‘Tecrit, kadın kırımı, asimilasyon ve ırkçılığa karşı mücadelemiz sürecek’

Amed’deki "Savaşa, talana, tecride, ırkçılığa karşı kadınlar barışı savunuyor" şiarıyla gerçekleştirilen kadın buluşmasında konuşan HDP’li Meral Danış Beştaş, “Tecride, kadın kırımına, asimilasyona, ırkçılığa karşı mücadelemiz sürecek” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, "Savaşa, talana, tecride, ırkçılığa karşı kadınlar barışı savunuyor" şiarıyla Sur'daki Taş Mahal Cafe'de kadın buluşması gerçekleştirdi. "Savaşa, talana, tecride, ırkçılığa karşı kadınlar barışı savunuyor" pankartının açıldığı kafede "Tecride son", "Barışın muhatabı İmralı'dır", "Tecrit insanlık suçudur" dövizleri asıldı. Buluşmaya, Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivistleri, HDP Gurup Başkan Vekili Meral Danış Beştaş, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Kadın Meclisi, Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED-DER), Barış Anneleri ve HDP Genç Kadın ve Rosa Kadın Derneği katıldı. Açıklamada sık sık, “Jin, jiyan, azadi” ve Biji Serok Apo” sloganları atıldı.

Kadın buluşmasının açılış konuşmasını yapan HDP'li Meral Danış Beştaş, "Biz yalnız Kürt kadın mücadelesi vermiyoruz, bütün kadınların mücadelesini veriyoruz" dedi.

Tüm dünyada demokrasiyi inşa etmek için mücadele verdiklerini belirten Beştaş, "Kürt kadınlarının mücadelesi uluslararasılaşmıştır. Bu konuda bedel ödeyen yaşamını ortaya koyan kadınları selamlamak istiyorum. Sorunlarımızın kaynağını hepimiz biliyoruz. Baskı asimilasyon inkar şiddet her geçen gün artıyor. Abdullah Öcalan 22 yıldır İmralı cezaevinde özel bir yöntemle tutuluyor. Kadınların mücadele başlıklarından en önemlisi de tecride karşı olan mücadele. Kadınlar özgür olmadan toplum özgürleşemez. Bir toplumun yarışı köle konumundaysa şiddete uğruyorsa kalan yarısı istediği kadar özgürüz desin o toplum özgür değildir. Barış gelmeden tecrit kalkmadan eşit ve özgür yurttaşlığı temel almadan sorunlar çözülmeyecek" diye konuştu.

Tecridi değerlendirirken sadece Kürt halkını ele alanları eleştiren Beştaş şunları söyledi: "Yanlış bir algı var. Sanki sadece Abdullah Öcalan Kürtleri temsil ediyor. Abdullah Öcalan tüm halkları temsil ediyor. Kürt sorununun çözülmesiyle barış gelecek. 2011-2015 yılında bunları deneyimledik. Abdullah Öcalan söyledi bunları. Fakat egemenler bu barışı ortadan kaldırdılar. Birde kalkıp 'HDP bitirdi' diyorlar. Bir yandan işkence ediyorlar diğer yandan çözüm sürecini 'biz bitirmedik' diyorlar. Peki siz ne yaptınız? Kürt siyasetçileri kadınları rehin aldınız, Konya’da bir aile katledildi. Siz sadece Kürtleri oy olarak görüyorsunuz seçimler yaklaştıkça bu yalanları atıyorlar. Türkiye toplumunu Kürt halkını düşünmüyorlar. Kürt sorunun çözümü demokratik yollardan geçer. Abdullah Öcalan 'Bana fırsat verin bir hafta da çözerim' dedi. Bu nedenle tecride karşı mücadeleyi büyütmeliyiz, biz mücadelemizi barışla taçlandırmak için yola çıktık."

Cezaevlerinde devam eden açlık grevlerine değinen Beştaş "Cezaevlerinde 225 günündür sadece mahpuslar bu durumu yürütmesin bizlerde dışarıda bu mücadeleyi büyütmeliyiz. Tecrit edilmiş bir topluma karşı mücadeleyiz. Tecride karşı çıkmak demek şunlar demek; barışa ve çözüme sahip çıkmak, açık bir kadın mezarlığına dönüştürülen sisteme karşı olmak, emek sömürüsü, doğa talanına, saldırgan dış politikaya, her yere asker göndermeye, çetelerle iş birliğine karşı çıkmak demektir. Tecride karşı çıkmak demek toplumu savunmak ve demokratik toplumu inşa etmek anlamına geliyor” dedi.

Gündemdeki ırkçı saldırılara ise Beştaş şöyle dikkat çekti: "Aslında hiç bitmedi, her zaman vardı bazen görülüyor bazen saklanıyor. Geçenlerde bir zat TV programında, 'Türkçe konuş burası Türkiye Cumhuriyeti' diyor. Sen kimsin bir dili bu kadar aşağılama cüretinde bulunuyorsun? Tabi ki bu hadsizliği yapmasına güçlü cevaplar verildi. Rezil oldular rezil olmaktan utanmıyorlar. Leyla Güven ve kadın tutuklulara da soruşturma açıldı. Yine bizim bir etkinlikte Kürtçe halay çektiğimiz için mekana para cezası kestiler. Kürt düşmanlığından ne yapacaklarını bilmiyorlar. Konya’daki durumu zaten biliyorsunuz, ifade edecek bir kavram yok. Bu iklimi kim yaratıyor gayet iyi biliyoruz . Kürtler asla birlikte yaşadıkları halklara saldırgan olmadılar olmazlarda. Biz eşit olmak istiyoruz, eşit olmayanlar kardeş olamaz. Bu ırkçı saldırılar, tecrit, kadın düşmanlığı, açlık grevleri ve Kürt düşmanlığı bu ülkenin politik hatlarıdır. Çünkü onların kimlerle dirsek temasında olduğunu biliyoruz.”

Afganistan’daki kadınlarla dayanışma mesajı da veren Beştaş, halkların kendi öz güçleriyle özgürleşebileceğine vurgu yaptı. “Örgütlü kadın mücadelesi bunun üstesinden gelecektir” diyen Beştaş şunları söyledi: “Ortadoğu'nun kalbinde IŞİD ordusunu yenen kadınlar var. Onlar bütün dünyaya nasıl mücadele edeceklerini gösterdi. Türkiye Taliban ile müttefik olmaya can atıyor ama biz buna izin vermeyeceğiz. Ortadoğu'da bir arada yaşam barıştan geçiyor. Biz kadınlar tecride, kadın kırımına, asimilasyona, ırkçılığa karşı mücadele edeceğiz.”

Beştaş’ın konuşmasının ardından, Dicle Fırat Kültür Derneği müzik grubu sahne aldı. 

Buluşma Kürtçe müzik dinletisinin ardından son buldu.