Kadınlar salgının hem ‘mağduru’ hem kahramanı

Kadınlar, birinci yılını geride bırakan koronavirüs salgının en fazla mağdur olan kesimi. Diğer yandan da kadınlar virüsün en çok buluşma riski bulunan sağlık ve perakende satış sektörünün yükünü taşıdılar.

Dünyayı sarsan koronavirüs salgını Avrupa’da birinci yılını geride bıraktı. Sosyal ve çalışma hayatı alt üst eden salgın en çok kadınları vurdu. Özellikle de okul ve kreşlerin kapalı olmasından dolayı küçük çocuk sahibi kadınlar dışarda salgının en çok buluşma riski bulunan işlerde çalışırken, evde de çocukların yükünü taşıdı. Evden çalışmak zorunda kalan kadınlar ise erkek partnerleri tarafından yeterince desteklenmediği için evin işlerinin yanı sıra çocuklarla da ilgilenmek zorunda kaldı.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle istatistikler açıklayan Alman Federal İstatistik Kurumu’nun verilerine göre ise kadınlar salgının hem en büyük mağduru hem de en büyük kahramanı. Genellikle kadınlar çalıştığı için batılı ülkelerde ‘kadın meslekleri’ olan bilinen sağlık, hasta bakım, perakende satış sektörünün aynı zamanda virüsün en fazla bulaşma riskini taşıyan sektör olduğuna dikkat çekildi.

Sağlık ve perakende sağlık sekterleri dışında ekonomik ve toplumsal hayatın yürümesi için aralıksız hatta salgından öncesine göre daha ağır koşullarda devam eden itfaiye, polis, acil servis, gıda ve tarım gibi sektörlerde kadınlar önemli bir kesimi oluşturdu. Dünya ortalamasına göre bu tür sektörlerde çalışanların yüzde 70’i kadınlar. Diğer yandan da kadınlar salgının getirdiği ekonomik krizler yüzünden erkeklere göre dünya çapında 1,8 kere daha fazla işini kaybetti.

KAPANAN SEKTÖRLERDE KADINLAR İŞSİZ KALDI

İstatistiklere göre ise Almanya’da perakende satış sektöründe çalışanların yüzde 80’i, hasta-yaşlı bakım sektörünün yüzde 84’ü, eğitim ve sosyal çalışanların yüzde 83’ü kadınlar. Bu meslek gruplarının hepsi insanlarla temastan dolayı salgının en fazla bulaşma riski bulunan mesleklerin başında geliyor. Diğer yandan salgından dolayı kapatılmasına karar verilen sektörlerde de kadınlar çoğunlukta çalıştığı için de karantinanın da en büyük mağduru oldu.

Aynı istatistiklere göre bir yıla yakındır kapılı olan otel ve gastronomi sektöründe yüzde 64, berber, kuaför ve güzellikle salonlarında da yüzde 86’lık bir kesim kadın çalışanı vardı. Çalışamayan bu kadınların ciddi anlamda zorluk çektiği belirtilirken, part time (yarı zamanlı) çalışan kadınların büyük bir kesiminin ise okul/kreşe gidemeyen çocuklarından dolayı evinde kalmak zorunda kaldığı ifada edildi.

KADINLAR KISA ÇALIŞMANIN MAĞDURU

Salgından dolayı çalışma saatleri azaltılan veya evinde çocuk olduğu için işe gidemeyen kesimin başını da kadınlar çekti. 2019 yılındaki verilere göre çalışan kadınların yüzde 75’i evde en az bir çocuğa bakmakla müellifti. Bundan dolayı da son bir yılda anne olan çalışan kadınların haftalık çalışma saatleri 31’den 28’e düşürülürken, uzmanlar bu durumun salgından sonra da devam edebileceği yönünde uyarılar yapıyorlar.

Bir süredir koronavirüs günlerinde kadınların karşılaştığı zorluklara ve uğradığı haksızlıklara ilişkin araştırma yapan kuruluşlar, kadınların içindeki durumu “içler acısı” olarak yorumluyorlar. Salgınla birlikte cinsler arasındaki eşitsizliğin daha da büyüdüğüne dikkat çekilen araştırmalarda salgınla mücadelede en kritik rolü oynamalarına rağmen kadınların görülmediği ifade ediliyor.