GÖRÜNTÜLÜ

Wanlı kadınlar: Çağrı tarihi bir eşik!

Önder Apo’nun dün yayınlanan videolu mesajına dair konuşan Wanlı kadınlar, "Herkes bu iradenin tarafı olmalı. Bu çağrı bütün Ortadoğu'ya bir barış çağrısıdır. Bu noktada herkes sorumluluk almalı" dedi.

ÖNDER APO'NUN MESAJI

Kürt sorununun çözümü ve demokratikleşme amacıyla 27 Şubat'ta yapılan "Asrın Çağrısı" ile başlatılan “Barış ve Demokratik Toplum Süreci” sürüyor. Mesajın ardından tarihi bir sürecin yaşandığı Kürdistan'da dün 26 yıl sonra ilk defa Önder Apo’nun görüntülü mesajı yayınlandı. ANF'de yayınlanan mesaj kısa süre içerisinde hem Kürdistan hem Türkiye hem de dünya basınında ciddi yankı uyandırdı. Barış ve toplum çağrısını yenileyen ve demokratik toplum manifestosuna vurguda bulunan Önder Apo, halka da bu sürece katkı sunma ve önerilerde bulunma noktasında çağrıda bulundu. Videolu mesaj herkes tarafından "yeni bir eşik" olarak tanımlanırken, 26 yılın sonunda ilk defa Önder Apo’yu gören 7'den 70'e milyonlarca insan günlerini videoyu izlemekle geçirdi. Büyük bir heyecanla videoyu izleyen kadınlar, bu süreçte ki çağrının büyük önem taşıdığını ve herkesin bu süreçte aktör olduğunu hatırlatarak; "Harekete geçme ve bu sürece katkı vermeliyiz. Milyonlar bu masada" sözlerini kullandı.


'TOPLUMDA CİDDİ BİR HEYECAN OLUŞTU'

Yayınlanan mesajı izleyen Wan'lı kadınlar, duygu ve düşünlerini ajansımıza aktardı. Kadınlar bu süreçte ki öncü rollerini ve katkılarını daha da büyüterek sürecin ruhuna uygun çalışmalar yürüteceklerini yenilediler.

Tevgera Jinên Azad(TJA) Aktivistlerinden Hatice Oktay, barış ve demokrasi vurgusuyla öne çıkan mesajın sadece Türkiye için değil, tüm Ortadoğu halkları için önemli bir dönüm noktası olduğu ifade etti. Çağrının toplumsal ihtiyaçlara yanıt verdiğini belirten Oktay, “26 yıl sonra gelen bu çağrı, toplumda ciddi bir heyecan yarattı. Uzun zamandır beklenen bir adımdı. Bu zemini oluşturmak için büyük bir emek verildi. Bugün artık bu emeğin meyvesini alma noktasındayız,” dedi.

'BÜTÜN KESİMLERE SORUMLULUK DÜŞÜYOR'

Oktay, mesajın uluslararası boyutuna da dikkat çekerek şöyle devam etti: “Bu sadece Türkiye sınırlarıyla sınırlı bir mesele değil. İran, Suriye gibi ülkelerde de savaşlar sürüyor. Bu çağrı, Ortadoğu halklarına da bir mesaj niteliğinde. Yöntem barıştır ve biz bu barışı desteklemeye hazırız. Elimizden geleni yapacağız. Toplumsal barış ve örgütlenme konusunda yeni bir sürecin kapısı aralandı. Bu sürecin halkla birlikte inşa edilmesi gerekiyor."

'ÇAĞRI TARİHİ BİR EŞİK'

TJA aktivisti Zeynep Kaya ise çağrının yıllardır beklenen bir adım olduğunu söyleyerek, toplumun tüm kesimlerine sorumluluk düştüğünü belirtti. Kaya, “Sayın Abdullah Öcalan’ın yaptığı çağrı çok kıymetlidir. Hepimizin bu çağrıyı sahiplenmesi gerekiyor. Kadınlar, gençler, Kürt halkı ve ezilen tüm halklar için bu mesaj büyük anlam taşıyor,” ifadelerini kullandı.

