TJA: Newroz ateşiyle direnelim, özgürleşelim

Amed’de 21 Mart’ta kutlanacak Newroz’a katılım çağrısında bulunan TJA, “Newroz bir varoluş halidir. Direnerek oluşun formudur. Zulme ve sömürüye karşı bir duruştur. Newroz bir bedendir” denildi.

Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA), "Newroz ateşiyle direnelim, özgürleşelim" şiarıyla 21 Mart’ta kutlanacak olan Newroz’a ilişkin yazılı açıklama yaparak, katılım çağrısında bulundu.

Newroz’un Kürt halkı başta olmak üzere Mezopotamya halklarının direniş günü olduğu belirtilen açıklamada, “Tarihin en eski direniş ve özgürlük destanıdır Newroz. Örgütlenmiş karanlığa karşı, örgütlenmiş aydınlığın zaferidir. Zulmün akşamından barışın sabahına, heyecanla yürüyüşün yeni günüdür Newroz. Newroz bir hafızadır. Tüm Ortadoğu halklarının asla unutamadıkları tarihsel bir izdir. Özgürlük aşkıyla yürekli kadınların, gençlerin, ezilen ve sömürülen bütün insanların direnme zamanıdır Newroz. Hareketin, var olmanın ruhu ve duygusudur. Newroz bir varoluş halidir. Direnerek oluşun formudur. Zulme ve sömürüye karşı bir duruştur. Newroz bir bedendir. Baştan aşağı Diyarbakır surlarında bedeni ateşe bürünmüş Zekiye’lerin isyan çığlığıdır” denildi.

‘ERKEK İKTİDARINA KARŞI NEWROZLAŞMA’ 

İktidarcı devlet sistemine karşı Newrozlaşmanın gerekliliğine vurgu yapılan açıklamada, “İktidarların yalın çıplaklıklarıyla halklar üzerinde yürüttüğü savaşın çirkinliğini, kıyılara vurmuş çocukların, köle pazarlarına çıkarılan kadınların simalarında her gün görüyoruz. Halkların, inançların, çatıştırılarak insan kıyımlarının gerçekleştiği bir dönemde, sadece Ortadoğu halklarının değil bütün dünya halklarının köhnemiş erkek zihniyetinin karşılığı olan iktidar-devlet sistemine karşı Newrozlaşması büyük bir öneme sahiptir. Günün her saatinde her dakikasında kulaklarımıza gelen kadın çığlıkları ve ölüm haberleri aslında geldiğimiz noktanın ne kadar da vahim olduğunu yeteri kadar açıklamaktadır” diye belirtildi.  

‘SÖZ VE BEDEN OLARAK ÖZGÜRLÜK YOLUNDA YÜRÜMELİYİZ’

Açıklamanın devamında ise şöyle denildi: “Zulmün baskının Kürdistan topraklarında kol gezdiği bir dönemde, ismin zikredilmesine, sesin çıkmasına tahammülü olmayan bir iktidarın, mahalle mahalle sokak sokak mezarlığa çevirmek istediği ülkemizi Newrozla kucaklamanın tam zamanı. Newroz alanlarına varlığımızın özgür geleceği için direniş alanlarına akmalı ve Newroz’un geçit vermeyen tarihi bir öğreti olduğun bu sisteme göstermeliyiz. Karanlıklar ne kadar önümüzde durursa dursun aydınlık saçan özgürlük ruhumuzla, asla yürümekten geri durmamalı, bir duruş bir söz ve bir beden olarak özgürlük yolunda yürümeliyiz.” 

YanıtlaYönlendir