Gerilla Avareş: Botan, hesaplaşmanın yeridir

YJA Star gerillalarından Arin Avareş, Botan için "Yoldaşlıkla buluşmanın en güzel yeri, düşmanla hesaplaşmanın en çetin yeridir" dedi.

15 Ağustos Atılımı'na şahit olmuş, PKK’nin efsanevi komutanlarından Mahsum Korkmaz'ı (Agit) bağrından çıkaran Botan’da gerillaya ilk adımlarını atan YJA Star gerillalarından Arin Avareş, Botan’ı anlattı.

YOLDAŞLA BULUŞTUĞUN, DÜŞMANLA HESAPLAŞTIĞIN YER...'

“Botan, yoldaşlıkla buluşmanın en güzel yeri, düşmanla hesaplaşmanın en çetin yeridir. Botan’da adımımı ilk attığım yer Besta alanıydı. Besta, benim için gerillanın en güzel yerlerinden biridir ve benim de ilk emeklemeye başladığım ve yürüdüğüm yerdi. Gerillacılığa ilk adımını nerede attıysa insan, oraya hep başka bakıyor ve hiç unutmuyor. Maneviyat açısından çok farklıydı. Gerillayı ilk orada gördüm ama pratik olarak ilk önce Herekol’da kaldım.”

'BAĞLILIĞI ÖĞRENDİM'

Herekol'da askerileşmeye ilk adımı attığını söyleyen Avareş, "Herekol alanı; çatışmaya ilk girdiğim, silahı ilk kullanmaya başladığım yerdir. Artık gerilladaki düzene, disipline, askerliğe, savaş taktiklerine yoğunlaştığım ve ilerletmek için çabaladığım yerdi. O açıdan Herokol’u tanımlamak ya da orada gerilla olmaya dair bir tanım getirmek zor olsa gerek. Garısa alanı da aynı şeyi ifade ediyor benim için. İlk yoldaşlıklarımı burada tanıdım, şehadetlere ilk burada tanıklık ettim ve bağlılığı öğrendim. Burada Armanç, Hebun ve Bahoz arkadaşları tanıdım. Hepsi benim için birer kahramandı" diye konuştu.

'GABAR, KAHRAMANLIK KOKUYOR!'

Sonradan Gabar alanına geçtiğini dile getiren Avareş, şunları da anlattı:

"Gabar alanı Komutan Agit kokuyordu. Attığınız her adım, yürüdüğünüz her patikada, dokunduğunuz her ağaçta onun kokusu ve emeği olduğunu hissediyorsun. Bu bakış açsıyla yürümek ve orada savaşmak farklıydı. Kürdistan ülkesinde gerilla için bir cennet varsa, o da, Gabar’dır. Dağlar ancak bu kadar güzel gözükebilirdi. Dağlar, ancak bu kadar heybetli, asil gözükebilirdi. Kesinlikle cennettir. Arazi ve koşullar olarak da gerillacılığın yeridir. Koşulları zor, zahmetlidir. Ama zaten gerilla da bu demek değil midir? O patikalardan yürüyünce 'ben gerillayım' diyorsun.

'HEVAL AGİT'İN İZLERİ...'

Yürüdüğümüz patikada, oturduğumuz yerde geçekten Heval Agit’in izleri vardı. Bu yerler onun bıraktığı mirastı. Buralarda da ilk adımları, ilk gerillacılık zeminini Komutan Agit attı, yarattı. Onun için buraların her yerine gerillanın kokusu sinmiş, gözleri değmiş, kanı dökülmüş, teri dökülmüş. Kimse bu teri, bu kanı artık yok edemez ki. Bu kokuyu kimse silemez ki artık. Gerillanın gözlerinin değdiği yeri artık kimse yok edemez ki. Böyle bir tarihin içinde yer almak çok farklı. Bu tarihin içinde canlı olarak yaşamak, yer almak, rol oynamak ayrı bir güç katıyor."