunu neden yaptıklarını çok iyi biliyoruz. Kadınların direnişinden korkuyorlar. Bizlerin kamudan istihdamda yer lamamızı istemiyorlar. Bizleri yerel yönetimlerde var olup kentimizi yönetmemizi istemiyorlar. Onların istediği şekilde yaşamımızı, gülmemizi, çocuk yapmamızı istiyorlar. Şimdiler de tutturmuşlar susun, korkun, itaat edin diyorlar. Biz bu alanda bize ‘itaat edin’ diyen Bilal Erdoğan başta olmak üzere tüm erk zihniyetlere diyoruz ki; biz sizin gerçek yüzünüzü gördük. Tecavüzü nasıl meşrulaştırdığınızı, annelerin çocuklarının bedenlerini nasıl buzdolaplarında sakladıklarını, Kürt sorununa sunduğunuz çözümsüzlüğün katliamlarını gördük. Ancak siz direnen kadınları görmediniz. Onca baskıya rağmen özgürlüğün, barışın bayrağını asla yere indirmeyeceğiz. Sizin bekanız için değil özgür yarınların bekası için direneceğiz. Yaşasın kadınların örgütlü mücadelesi. Vardık varız var olacağız.”

Atasoy'un konuşmasından sonra miting sanatçılar Nurcan Değirmenci, Devrim Demir ve Sur Ritm Topluluğu'nun şarkılarıyla sona erdi.  

MİTİNG SONRASI YÜRÜYÜŞ

Mitingin sonrası yüzlerce kadın,  Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle 121 gündür açlık grevi eylemini sürdüren Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven'in eylemini sahiplenme amacıyla, “Leyla Güven onurumuzdur” sloganıyla yürüyüşe geçti. Sık sık zılgıt çeken kadınların yürüyüşü Gevran Caddesi’nde son buldu.