KJK: Herkes gerilla direnişi etrafında kenetlenmeli!

KJK, işgalci saldırılara dikkat çekerek, "Halkımız başta olmak üzere, kadınlar, gençler ve halkımızın dostları gerilla direnişi etrafında kenetlenmeli. Bu soykırım karşısında devrimci halk savaşı büyütülmeli" dedi.

KJK Koordinasyonu, Türk devletinin Güney Kürdistan'a yönelik işgal saldırıları hakkında açıklamada bulundu.

KJK'nin açıklaması şöyle:

"Yeni Osmanlı zihniyeti ile hareket eden faşist işgalci Türk devleti işgal amacıyla Kürdistan'a her türlü saldırıda bulunuyor. Özgür Kürde düşmanlık besleyen faşist AKP-MHP iktidarı topyekûn savaş başlattı. Özgür Kürdü iradesizleştirmeyi kendisine temel amaç edinen Türk devleti imha zihniyeti ile halkımıza her türlü saldırıda bulunuyor. Yürütülen bu savaş Önderliğimize karşı gelişen uluslararası komplonun, ayrıca halkımıza 'diz çöktürme' planının devamı olarak sürdürülüyor. AKP-MHP iktidarı varlığını bu amaca endekslemiş durumda. 17 Nisan'da başlayan saldırı da bu planın devam ettirilmesidir.

'GERİLLA ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNİN ÖNCÜ GÜCÜDÜR'

Senelerdir halkımıza, özgürlük hareketimize ve kadınlara soykırım zihniyeti ile yaklaşan AKP-MHP faşizmi artık sınır tanımıyor. 2019 baharında Xakurk'te başlayan Medya Savunma Alanları'na yönelik işgal saldırıları Heftanîn, Gare, Metina, Zap ve Zagros alanlarında devam etti. 17 Nisan saldırısı da işgal planının devamını teşkil ediyor. Direnen, Kürdistan kazanımlarını koruyan ve özgürlük mücadelesine öncülük eden gerilla bu özelliğinden dolayı saldırıların hedefi oluyor.

'DİRENİŞİN GÜÇLENDİRİLMESİ GEREKİYOR'

KDP iktidar ve ailevi-aşiret çıkarları uğruna işgal güçlerine her açıdan yol açıyor. Hem Türk devletinin Güney Kürdistan'ı işgaline yol gösteriyor, hem de Kürdistan'ın tüm imkan ve zenginliğini peşkeş çekiyor. Kürt halkının imhası üzerinde varlığını kuran faşist Türk devleti ile KDP'nin ihanet ve iş birliği artık herkes tarafından görülüyor. KDP bu plana dahil olmasaydı Türk devleti Güney Kürdistan'a yönelik bu düzeyde işgal girişiminde bulunamazdı. KDP'nin bu ihanet tavrı Kürt halkı tarafından hiçbir şekilde kabul edilmiyor. Halkımız ve kadınlar ihanet ve işgale karşı önemli düzeyde karşı tavır sergiledi. Bundan sonra da bunun gelişmesi ve daha aktif bir şekilde sergilenmesi gerekiyor.

'ŞENGAL'E YÖNELİK SALDIRI DAİŞ ELİ İLE YAPILAN FERMANDAN KOPUK DEĞİLDİR'

Çarşema Serê Nisanê bayramıyla birlikte Kürdistan Özgürlük Gerillasına yönelik saldırılara paralel gelişen Irak ordusunun Şengal Savunma Güçlerine karşı saldırısı tesadüfi değildir. 2014 yılında DAİŞ çetelerinin gerçekleştiremediği Şengal ferman şu an işgalci Türk devleti KDP ve Irak işbirliğinde hayata geçirmeye çalışıyor. Irak devleti ile KDP 2014 yılında Êzidî toplumunu korumadı, ferman ile yüz yüze bıraktı. Öz gücü ile kendisini savunan Êzidî toplumu en kutsal günlerinde Türk devleti, KDP ve Irak ordusunun saldırısına uğruyor. Bu da Êzidî toplumuna yönelik planların DAİŞ çeteleri eli ile gerçekleşen fermandan kopuk olmadığını gösteriyor. 2014 yılında gerçekleşen ferman bazı kurum ve devletler tarafından jenosid olarak kabul edildi, Irak tarihine kara bir leke olarak geçti. Bu kara lekenin bugün tekrarlanmaması gerekiyor. 2014 yılında gerçekleşen katliamı soykırım olarak kabul gören devlet, kurumların, samimiyseler bu süreçte de açık tavır sergilemesi gerekiyor.

‘SALDIRILAR SIRADAN DEĞİL, DİRENİŞ DE SIRADAN OLMAMALI’

Biz özgürlük hareketi ve halk olarak mücadelenin zorlu bi dönemindeyiz. Mücadelemizin kazanımları üzerinden kirli hesaplar yapılmakta. Eğer bu plan ve hesapların önü alınmazsa, Kürt halkı olarak tarihi tehlikelerle karşılacağız. Bu saldırı ve soykırım savaşına karşı her zamandan daha çok mücadele ve direniş cephesini genişletmeliyiz. Eşzamanlı ve çok yönlü bu saldırılar sıradan değildir, bu saldırılara karşı yapılması gereken direniş ve mücadele de sıradan olmamalı.

‘HER YER DİRENİŞ ALANI OLMALI'

Kürdistan Özgürlük Gerillaları bugün Apocu ruhla değerlerimizi ve Kürdistan toprağını işgalden korumaktadır. Ülke savunması bütün Kürtlerin görevidir. Bu temel üzerinde yediden yetmişe, kadın ve gençler başta olmak üzere halkımız her yerde mücadeleye akmalı. Faşizmin en büyük desteği örgütlü ve direnişçi halktır. Faşizm bu yüzden saldırmaktadır. AKP-MHP faşizminin korkularının artması için Kuzey, Güney, Rojava, Doğu Kürdistan, Şengal, Maxmûr ve Kürtlerin yaşadığı her yer seferberlik ruhuyla topyekîn direniş alanı olmalı. Nasıl ki tarihte halkların direniş çizgisi zafere ulaştı, halkımızın faşist ve soykırımcı Türk devletine karşı direnişi de zafere ulaşacaktır.

'GERİLLA ETRAFINDA KENETLENELİM'

Bu temelde halkımız başta olmak üzere, kadınlar, gençler ve halkımızın dostları gerilla direnişi etrafında kenetlenmeli. Bu soykırım karşısında devrimci halk savaşı büyütülmeli. Gerillanın direnişi toplumsal topyekûn direnişle zafere ulaşacak. 2014 yılında Kobanê ve Türk devletine ve çetelerine karşı Kürt halkı zaferden başka bir tercihi kabul etmedi, öz savunmayı onurlu bir yaşamın başlıca değeri olarak kabul etti. Bu duruş bize zaferi getirdi. Bu tarihi dönemde de Kürdistan halkı, gençler ve kadınlar işgale karşı başkaldırmalı ve faşizmi yıkmalıdır.”