Basel'de Cumartesi Anneleri ile dayanışma eylemi

HDK-A Basel Kadın Meclisi Uluslararası Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası'nda, Cumartesi Anneleri ile dayanışmak amacıyla bir eylem gerçekleştirdi.

İsviçre'nin Basel şehrinde, Cumartesi Anneleri ile dayanışma eylemi düzenlendi. HDK-A Basel Kadın Meclisi 17-31 Mayıs Uluslararası Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası'nda, Claraplatz'da yaptığı oturma eylemiyle Cumartesi Anneleri'ni selamladı. Almanca bildirilerin dağıtıldığı eylemde, kayıp fotoğrafları taşındı ve temsili olarak bağcıksız ayakkabılar alana bırakıldı. Uluslararası Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası'na ilişkin bir metin okuyan HDK Basel eşsözcüsü Gülderen Sevim, Türkiyede kayıpların bir devlet politikası olduğunu söyledi.

Egemen sınıfların kendi iktidarlarını ve çıkarlarını korumak için toplumsal muhalefete yönelik uyguladıkları kirli yöntemlerden birinin gözaltında kaybetme olduğunu söyleyen Sevim, gözaltında kaybetme saldırısıyla dünyada yüz binlerce insanın devlet güçleri veya onlara bağlı paramiliter çeteler tarafından kaçırılarak kaybedildiğini dile getirdi. Sevim, bu yöntemle, toplumda kaygı, korku ve belirsizlik yaratılarak toplumsal muhalefete gözdağı verildiğini vurguladı.

GÖZALTINDA KAYBETME FAŞİST REJİMİN TOPLUMSAL MUHALEFETİ SİNDİRME POLİTİKASIDIR

Ardında gözaltında kayıpların simgesi olan Hasan Ocak kampanyasında yer alan HDK Basel Kadın Meclisi'nden Münevver İltemur kısa bir konuşma yaptı. İltemur konuşmasına, 23 yıldır Türkiye ve Bakur Kürdistan'ın en uzun eylemini yapan Cumartesi İnsanları'nı selamlayarak başladı. Gözaltında kaybetmenin, faşist rejimlerin toplumsal muhalefete yönelik bir yok etme ve sindirme politikası olduğuna dikkat çeken İltemur, bu politikanın "Gece ve Sis" operasyonuyla Hitler faşizminden ardıllarına miras kaldığını belirtti.

Türkiye'deki gözaltında kayıpların 12 Eylül askeri faşist darbe ile arttığını ifade eden İltemur 90'larda yükselişe geçen devrimci dalganın önünü kesmek için bu yöntemin sistematik hale geldiğini söyledi. Münevver İltemur, ilk kampanyanın Hüseyin Toraman'la ilgili yapıldığını ama Gazi komutanı Hasan Ocak'a ilişkin "Sağ aldınız sağ istiyoruz" kampanyasının çok değişik mücadele araçlarıyla ve Ocak Ailesinin de kararlılığıyla uluslararası boyuta taşındığını ve sonuç alındığını belirtti.

SON KAYIP BULUNANA KADAR ELLERİMİZ KATİLLERİN YAKASINDA OLACAK

DMP'nin İHD ile birlikte örgütlediği bu kampanya sonucunda gözaltında kayıpların yoğun olarak yaşandığı Kolombiya ve Filipinler başta olmak üzere farklı ülkelerde kurultaylar örgütlendiğini belirten İltemur, bu başarılı kampanya ve 23 yıldır devam eden Galatasaray eyleminin gözaltında kayıplara karşı güçlü bir barikat olduğunun altını çizdi.

Galatasaray Meydanı'nın 688 haftadır üç kuşak kayıp yakınlarının acılarına, öfkelerine, direngenliğine ve yitirmedikleri umutlarına tanıklık ettiğini ifade eden İltemur, "Ankara'da sosyalist gençler kaçırılıyor, dinci faşist diktatörlük seçimde istediği sonucu alamayınca kaybetme politikasını yeniden devreye sokabilir. Bunu engellemek ve kayıplarımızın hesabını sormak için Cumartesi Anneleri'nin eylemine daha faza güç vermek gerekiyor. Son kayıp bulunana kadar ellerimiz katillerin ve sorumluların yakasında olacak! Bu evlatlarının kemiklerine kavuşamadan aramızdan ayrılan babalara, Berfo Analara, Kirazlara sözümüzdür" dedi. Çevrede geçenlerin de ilgiyle izlediği eylem "Kaybedenler kaybedecek" sloganıyla bitirildi.