Kaya, sadece halkın değil, devletin, siyasi partilerin ve tüm demokratik kitle örgütlerinin de bu sürece destek vermesi gerektiğini vurgulayarak şu çağrıda bulundu: “Bu çağrının gereği yerine getirilmeli. Daha fazla kan ve gözyaşı dökülmeden, mücadeleyi büyütmeliyiz. Bu süreçte her bireyin rol alması, birlikte hareket etmesi gerekiyor. Şimdi birbirimize omuz verme, demokratik toplum çağrısını hep birlikte büyütme zamanıdır. Barışın tesisi ancak ortak mücadele ve toplumsal dayanışmayla mümkün olur. Çağrının hem içerik hem zamanlama açısından tarihi bir eşik."

'HEYECAN TARİF EDİLEMEZ'

TJA Aktivisti Rojbin Bor, Önder Apo’nun yayınlanan görüntülü mesajını ve barış çağrısını, “kelimelerle tarif edilmesi zor, tarihi bir an” olarak değerlendirdi. Çağrının toplumda, özellikle kadınlar arasında büyük bir heyecan ve umut yarattığını belirten Bor, "Belki yıllardır kameraların önünde söz kurduk ama ilk kez bu kadar heyecanlıyız, coşkuluyuz, dizlerimizin titrediği bir süreçten geçiyoruz," dedi.

Bor, yıllardır süren çatışma ve savaş ortamında en ağır bedeli kadınların ödediğine dikkat çekti.

Kadınların hem özgürlüklerinden hem de yaşam alanlarından mahrum bırakıldığını ifade ederek, "Yoksulluğun en derin halkası kadınlar oldu. Kadınlar, sömürünün bile sömürgesi durumundaydı," dedi.

'PARADİGMA BÜTÜN ORTADOĞU İÇİM BİR IŞIK'

Önder Apo’nun mesajının, kadınlar açısından sadece politik değil, aynı zamanda varoluşsal bir anlam taşıdığını vurgulayan Bor, şu ifadeleri kullandı: “Yıllarca savaşın ve çatışmalı ortamın en zayıf halkası olan kadınlar için bugün yeni bir sabaha uyanmanın, başka bir yaşam formunun mümkün olduğunu görebilmenin heyecanı ve umuduyla uyandık. Gerçekten de kadınların tek çıkış noktası Sayın Öcalan’ın paradigmasıydı. Bugün bu paradigmanın tüm Ortadoğu için yeni bir ışık olduğunu görüyoruz.”

Bor, kadınların artık barış süreçlerinin nesnesi değil, öznesi olması gerektiğini belirtti. “Devletler bir gecede barışabilir ya da savaşabilir ama kadınların pozisyonu bu değildir. Ama bugün konuşulan barışta kadınların sözünün olması gerekiyor. Kadınlar olarak sadece Kürt kadınları değil, feministler, sistem içindeki kadınlar hatta bir polis kadını dahi bu süreçte söz sahibi olmalı.”

'HERKESİN BU İRADEYE TABİ OLMASI GEREKİR'

Bor, barış çağrısının ardından herkesin kendi sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiğini vurguladı. 27 yıldır tecrit altında olan Önder Apo’nun, güçlü bir mesaj verdiğini söyledi: “Bu kadar ağır koşullarda hâlâ bu kadar güçlü bir irade ortaya koyabiliyorsa, buna herkesin taraf olması, tabi olması gerekir. Bu süreç sadece siyasal değil, toplumsal bir dönüşüm yaratıyor ve bunun en önemli taşıyıcısının yine kadınlar olacak. Bugün daha büyük bir motivasyonla, daha büyük bir güç ve inançla bulunduğumuz yerden mücadelemize devam edeceğiz. Ortadoğu’nun tamamı için ortaya konulan bu kazanımın, kadınlar açısından en yüksek faydayla sonuçlanması için kararlıyız.”