HDP Kadın Meclisi İstanbul Sözleşmesi için Danıştay'a başvurdu

HDP Kadın Meclisi, İstanbul Sözleşmesi’nin iptali için Danıştay'a başvuruda bulundu. HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, uluslararası sözleşmelerden meclis kararı olmadan çıkılamayacağına dikkat çekerek, “Bu yöntem usulü hukuka aykırıdır” dedi.

HDP Kadın Meclisi, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının iptali için Danıştay’a başvuruda bulundu. Başvuru öncesi, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş ile HDP’li vekiller ve avukatlar basın açıklaması yaptı. 

Yapılan açıklamada Başaran şunları söyledi: “Bir hukuksuzluğa karşı yargının nasıl bir tavır alacağını görmek için buradayız. Bildiğiniz gibi bir yıldır iktidar sözcüleri, her çıktıkları platformda kadın kazanımlarını hedef alıyor. Ve en büyük hedef aldıkları kadın kazanımlarından biri de İstanbul Sözleşmesi. Pandeminin başladığı bir süreçte kadınlar için acil eylem planları tartışılırken biz Türkiye’de kadınların her alanda İstanbul Sözleşmesi’nin tartışmaya açılmasını ve manipülasyon yapılmasını izleyerek geçirdik. En nihayetinde AKP Genel Başkanı bir gece yarısı darbesi ile sözleşmeden çekildiğini ilan etti. 

AKP KADINLARI MAKUL VE MAKBUL KADIN KİMLİĞİNE KIŞTIRIYOR’

Ancak bir taraftan bu adımlar atılırken bir taraftan da AKP siyaseti, AKP’nin politikaları sonucunda her gün, her an kadınları eşitsizliğe, kadınları aile içerisine, kadınları makul ve makbul kimliğine sıkıştırmaya çalıştı. 2008’de “en az 3 çocuk doğurun” dedi AKP Genel Başkanı. “Kadın erkek eşitliğine inanmıyorum”  dedi, sonra Kadın Bakanlığı kaldırılıp Aile Bakanlığı yapıldı. Kürtaj yasağı getirildi, AKP kadınları eve hapsetti eve! Sosyal yardım adı altında cinsiyetçi iş bölümüne mahkum etti, kadınların siyasi alanda varlığını kayyımlar aracılığıyla yok etti. Müftülük Yasası çıkardı. En nihayetinde de İstanbul Sözleşmesi’ni feshetti.

KAPALI KAPILAR ARDINDA SÖZLEŞMEDEN ÇIKMA HESABI YAPILDI

Uzun süredir yaptıkları manipülasyonlara rağmen İstanbul sözleşmesi hayat kurtardı. Bunu Meclis’te 2018 yılında İstanbul Sözleşmesi’nin etkin uygulanması ve izlenmesi amacıyla kurulan komisyona gelen baro temsilcileri, kadın kurumlarının temsilcileri ve gelen herkes “İstanbul Sözleşmesi etkin uygulanmalıdır” dedi. “İstanbul Sözleşmesi’nin etkin uygulanması, yaratılan kadın erkek eşitsizliğini ve kadınların nefessiz bırakılmasını ortadan kaldırır” dedi. Ancak üzerinden bir yıldan fazla zaman geçmesine rağmen ısrarlı bir biçimde bu rapor açıklanmadı. Çünkü kapalı kapılar ardından iktidar sözleşmeden nasıl çıkacaklarını hesap ediyordu. 

ULUSLARARASI SÖZLEŞMEDEN MECLİS KARARI OLMADAN ÇIKILAMAZ

Meclis’e getirdiklerinde kendi içlerinde dahi muhalefet edecek kişiler olduğunu biliyorlardı ve bu yüzden Meclis zeminine getirmediler. Bir darbe ile bu sözleşmeden çıktıklarını ilan ettiler. Bugün biz Danıştay’a tam da bu nedenle başvuruyoruz. Çıkma yöntemi, usulü hukuka aykırıdır. Uluslararası sözleşmelere nasıl imza konuşuyorsa, yani Meclis’e getirilip görüşmeler yapıldıktan sonrasında bu sözleşmeler imzalanıyorsa, aynı yöntemlerle bu sözleşmelerden geri çekilinebilir. Kurulan bu tek adam rejimi “Ben yaptım, oldu” diyerek kadınlar için bu kadar önemli olan bir sözleşmeden geri çekilemez. Hukuken de ahlaken de bu kabul edilebilir bir adım değildir.

Şunu da bir kez söylemek istiyoruz sadece hukuk mücadelesi ile bu mesele bitmeyecek. O açıdan burada Danıştay’a hukuken başvuru yapıyoruz; ama kadınların günlerdir sokakta, meydanlarda ve Meclis’te verdiği mücadelenin bir parçası olduğumuzu da ifade etmek istiyoruz. İstanbul Sözleşmesi bizim kazanımımızdır. İstanbul Sözleşmesi yürürlüktedir ve iktidar hala bu sözleşmeyi uygulamakla yükümlüdür. “İstanbul sözleşmesi yaşatır” demekten, mücadelesini vermekten, kazanımların gap edilmesine karşı durmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.”