Kadın istihdamı erkeklerin yarısı kadar bile değil!

TÜİK’in 2021 kadın raporunda nüfusun yarısını oluşturan kadınların istihdamı, erkeklerin oranının yarısı bile değil. Ayrıca yöneticiden vekile kadın temsili hala çok düşük.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK)  4 Mart’ta yayınladığı “İstatistiklerle Kadın, 2021” raporunda kadınların toplam nüfustaki sayısı açıklanırken, özellikle 2020’ye dair kadın istihdamına, meclisteki kadın temsilinden kendilerini sokakta güvende hissetmesine kadar çarpıcı sonuçlar yer alıyor.

Nüfusun yüzde 49,9’unu, yani neredeyse yarısını oluşturan kadınların istihdama katılma oranları çok az.

Son dönemde yoksulluk nafakasının ‘kadın nafakası’ olarak adlandırılması üzerinden yürüyen tartışmalara da kaynaklı eden rakamlar bunlar. Zira Türkiye Medeni Kanunu madde 175’e göre, boşanmalarda nafaka yoksulluğa düşen tarafa veriliyor. Yürüyen tartışmalarda ise nafakanın sadece kadını bağladığı yönünde. TÜİK’in 2021 raporundaki veriler ise, istihdamdaki kadınların azlığı, bu nafakanın neden kadınları öncelikli hale getirdiğinin ispatı. Yine raporda yer alan çocuklu kadınların istihdamdan silinmesi de bu durumu güçlendiriyor.

NÜFUSUN YARISINA YAKINI KADIN AMA EN AZ ÇALIŞANI DA O!

Araştırmadaki Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre; 2021 yılında kadın nüfusu 42 milyon 252 bin 172, erkek nüfus 42 milyon 428 bin 101 oldu. Diğer bir ifadeyle toplam nüfusun yüzde 49,9'unu kadınlar, yüzde 50,1'ini ise erkekler oluşturdu.

Kadınlar nüfusun neredeyse yarısını oluşturmasına rağmen aynı dağılım, istihdamda çok farklı. İstihdamda kadınların sayısı erkeklere oranla çok az. Örneğin hane halkı iş gücü araştırması sonuçlarına göre; 2020 yılında Türkiye’de 15 ve daha yukarı yaştaki istihdam edilenlerin oranı yüzde 42,8 olup, bu oran kadınlarda yüzde 26,3, erkeklerde ise yüzde 59,8 olarak kayıtlara geçti.

En yüksek istihdam oranı, 2020 yılında yüzde 50,9 ile Tekirdağ, Edirne, Kırklareli bölgesinde gerçekleşti. En düşük istihdam oranı ise yüzde 26,0 ile Mardin, Batman, Şırnak, Siirt bölgesinde oldu. Buradaki istihdam oranları kadın ve erkekler olarak ayrıldığında ise en yüksek kadın istihdam oranı, yüzde 34,7 ile Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüşhane bölgesinde iken en yüksek erkek istihdam oranı, yüzde 67,9 ile Tekirdağ, Edirne, Kırklareli bölgesinde.

En düşük istihdam oranı ise kadınlarda yüzde 12,6, erkeklerde yüzde 40,4 ile Mardin, Batman, Şırnak, Siirt’te. Bu da yoksulluğun olduğu şehirlerde ekonomik ve toplumsal birçok sebepten dolayı kadın yoksulluğunun daha fazla olduğunu gösteriyor.

ÇOCUĞU OLAN KADIN İŞ GÜCÜNDEN KOPUYOR
Kadınların istihdamda yarı zamanlı çalışma oranı ise yüzde 19,5.

Yarı zamanlı çalışanların istihdam içindeki oranı 2020 yılında toplamda yüzde 12,4. Bu oran içindeki kadınların sayısı yüzde 19,5, erkeklerde ise yüzde 9,3 oldu. Bu da birçok kadının yarı zamanlı ve güvencesiz işlerde daha çok tercih edildiğinin bir göstergesi niteliğinde.

Başka bir oran ise, çocuğu olan kadınların çalışma hayatından kopmasıyla alakalı. Bu da yine iş yerlerinde kreş eksikliği, çocuk bakımının eşitsiz paylaşımına dayalı başka sorunların göstergesi oluyor. Zira hanesinde 3 yaşın altında çocuğu olan 25-49 yaş grubundaki kadın istihdam oranı, yüzde 25,2.

