Kadınlar Kadıköy’den haykırdı: Kadın cinayetlerini durduracağız!

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde Kadıköy’de bir araya gelen kadın örgütleri,“ İntihar denileni şüpheli bırakmayacağız, kadın cinayetlerini durduracağız” mesajını verdi.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Kadınlar Meclisleri, Eşitlik Kadın Örgütü, İlerici Kadınlar Dayanışması, Kadınlar Direnişte Kadıköy’de bir araya geldi. “İntihar denileni şüpheli bırakmayacağız, kadın cinayetlerini durduracağız” şiarıyla gerçekleşen buluşmada Süreyya Operası’ndan Kadıköy İskele Meydanı’na yürüyen kadınlar, Filistin’de direnen kadınlara selam gönderdi, erkek devlet şiddetini durdurma sözü verdi.

Buluşmada sık sık, “ Asla yalnız yürümeyeceksin”, “Jin jiyan azadî”, “Filistin halkı yalnız değildir”, “Kadın cinayetlerini durduracağız” sloganları atıldı.

Kadıköy İskele Meydanı’nda teker teker söz alan kadın örgütleri, mücadeleyi büyütme çağrısında bulundu. Kadınlara seslenen Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Kadın Meclisleri Genel Sekreteri Fidan Ataselim, “12 Kasım’da Laiklik ve Özgürlük için Kadın Yürüyüşü’nde Kartal’daydık. Bugün de Kadıköy’deyiz. Çünkü bizlere her gün 25 Kasım, her gün mücadele. Bu soğuk havalara rağmen iyi ki geldiniz, içimizi ısıttınız” hatırlatmasını yaparak sözlerine başladı.

TOPRAĞIN ALTINA GERÇEKLERİ DE KADINLARLA BİRLİKTE GÖMÜYORLAR

Kadın cinayetleri arttığına dikkat çeken Fidan Ataselim, kadınların artık sadece öldürülmediğini,  intihar süsü verilerek gizlendiğine dikkat çekti. Kadınların sürekli pencerelerden, balkonlardan atıldığını, etkin bir soruşturma yürütülmediğini vurgulayan Fidan Ataselim, “Toprağın altına sadece kadınları gömmüyorlar, gerçekleri de kadınlarla birlikte gömüyorlar" dedi.

'CUMHURBAŞKANI, GEÇ BUNLARI GEÇ'

25 Kasım’da Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı konuşamaya atıfta bulunan Fidan Ataselim, şöyle tepki gösterdi: “Dün devrim diye nitelediği 6284 ve kadına yönelik şiddetle ilgili kazanımların örselenmesine izin vermeyeceğiz, demiş. Cumhurbaşkanı, geç bunları artık geç. İstanbul Sözleşmesi’nden imzayı çektim dedin, 6284 kaldırılsın diyenlerle ittifak ettin. Kaç eylem planı, kaç söz, kaç genelge geçti. Uygulama görelim biz, uygulama! İstanbul Sözleşmesi yok artık diye karakollardan geri gönderilen kadınlardan bu zihniyet utansın. Sözleşme yok artık denilip 6284 uygulanmadığı için korunmayıp öldürülmüş kadınlardan utansınlar. Çantalarından koruma kararı çıkan öldürülen kadınlardan, şüpheli bırakılmış cinayetlerden utansınlar. Aile aile diyorsunuz ya, her birinin acılı ailelerinden de mi utanmazsınız?"

HAKLARIMIZDAN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ

Erdoğan’ın yaşam tarzı yaygaraları diye geçiştirdiği şeyin aslında laikliğe yönelik saldırılar olduğunu belirten Fidan Ataselim, şunları kaydetti: “ÇEDES protokolü ile camide olması gereken imamlar okullarda. Karma eğitimi tartışmaya açıp kız okullarını gündeme getiren Milli Eğitim Bakanı. Anayasanın din ve inanç hürriyeti ile ilgili maddesini değiştireceğiz diyen, aile hukukunu siz baştan ele alacağız diyen kendileri. Bizler çocukların geleceği için de, kadınların özgürlüğü için de laiklikten asla vazgeçmeyeceğiz. Hani bir kadın olarak sus demişlerdi ya, ben de diyorum ki; bir kadın olarak korkma! Nafakaya, Medeni Kanuna, Anayasaya dokundurtmayacağız, 6284’e el sürdürmeyeceğiz, biz uygulatacağız, laiklikten ve özgürlükten asla vazgeçmeyeceğiz. İntihar denileni şüpheli bırakmayacağız, kadın cinayetlerini mutlaka durduracağız!”

FİLİSTİNLİ ZEYNA İŞGAL ALTINDAKİ KADINLARIN YAŞADIKLARINI ANLATTI

Fidan Ataselim’in ardından Türkiye’de yaşayan Filistinli Zeyna söz alıp işgal altındaki Filistinli kadınların yaşadığı zulmü anlattı. 1948 Nakba’ndan günümüze Siyonist İsrail devletinin işgalinden en çok da Filistinli kadınların etkilendiğini hatırlatan Zeyna, “ İşgal Filistinli kadınlara yönelik darp, hakaret, cinsel taciz, kontrol noktalarında zorunlu doğum, zorla sınır dışı etme, temel hak ve özgürlüklerden yoksun bırakma gibi tüm şiddet biçimlerini uyguluyor” dedi.

Filistinli kadınların aynı zamanda tutuklama, işkence, kasıtlı öldürme ve öldürülenlerin cesetlerine alıkonulması gibi çok çeşitli işgal şiddetine maruz kaldığını anlatan Zeyna, “ Filistinli kadınlar, bir aile üyesi şehit olduğunda veya yaralandığında, ailenin geçimini sağlayan tek kişi haline geldiğinde çifte yük taşıyor” diye konuştu.

ORTAK MÜCADELE YOLUNDA BULUŞALIM

Gazze’ye yönelik soykırım saldırılarında ölüm sayısının  20 bini geçtiğine dikkat çeken Zeyna, bunların arasında 8 binden fazlasının çocuk ve 6 binin kadın olduğuna, doğum yapmış olan 5 bin kadına ne olduğunun da bilinmediğine dikkat çekti. Mücadeleyi büyütme çağrısı yapan Zeyna, şöyle konuştu: “Kadın yoldaşlarım ve arkadaşlarım sizleri, siyonist güçlerin öldürdüğü Filistinli hakikat göstericileri medya çalışanları Şirin Ebu Akle ve Farah Omar’ın izinde olmaya davet ediyorum. Bu siyonist, kolonyalist, yerleşimci işgale karşı mücadeleyi omuz omuza sürdürelim. Onu ve suç ortaklarını teşhir edelim, izole ve boykot edelim. Sahte demokrasileri ve sahte insan hakları söylemlerinin maskesini düşürelim ve gerçek yüzlerini gösterelim. Filistin özgür olana kadar onlara karşı ortak mücadele yolunda buluşalım.”

Konuşmaların ardından kadınlar hep birlikte halay çekerek mücadeleye devam mesajı verdi.