'Paris’te uluslararası cinayet işlendi'

Paris Katliamı’nın örtbas edildiğini söyleyen HDP Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, “Paris Katliamı uluslararası bir cinayettir” dedi.

Kürt kadınların, Paris Katliamı ve devam eden her türlü kirli savaş yöntemine rağmen mücadeleyi sekteye uğratmadığını kaydeden HDP Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, direniş çizgisi ve ruhunu aynı kararlılıkla yaşattığını söyledi.

ANF’ye konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, Paris Katliamı’nın, Kürt sorununda diyalog sürecine denk getirilmesini hatırlatarak, tesadüf olmadığını söyledi. Taşdemir, “Bu uluslararası siyasi cinayet, birçok gücün bilgisi ve inisiyatifi ile gerçekleştirildi. Bu nedenle Avrupa’nın göbeğinde herkesin parmağı olan bu cinayet, tam anlamıyla aydınlatılmadı. Medyaya yansıyan ses kayıtları ve belgeler, MİT tarafından planlandığını açığa çıkardı. Buna rağmen örtbas edilmek isteniyor” dedi.

KATİLAM, SÜRECE MÜDAHELEYDİ

Paris Katliamı’nın aynı zamanda Kürt sorununun demokratik çözümüne yapılmış bir provokasyon olduğunu savunan Taşdemir, şöyle devam etti: “Hep tarihsel kavşaklarda ve önemli toplumsal gelişme dönemlerinde benzer siyasi cinayet ve provokasyonlarla müdahale edildi. Paris Katliamı da böylesi bir süreçte gerçekleşti. Devlet aklı, Kürt sorununun çözümü için ilk defa yeni bir yol ve yöntem denedi. Sayın Öcalan’ın yoğun mücadelesi ve ısrarıyla devlete bu adım attırıldı. Türkiye için yeni bir dönemin başlangıcıydı. Kürt sorununu çözen demokratik bir Türkiye umudu açığa çıktı. Bu umuda ve ihtimale müdahale edilmek istendi. O müdahaleyi yapan akıl, bugün de sürdürüyor.”

KÜRT KADIN MÜCADELESİNE SALDIRI

Üç kadının yaşam öykülerine, devrimci duruşlarına, mücadele tarihlerine bakıldığında, Kürt Kadın Hareketi’nin uluslararasılaşmasında ve Ortadoğu’da ivme kazanmasında ciddi rolleri olduğunun görüldüğünü kaydeden Taşdemir, “Özellikle Sakine Cansız’ın kadınların politik alanda ve kadın özgürlük mücadelesindeki çizgisi, ısrarı ve yaşamı bunun bir özetidir. Bu, kadın özgürlük mücadelesinden de korkulmasının bir ifadesidir. Katliamın üzerinden 9 yıl geçti. Kadın mücadelesi, tüm dünyayı etkileyen, hayranlık uyandıran ve perspektif sunan bir konumdadır. Dolayısıyla bu üç Kürt devrimci kadının emeğiyle oluşan bir mücadele tarihidir. Aynı zamanda ciddi bir kadın kararlılığının da göstergesidir. Bu açıdan katliamı, kadın kimliğine saldırı olarak da okumak mümkündür” şeklinde konuştu.

Taşdemir, kadın mücadelesine çok yönlü bir saldırı olduğunu kaydederek, Şırnex’in Silopi ilçesinde 4 Ocak 2016’da sokağa çıkma yasakları sırasında Sêvê Demir, Fatma Uyar ve Pakize Nayır’ın katledilmesini hatırlattı. Sonrasında yine yüzlerce kadının rehin alındığını belirten Taşdemir, “Kadın kimliğine, onuruna yönelik bir politika izlendiğinin farkındayız. Bu kirli siyaset karşısında kadın özgürlük çizgisini büyüten ve bu mücadeleyi verenler hedef haline getirildi” dedi.

DİRENİŞ RUHU DEVAM EDİYOR

Paris Katliamı’nın, örtbas edilmesi ve hala Avrupa’nın göbeğinde karanlıkta bırakılmak istenmesinin, Kürtlerin özgürlükçü paradigmasına düşmanlığını eseri olduğunu söyleyen Taşdemir, şunları ekledi: “Belgeler ve açığa çıkan birçok kanıt, bir katliam olduğunu, uluslararası güçlerin de göz yumduğunu gösteriyor. Yıllar geçse de Kürt kadınları bu mücadeleyi sekteye uğratmadı. Direniş çizgisini ve ruhunu aynı kararlılıkla yaşatmaya devam ediyor.”