Bir kahramanlık destanı: Sarina Dicle

Gerilla Sarina Dicle'nin mücadele tarzı ile örnek bir gerilla olduğunu söyleyen mücadele arkadaşları, "Heval Sarina Şemzinan Hamlesinde direniş destanıyla ölümsüz bir sembol oldu" dedi.

Kürdistan ve PKK tarihi birçok kahramanlık destanına tanıklık etmiştir. YJA Star gerillası Sarina’nın kişiliği ve kahramanlığını anlatan mücadele arkadaşlarını dinlerken böylesi savaşçı bir kadın devrimci karşısında bir yandan duygusal bir atmosfer yaşarken, diğer yandan bir kez daha direnişçi Kürt kadın kişiliğinin canlılığını gördük. Güzelliği karşısında herkesi hayran bırakan bu kadın gerillanın yaşam sevgisi, girişkenliği, emekçiliği, savaşçılığı, yaşama anlam katan bir duruşun sahibi olması bize güzellik kavramının bütün halini göstermektedir. Gelin hep beraber bu öyküyü sadece kulağımızla değil yüreğimizle dinleyelim. Çünkü Sarina tüm yürekler için büyük bir özgürlük soluğudur.

Saçlarını güneşin renginden, gözlerini gökyüzünün maviliğinden alan Sinem Ünver, 1993 yılında Şırnak’ın Uludere ilçesinde yurtsever bir ailede dünyaya gelir. Sinem annesinin kucağında yaşama gamzeleriyle gülen bir bebek iken, devletin soykırımcı politikalarından kaynaklı Botan topraklarına veda ederek ailesiyle Van'a göç eder. Çocukluk yıllarında yerinde durmayan hiperaktif Sinem, Hacıbekir mahallesinde çocuklar arasında her zaman sözü dinlenilen ve tüm oyunların en başarılı ismidir.

DAĞLARA TUTKULUYDU

Her akşam kendini Hacıbekir mahallesinin yükseklerinde olan Erek dağına vererek, güneşin Van Gölüne doğru batışını ve Süphan’ın görkemliliğini izleyen Sinem, doğaya ve toprağa büyük sevgisiyle bağlanır ve partiyi ilk tanıma sürecine ilişkin şunları dile getirir: "Ailem her zaman Kürt değerlerine sahip çıkan bir aile olmasının yanında yurtseverdi. Ben evdeyken çok fazla Önderliği ve Partiyi tanımıyordum. Halil Dağ yoldaşın yapmış olduğu Beritan filmini izledim. Bu filmi izlediğimde Beritan arkadaşın direnişinden çok etkilendim. Bunun için Önder Apo’nun felsefesi uğruna savaşmak amacıyla 4 arkadaşımla birlikte 2009 yılında gerillaya katıldım."

2009 yılında gerillaya katılan Sinem’in ismi artık Sarina’dır. Sarina’nın dağlara ilk adım attığı andan itibaren yaşamış olduğu heyecanı mücadele arkadaşı Sarya Adar şu şekilde dile getirir: "Sarina Kürdistan dağlarına doğru büyük bir coşkuyla yola koyulmuştu. Yola çıktığımız ilk günden itibaren hep dağlara olan büyük sevgisiyle yaşama katılırdı. Öylesine yaşamı seviyordu ki, olduğu yerde yaşam umudu yaşam bağlılığı yaratıyordu. Dağlarda yeni olmasına rağmen, çok girişken ve yaratıcıydı."

BİR SEVGİ KAYNAĞIYDI

Sarina’nın dağlardaki ilk meskeni Xakurkê alanı olmuştu. Xakurkê alanın her yerinde pratik yürüten kahraman Sarina’yı yeni şervan eğitiminde tanıyan mücadele arkadaşı Rênas Çiçek, Sarina’nın yaşam duruşunu şu şekilde değerlendirdi: "Sarina arkadaş ile aynı eğitim devresindeydik. Heval Sarina özü itibariyle çok temiz kalmış bir arkadaştı, bu da onu ortamda sevgi kaynağı yapıyordu. Her zaman radikal duruşu, örgüt doğrularını savunan tarzıyla ortamda örnekti.

Her sabah spor ve komando eğitimi görüyorduk. Komando eğitimi her zaman zorlu geçerdi. O sabah yine koşu yapıyorduk, heval Sarina çok yorulmasına rağmen koşuyu bırakmıyordu. Heval Sarina koşuyu bayılmayana kadar bırakmadı, bu beni çok fazla etkiledi. O zaman anladım ki, heval Sarina çok iradeli ve amacına bağlı bir arkadaş."

ROBOSKİ KATLİAMINDA KARDEŞİ ŞEHİT DÜŞTÜ

Sarina’nın mücadele arkadaşı Amara Gever, duygularını şu şekilde paylaştı: "Heval Sarina ile Arê alanında birlikte kaldık. Heval Sarina benim tim komutanımdı. Heval Sarina her zaman kazanımcı bir üslupla arkadaşlara yaklaşırdı. O bir insanı kazanmayı bir zafer olarak ele alıyordu. Heval Sarina’nın kardeşi Roboski katliamında şehit olmuştu. Heval Sarina kardeşinin haberini televizyonda dinlediğinde, soğuk kanlılığı karşısında hepimiz şok olmuştuk.

Sarina çok olgun ve ideolojik bir şekilde yaklaşarak, ‘Birçok yoldaşım her gün şehit olmakta, her gün binlerce ananın yüreği yanmakta, benim kardeşimin de yoldaşlarımdan farkı yok ne olursa olsun tüm anaların acılarını sona erdirmek için düşmandan bunun hesabını soracağım’ diyordu. Sarina gerçekten de çok arayışçıydı, sürekli Önderliği daha derinden anlamaya çalışırdı. O hep bir Önderlik militanı olarak yaşama fedaice katılıyordu."

24 Temmuz’da Xakurkê alanında Türk askerleriyle Sênalka Tepesinde çıkan çatışmalarda, Sarina’nın yazmış olduğu direniş destanını onunla savaş cephesinde yer alan mücadele arkadaşı İntikam Welat şu şekilde dile getirdi: "Heval Sarina ile aynı birimde yer alıyorduk. 24 Temmuz akşamı çıkan operasyonda düşman birlikleri Sênalka Tepesi yani kaldığımız tepeye doğru geldiler. Heval Sarina savaştaki duruşuyla destan yazıyordu. Hepimiz heval Sarina’dan güç alıyorduk. Yani o gerçekten heval Beritan’nın ruhunun canlandığı bir direniş destanıydı."

ZILGITLARIYLA ÖLÜMSÜZ BİR SEMBOL OLDU

Aynı operasyon sürecinde yer alan gerilla Rêber Çiçek ise, Sarina’nın direnişçi duruşunu şu sözlerle dile getiriyordu: "Operasyon bölgesinde biz heval Sarina’nın bulunduğu tepeye yakındık. Heval Sarina’nın düşmana karşı BKC silahını kullanıyordu. BKC ile daha çatışmanın ilk başlarında 8 askeri imha etmişti. Daha sonra çatışmalar ağırlaştı ve heval Sarina’nın bulunduğu tepede birkaç arkadaş yaralanmıştı, akşam saatlerinde tepeye takviye için arkadaşlar gittiler. Heval Sarina’yı arkadaşlar tepeden uzaklaştırarak yaralı arkadaşlarla arka cepheye göndermeye çalışsalar da heval Sarina Tepe’yi bırakmadı.

Heval Sarina zafere kilitlenmişti ‘Ne olursa olsun bu tepe düşmeyecek’ diyordu. Tüm arkadaşlar Sarina’nın büyük öncü duruşundan güç alarak savaşıyorlardı. Heval Sarina düşmanın tüm tekniğine rağmen, savaş tarzıyla zafere kilitlenen bir militanın başaramayacağı bir şeyin olmadığını göstermişti. Heval Sarina’nın büyük direnişi öncülüğüyle düşman Senalka Tepesinde yenilgiye uğradı. Heval Sarina bize Apo’cu bir militanın nasıl olacağını yaşam ve savaştaki mücadele tarzıyla gösterdi. Heval Sarina Şemzinan Hamlesinde direniş destanıyla büyük bir kahraman olarak, zılgıtlarıyla ölümsüz bir sembol oldu."