Suriye’de Dürziler ve tarihi

Dürziler, Suriye'de yoğunlukla Süveyda bölgesinde yaşıyor. 11. yüzyılın başlarından itibaren Suriye'ye yerleşen Dürziler, Osmanlı dönemi boyunca da özerkliklerini korudu.

DÜRZİ DOSYASI

Suriye'de Baas rejiminin devrilmesinin ardından devam eden siyasi kriz hâlâ sona ermedi. Rejimin devrilmesiyle birlikte, Suriye'nin batısının anahtarı, El-Nusra geleneğinden gelen HTŞ (Heyet Tahrir eş- Şam) güçlerine teslim edildi. Bu güçler, Türkiye'nin de etkisiyle, yeni Suriye’yi tekçi ve Selefi bir ideolojiyle dizayn etmeye çalışıyor. Geçtiğimiz ay Akdeniz kıyılarında yaşanan Alevilere yönelik katliam, bunun somut bir örneği oldu. 

DÜRZİLER KİMDİR?

Şam'ın güneyinde ise Dürzilerin özerklik talebi, HTŞ'nin tekçi dayatmalarıyla karşı karşıya kaldı. Dürziler ile yaşanan bu gerilim, Nisan ayı sonunda çatışmalara dönüştü. Dürziler, Suriye'de yaşanan çatışmalarla beraber adından çokça söz ettirmeye başladı. Peki, Baba Esad döneminden bu yana özerk yaşam taleplerini sürdüren Dürziler kimdir? 

MISIR'DA DOĞDU

Dürzilik, 10. yüzyılın sonu ile 11. yüzyılın başlarında, bugünkü Mısır topraklarında ortaya çıktı. Fatımi Halifeliği döneminde isimlerini duyuran Dürziler, o dönem İslam'ın Şii mezhebine mensuptu. Fatimilerin halifesi El-Hâkim Biemrillah, Dürziler tarafından tanrının yeryüzündeki temsili olarak kabul edildi. Kutsal kitapları ise “Risailü’l-Hikme”, yani Hikmet Kitabı'dır. Ayrıca, Dürzilikte kadınlar, dini olarak erkeklerle eşit haklara sahiptir. Bu ve benzeri farklılıklar sebebiyle İslam dünyası, Dürzileri “sapkın” olarak nitelendirdi. 

BASKILAR NEDENİYLE DAĞLIK BÖLGELERE ÇEKİLDİLER 

Dürzilerin en önemli fikir insanlarından birisi Hamza bin Ali'ydi. Öğretinin radikal bir uygulayıcısı olan İsmail ed-Dürzi ise radikal görüşleri nedeniyle Dürzi toplumu tarafından dışlanmasına rağmen, topluluk “Dürzi” adıyla anılmaya devam etti. Fakat buna rağmen Dürziler, Müslüman çoğunluğun baskılarından kurtulamadı ve dağlık bölgelere gizlenmek zorunda kaldı.

Dürziler bugünkü Lübnan, Suriye ve Filistin'in dağlık bölgelerine çekildi. Bu durum, Dürzilerin kapalı bir topluma dönüşmesini de beraberinde getirdi. Sonrasında Dürziliğe katılım da sona erdi. Topluluk, yalnızca Dürzi anne babadan doğanları Dürzi olarak kabul etmeye başladı. 

OSMANLI DÖNEMİNDE DE ÖZERK YAPILARINI KORUDU

Osmanlı döneminde Lübnan Dağı Emirliği sınırları içinde yaşayan Dürzilerin kapalı ve özerk toplum yapısı, onları önemli bir güç haline getirdi. 17. yüzyılda Dürziler, Fahred-Din II'nin öncülüğünde özerk yapılarını koruyarak, zaman zaman Hristiyan dinine mensup Marunilerle çatışsalar da birlikte yaşamaya devam etti. 

DÜRZİLER LÜBNAN'DA 8 MİLLETVEKİLİ İLE TEMSİL EDİLİYOR

20 ve 21. yüzyılda ise Dürziler, adlarını sömürgeciliğe karşı direnişle duyurdu. Birinci Dünya Savaşı sonrasında Fransız sömürgeciliğine karşı Suriye ve Lübnan'da direniş gösteren Dürziler, 1925'te Sultan el-Atraş öncülüğünde Fransız sömürgeciliğine karşı isyan başlattı.

1943'te ise Lübnan'ın bağımsızlığını kazanmasının ardından Dürziler, İlerici Sosyalist Parti'yi kurdu. Kemal Canbolat ve oğlu Velid Canbolat, Lübnan siyasetinin önemli isimleri haline geldi. 1989’da imzalanan Taif Anlaşması’yla Dürziler, 128 sandalyeli Lübnan parlamentosunda 8 milletvekili ile temsil edilmeye başlandı. 

DÜRZİLER SURİYE'DE ÖZERK YAPILARINI KORUDU

Dürziler, Suriye'de yoğunlukla Süveyda bölgesinde yaşıyor. 11. yüzyılın başlarından itibaren Suriye'ye yerleşen Dürziler, Osmanlı dönemi boyunca da özerkliklerini korudu. Lübnan'da olduğu gibi Suriye'de de Dürziler, Fransız sömürgeciliğine karşı isyana öncülük etti. Bu isyan bastırılmış olsa da Dürzilerin direnişi Suriye’de simge oldu.

Suriye’de 1966-1970 yılları arasında Salih Cedid iktidardaydı. Sosyalist politikalarıyla bilinen Cedid, o dönemde toprak reformu yapmıştı. Ancak iktidarını sonra Esad ailesine kaptırdı. Buna rağmen Dürziler, Esad rejimi döneminde de fiilen özerk yapılarını korudu. 

DAİŞ VE EL-NUSRA'NIN HEDEFİ OLDULAR

2011 yılında ülkede patlak veren iç savaşta tarafsız kalan Durziler, DAİŞ ve El-Nusra gibi radikal cihadçı örgütlerin hedefindeydi. 2018 yılında DAİŞ'in düzenlediği saldırıda yaklaşık 215 Dürzi katledildi, 30'a yakın kadın ve çocuk ise kaçırıldı.

Bugünlerde Durzilerin, DAİŞ ve El-Nusra kalıntılarından oluşan HTŞ'nin iktidarını kabul etmemesinin en önemli nedenlerinden biri, bu aşırılıkçı ideolojinin Dürzileri “sapkın” olarak nitelendirmesi ve öldürülmelerini 'vacip' görmesi. 

DÜRZİLERİN NÜFUSU

Bugün dünya genelinde yaklaşık bir buçuk milyon Dürzi’nin yaşadığı tahmin ediliyor.

Bunun 700 bini Suriye’nin Süveyda bölgesinde, 300 bini Lübnan’da, 150 bini İsrail’de, 30 bini Ürdün’de, yaklaşık 150 bini ise diaspora olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşıyor.