DAİŞ'e katılmaya zorlandı, şimdi özgürlük dağlarında

Dayısı tarafından DAİŞ'e katılmaya zorlanan Zîlan Ciwanro, iki kuzeniyle beraber YRK saflarına katıldı. Gerilla Zîlan Ciwanro, YRK saflarına katılım hikâyesini ANF’ye anlattı.

Rojhilatê Kurdistan’ın Ciwanro şehrinde dünyaya gelen Zîlan Ciwanro, feodal bir ailede büyür. Ailenin bu durumu annesi ve kız kardeşleri gibi Zîlan üzerinde de olumsuz etkisini sürekli gösterir. Erkeğin hakimiyeti, baskı ve işkencesinin had safhada olduğu bir ailede büyümek Zîlan üzerinde de etki eder. Özellikle kendisi ve iki kuzeni zorla evlendirilmek istenince, bu durumu kabul etmeyip arayışlara girerler. Gerilla Ciwanro, bu durumu şöyle dile getiriyor:

'ZORLA EVLENDİRİLMEK İSTENİYORDUK'

"Ailede kadının söz hakkı yoktu. Kadının küçük görüldüğü bir durum yaşanıyordu. Erkeğin büyük bir hakimiyeti vardı. Bu durumun benim, kız kardeşlerimin ve annemin üzerinde oldukça etkisi vardı. Yine kuzenlerimin durumu da bizimkinden farklı değildi. Hem dar ailede hem de geniş ailede bu durumun etkisi bizi olumsuz etkiliyordu. Ben ve iki kuzenimi zorla evlendirmek isteyince biz de bu durumdan kurtulmanın yollarını aradık.”

'KANDIRILARAK DAİŞ'E KATILMAMIZ İSTENDİ'

Bu arayışlar bir süre sonra sadece evden uzaklaşma temelinde olunca, dayısı bu durumdan faydalanır ve Zîlan ile kuzenlerini DAİŞ'e katmak ister. O zamanlar DAİŞ'in nasıl bir yapılanma olduğunu bilmeyen Zîlan ve kuzenleri bu durumu kabul eder.

"DAİŞ'in nasıl bir ideolojiye sahip olduğunu, neler yaptığını bilmiyorduk. Dayım aracılığıyla tanıdık. Zaten para için, kendi çıkarları için dayım beni DAİŞ'e katmak istiyordu. Ben de dayım, benim iyiliğim için, halkın özgürlüğü için bunu yapıyor diyor, bu yüzden de DAİŞ'e katılmak istiyordum. Bu yolla da özgürleşmek istiyordum. Aile baskısı, dayağı, anneme, kız kardeşlerime, bana olan yaklaşımlardan kurtulmak istiyordum. Bu yüzden de katılımı kabul ettim. Halbuki beni katmak isteyenler tamamen kendi çıkarları temelinde beni göz göre göre ateşe atıyordu. Tabii benim gibi birçok genç özellikle de aile çevresinden kandırılarak bu duruma düşürülmüştü. Ama benim şanslı yönüm özgürlük hareketini tanımam oldu.”

'CİWANRO DÜŞMANIN PİLOT BÖLGELERİNDEN'

Aile çevresinden hem DAİŞ'e hem de özgürlük hareketine birçok katılımının olduğunu dile getiren Ciwanro, "Bizim ailede özgürlük hareketine, Önder Apo’nun felsefesine de katılan birçok genç var. Ama DAİŞ'e, İran rejiminin yapılanmasına da katılan birçok kişi var. Sadece bizim ailede değil genel Ciwanro’da bu durum yaygın bir şekilde yaşanıyor" dedi.

Ailede ve Ciwanro’da DAİŞ'e katılımların sebebini de şöyle özetledi:

"Vahhabi örgütlemesi Ciwanro’da oldukça yaygındır. Düşmanın kendince pilot olarak belirlediği bölgelerden biri. İran rejimi Ciwanro’yu kültürel soykırıma uğratmak için elinden gelen her şeyi yapıyor. Tabii bu durumu tüm Rojhilat için uyguluyor. Fakat özellikle Ciwanro’ya dönük bu tür politikalar had safhada. Dinin etkisi oldukça fazla. Tabii bu bahsettiğimiz din, kendi çıkarları doğrultusunda geliştirdikleri dindir. Yani gerçek İslam diniyle hiçbir alakası yok. Mesela benim iki dayımın oğlu Kobanê’de kendini patlattı. Oysa Kobanê’de bir özgürlük savaşı veriliyordu. İslam dinine göre özgürlük savaşı vermek kutsaldır. Ama buna karşıt bir eylem yapıldı. Bu durumun gerçek İslam'la hiçbir alakası yok. Ama o gençlerin adeta beyinleri yıkandı ve bu yola sürüldüler. Aileler de bu durumu bilmiyor, birçoğu çocuklarının özgürlük hareketine katıldıklarını sanıyor, sonradan da gerçeği öğreniyorlar.”

'HAREKETİ, ÖNDERLİĞİ TANIMA ŞANSIMIZ OLDU'

Gerilla Zîlan Ciwanro, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın felsefesini tanıma sürecini de şu şekilde dile getirdi:

"Açıkçası Önder Apo’nun hareketine katıldığımda örgütü hiç tanımıyordum. Zaten aile bizim hareketi tanımamamız için her şeyi yapıyordu. Özellikle de televizyon seyretmemize izin vermiyorlardı. Bizim Önderliğin kim olduğunu, neden İmralı’da tutulduğunu, gerillanın neden savaştığını bilmememiz için her şeyi yapıyorlardı. Biz katıldığımızda sadece yaşadığımız durumlardan kurtulmak için katılmıştık. Yani nasıl bir özgürlük olması gerektiğini bile bilmiyorduk. Katıldığımızda örgütü, Önderliği tanıma şansımız oldu. Daha geniş bir şekilde bu felsefeyi anlama durumumuz oldu.”

'ZÎLAN GABAR’IN İNTİKÂMINI ALACAĞIM'

Katılımında kendisini etkileyen en önemli durumun kendi aşireti tarafından 2015 yılında Ciwanro’da şehit edilen HPJ gerillası Zîlan Gabar olduğuna vurgu yapan gerilla Zîlan, şunları anlattı:

"Şimdi Rojhilat dağlarındayım. Katılımımda Şehit Zîlan Gabar’ın etkisi oldukça büyüktü. Zîlan Gabar’ı şehit edenler, kendini satan, işbirlikçi koruculardı. Şehit Zîlan’ın bu ihanetçi durum karşısındaki büyük direnişi, birçok korucuyu öldürdükten sonra şehadete ulaşması üzerimizde çok etki etmişti. Ailede 12 kişiye yakın gerillaya katılımımız var. Biz de Şehit Zîlan’ın tek başına onlarca korucuya karşı direnişini duyunca bize de bir kadın olarak savaşma güveni geldi ve onun yolunu devam ettirmek istedik. O esas üzerine de gerillaya katıldık.”

En büyük hedefinin Zîlan Gabar’ın intikâmını almak olduğunu belirten gerilla Zîlan, şöyle devam etti:

“Buradaki temel hedefim Şehit Zîlan’ın intikâmını almaktır. Onun kanını yerde bırakmayacağız. Onun şehadeti bizim aşiret korucularının eliyle oldu. Onlardan bunun hesabını soracağım. Zîlan’ın intikâmını alacağımıza yönelik büyük inancımız var. Sonuna kadar bu amaç uğruna yaşayacağız.”

GENÇLERE ÇAĞRI

Gerilla Zîlan Ciwanro, konuşmasının sonunda Rojhilatlı ve İranlı gençlere şöyle seslendi:

"Tüm Rojhilat İran’da yaşayan gençlere sesleniyorum. İran’ın sinsi siyasetine kanmasınlar. Halkımıza yönelik baskı ve işkencelere sessiz kalmasınlar. Özellikle de düşmanın Ciwanro’ya dönük politikalarını görmeli ve ona göre yaklaşmalılar. Henüz çocuk yaştaki birçok kişi uyuşturucu, ajanlık, besiç gibi faaliyetlerde kullanılıyor. Birçok genç sırf uyuşturucu parası bulabilmek için hırsızlık yapıyor, hatta annelerinin paralarını, altınlarını satıyorlar. Besic, Vahhabi, Spayipastaran gibi örgütlerin etkisine girmesinler. Gelip özgürlük hareketine, Önder Apo’nun hareketine katılsınlar ve bu zulmü kabul etmesinler. Bu yaşamın yoldaşlığı, birliği, beraberliği, zulme karşı duruşu, adaletini gelip bizzat yaşamaları gerekiyor.”