Bu gruptakilerin çalışma durumu yıllara göre farklılık gösteriyor. Örneğin 2014 yılında çocukları olanların çalışma oranı yüzde 59,8 iken 2020 yılında yüzde 56,8 oldu. Bu oran cinsiyete göre incelendiğinde; 2020 yılında hanesinde 3 yaşın altında çocuğu olan 25-49 yaş grubundaki kadınların istihdam oranının yüzde 25,2, erkeklerin istihdam oranının se yüzde 85,5 olduğu görüldü.

YÜKSEKÖĞRETİM MEZUNU KADINLARIN ÇALIŞMA ORANI YÜZDE 65,6

Eğitim durumuna göre çalışma hayatına katılım oranını da inceleyen araştırma sonuçlarına göre; kadınların eğitim seviyesi yükseldikçe iş gücüne daha fazla katıldıkları görülüyor. Okuryazar olmayan kadınların gücüne katılım oranı yüzde 12,4. Lise altı eğitimli kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 24,1, lise mezunu kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 29,9, meslek veya teknik lise mezunu kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 37,0 iken yükseköğretim mezunu kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 65,6.

Ulusal Eğitim İstatistikler Veri Tabanı sonuçlarına göre; 2008-2020 yılları arasında 25 ve daha yukarı yaşta olan ve en az bir eğitim düzeyini tamamlayanların toplam nüfus içindeki oranının yıllar itibarıyla arttığı görülüyor. En az bir eğitim düzeyini tamamlayan 25 ve daha yukarı yaştaki bireylerin toplam nüfus içindeki oranı 2008 yılında yüzde 81,1 iken 2020 yılında yüzde 92,9 oldu. Bu oranın cinsiyete göre dağılımı ise 2008 yılında kadınlarda yüzde 72,6,erkeklerde yüzde 89,8. 2020 yılında ise kadınlar yüzde 87,7 ve erkekler yüzde 98,1 oldu.

MECLİSTEKİ KADIN TEMSİLİ

Bir diğer istatistik ise kadın milletvekili oranı. Bu oran önceki yıllara göre artsa da tam bir eşitlik sağlandığı söylenemez. Örneğin araştırma istatistiklerine göre meclise giren kadın milletvekili oranı, 2007 yılında yüzde 9,1. Bu oran 2021 yılında yüzde 17,4 oldu.

Bu araştırmaya ek olarak 2007 seçimlerinde yüzde 10 barajı nedeniyle DTP’nin kapatılması ardından “Bin Umut Adayları” olarak meclise giren ve daha sonra mecliste 20 kişiye ulaştıktan sonra Barış ve Demokrasi Partisi adı alan BDP’nin; baraja rağmen 8 milletvekilinin kadın olduğunu hatırlatmakta fayda var. Son olarak şu anda birçok milletvekilliğinin düşürülmesine rağmen HDP’nin 2018 seçimlerindeki 67 milletvekillinden 25’i yine kadındı. Bu da mecliste partiler arasındaki en yüksek orandaki kadın temsili anlamına geliyor.

GECE SOKAKTA YÜRÜRKEN GÜVENSİZ HİSSEDENLER YÜZDE 35

Son olarak araştırmada dikkati çeken bir diğer sonuç ise kadınların yaşadığı çevrede gece yalnız yürürken kendini güvensiz hissedip hissetmedikleri. Araştırmanın özellikle evde hissedilen güven kısmı, yalnız yaşayanlar arasında yapılmış. Zira kadınların çoğu ev içi şiddete maruz kaldığı için evli ya da aile içinde yaşayan kadınlar için sonuçlar farklı olacaktır.

Raporda yaşam memnuniyet araştırması başlığı altındaki sonuçlara göre; 2021 yılında yaşadıkları çevrede gece yalnız yürürken kendilerini güvensiz hissedenlerin oranı toplamda yüzde 25,0 iken, bu oran kadınlarda yüzde 35,5, erkeklerde yüzde 14,2 oldu. Kadınların yüzde 48,1', erkeklerin ise yüzde 70,9'u yaşadıkları çevrede kendilerini güvende hissetti.

Evde yalnız otururken kendilerini güvensiz hissedenlerin oranı 2021 yılında toplamda yüzde 6,6, kadınlarda yüzde 9,1, erkeklerde yüzde 4,0. Kadınların yüzde 78,1'i, erkeklerin ise yüzde 87,3'ü evde yalnız otururken kendilerini güvende hissetti.