GÖRÜNTÜLÜ

Özerk Yönetim’e sığınan alevi göçmenler yaşadıkları vahşeti anlattı

Suriye’de Alevilere yönelik katliamlardan kaçarak Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi topraklarına sığınan göçmenler, yaşadıkları vahşeti ANF’ye anlattı.

Suriye’deki iç savaş ve rejim boşluğu, Alevi toplulukları hedef alan sistematik saldırılara dönüştü. 

Ülkedeki çatışmalardan kaçan ve Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi topraklarına sığınan Alevi göçmenler, yaşadıkları ağır ihlalleri ANF’ye anlattı. 

Sahil bölgesinden göç etmek zorunda kalan Y.R., eşi ve çocuklarıyla birlikte HTŞ’nin (Heyet Tahrir el-Şam) kontrolündeki bölgelerden kaçarak Özerk Yönetim alanlarına sığındığını söyledi.

‘BİZE UYGULANAN SOYKIRIMDI

“HTŞ geçici hükümet oldu ama bize uygulanan şey soykırımdı” diyen Y.R., şahit olduklarını şöyle anlattı:

“Rejimin çöküşünden sonra sözde bir geçici hükümet kuruldu. Ancak gördüğümüz yalnızca hırsızlık, cinayet ve adam kaçırmaydı. Kadınları, çocukları bile alıp götürüyorlardı. Biz de Humus’tan ayrılmak zorunda kaldık. Özerk Yönetim bölgeleri güvenliğin ve kardeşliğin tek adresi oldu. Burada her halk bizi bağrına bastı.”

‘HAYVAN GİBİ HAREKET ETMEZSENİZ ÖLDÜRÜLÜRSÜNÜZ’

HTŞ militanlarının kontrolü tamamen ele geçirmesiyle baskıların katlanarak arttığını belirten Y.R., yaşananları şu sözlerle dile getirdi:

“Sözde bakanlıklar ve adalet kurumları kurdular ama hepsi göstermelikti. Ardından Şişan, İgor ve benzeri silahlı gruplar – ki bunlar benim için doğrudan teröristtir – köyleri yağmalamaya başladı. Evlerimize giriyor, kapıları kırarak içeri dalıyorlardı. Eşyaları parçalıyor, çalabileceklerini alıyorlardı. Gençleri sokak ortasında alıp 'Hayvan gibi yürü' diyorlardı. Yapmazsan infaz edilirdin. Yüzlerinde hiçbir insani duygu yoktu.”

‘KADINLAR SATILIYOR, ÇOCUKLAR ÖLDÜRÜLÜYORDU’

Yaşadığı köylerin yerle bir edildiğini aktaran Y.R., Alevilere yönelik soykırımın boyutlarını şu sözlerle anlattı:

“10 ila 15 bin kişi kaçırıldı. Kimisi bir daha hiç bulunamadı. Kadınlar sistematik biçimde kaçırılıp satılıyordu. Çocuklar ise katlediliyordu. Geriye kalanlar ya ölümle yüzleşiyor ya da kaçmak için her şeyi göze alıyor. Kaçamayanlar için kader, kafa kesilerek öldürülmekti.”

'SIĞINACAK TEK YER BURASIYDI'

Suriye’nin batısındaki bir köyden kaçarak Özerk Yönetim alanlarına sığınan N.E. ise yaşadığı dehşeti şöyle anlattı:

“Özerk Yönetim bölgelerine geldiğimizde en önemli şey IŞİD’den kurtulmuş olmamızdı. Sabah uyurken kapılarımız kırılıyor ve içeri giriyorlardı. Bir gün eşim evde değildi, ben ve iki kızım vardık. Vahşice bize saldırdılar, iki kızım korkudan bana sarıldı. Yüzleri vahşi gibiydi, uzun yüzlü ve sakalsızdılar. Tüm eşyalarımızı kırdılar, bize hakaret ettiler (...) Suriye sahilindeki katliamda şeyhimiz öldürüldü. Çok fazla hırsızlık ve katliam olmasına rağmen ‘Biz yapmadık’ diyorlardı, ama üzerlerinde Suriye’nin güvenlik güçleri kıyafetleri vardı.”