Mûş’un Gimgim (Varto) ilçesinde “Özgür kadın, doğa ve kültürle demokratik topluma” şiarıyla iki gün sürecek “Kadın ve Doğa, Kültür Festivali” başladı.

10 Ağustos 2015’te Türk devleti tarafından katledildikten sonra bedeni teşhir edilen Ekin Wan (Kader Kevser Eltürk) ile katledilen kadınlara atfedilen yürüyüşle başlayan festival, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Kürt kadın siyasetçilerinden Ayla Akat Ata ve Berivan Elter’in katılımıyla gerçekleştirilen “Barış ve Demokratik Toplum” atölyesi ile sürdü.

Burada konuşan Ayla Akat Ata, Türkiye ve Kürdistan’da barış sürecinin her yerde konuşulduğunu ve bu sürecin halkta büyük bir umut uyandırdığını ifade etti.

Barışın sağlanması için bir an önce gerekli adımların atılması gerektiğini söyleyen Ayla Akat Ata, “27 Şubat’ta Sayın Öcalan’ın yaptığı çağrının ardından PKK’nin fesih etmesi barışın sağlanması noktasında en büyük adımdır. Bugün barış sadece Kürdistan’da değil Türkiye’de Ortadoğu’da, dünyanın her tarafında konuşuluyor. Demokratik toplumun inşası olmadan barışın olmayacağını da biliyoruz. Demokratik toplumun inşası barışın güvencesi ve temel koşuludur. Bunun için herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli” dedi.

‘BU SÜREÇ BİZİM KAZANIMIZDIR’

 Kadınlar olarak barış sürecine destek verdiklerini söyleyen Berivan Elter ise “Kürdistan’da yürütülen özel savaş politikaları kadınların bedenlerini teşhir etmekle başladı. Kürdistan’da savaş politikaları yıllardır sürdürülüyor. Bizim omuzlarımıza düşen bu sürece sahip çıkmaktır. Bu süreci anlamazsak özgürlüğü ve barışı da anlamayız. Bu süreç bizim kazanımımızdır. Kürtler, eşit bir yaşam istiyor. Kürtler, kendi topraklarında dillerini, ekonomilerini, kültürlerini yaşatmak istiyor, bunun mücadelesini veriyor” diye konuştu. 

Atölye, konuşmaların ardından soru ve cevaplarla devam etti. Festivalin ilk günü halay, oyunlar ve film gösterimi ile son erdi.