Yaşam ve savaş komutanıydı Eylem

Eylem tekmilinin sonunda şehadeti duyuruldu Eylem’in. Onu anlatan herkesin dilinde aynı cümleler var şimdi; emek, adanmışlık, tüm olmazları olduran ve tüm zorlukları aşmayı bilen yaşam ve savaş komutanıydı.

Bizler Zagroslu, Avaşinli zamanların ve hem bu zamanların peşinden sürüklenen hem de zamanı peşinde sürükleyen özgür yüreklilerin ardından ilerlerken Eylem’e düştü yolumuz.

Avaşin alanına bağlı Tepe Xwedê ve Boxaza Benê denilen alanda 7 Kasım 2020 sabahında yapılan eylemin tekmili, büyük cihazda veriliyordu. Gerilla bu alanda konumlanmaya çalışan düşmanın hareketliliğini fark etmiş ve harekete geçmişti. Onlarca düşman askerine ve sırtlarını dayadıkları üstün tekniklerine karşı bu sızma eylemini gerçekleştiren yalnızca üç gerillaydı. Eylemin tekmili karargaha aktarılmaya devam ederken o eylemi gerçekleştiren gerillanın yenilmez iradesinin gururu düştü mangada bulunan her gerillanın yüzüne. Yoldaşları tüm bu zorlukların, bu sert arazinin, bu düşman çemberinin ve bombardımanların tam ortasında düşmanın mevzilerine kadar girmiş ve vurmuştu. Yalnız üç gerilla, üç silah ile kaleden yapılmış karakolların ardına sığınan yüzlerce düşman askerinin üzerine yürüyen bu cesaretin ilhamı nerede saklıydı? Biz bunları düşünürken, eylem tekmili sona ermişti. Bu eylemde 7 düşman askeri öldürülmüş, mevzileri imha edilmişti.

SESSİZLİK ÇÖKTÜ TAŞLARA, TOPRAĞA

Tekmilin sonunda şöyle diyordu: “Bu eylemde son mermisine kadar fedaice savaşan Eylem arkadaşımız ağır yaralanmış ve eylem sonunda şehit düşmüştür.’’

Mangadaki gurur kendinden bir şey kaybetmedi ama bir sessizlik çöktü taşlara ve toprağa. Eylem tekmilinin son cümlesinin ardından şehit Eylem’in peşine düşüyoruz bizler de. Onu yoldaşlarından, silah arkadaşlarından, savaşçılarından ve komutanlarından dinliyoruz. Onu anlatan herkesin dilinde aynı cümleler var şimdi. O emek, adanmışlık, tüm olmazları olduran ve tüm zorlukları aşmayı bilen yaşam ve savaş komutanıydı. Eylem’in şehadetini duyan tüm Avaşin gerillaları, intikamını almak için sarılıyor silaha ve yaşama. Onun savaşçıları, savaşını zafere ulaştırmak için adımlıyor patikaları ve tepeleri. Eylem Dilxwaz’ın şehadeti, sonbaharı eylem zamanı yapan tüm gerillaların dilinde, tekrar eylem oluyor.

SONBAHAR GELDİ HEVAL

Biz Eylem’in hikayesinin peşine düşmüşken, onun bir yoldaşı, savaşçısı yavaşça sokuluyor yanımıza. Biraz utangaç, çekingen “Şehit Eylem için yazdığım bir şiir var, onu okuyabilir miyim’’ diye soruyor. O daha cümlesini bitirmemişken ben kamerayı elime alıyorum. “Sonbahar geldi heval’’ diye başlayan bir şiir okuyor. Cümleleri sade, içten. Kelimeler onun yüreğinden dökülürken, yaşam tekrar Eylem’in zamanında akıyor. Kanadı kırılanlara kanat olan Eylem, şimdi şehadetiyle ardından sürüklüyordu Avaşinli yiğitleri. Onlar yaşamın kazanılacağı o mevzilere yol alırken Eylem Dilxwaz, Avaşin’de yıllarca sürmüş ve belki de daha sürecek olan bu savaşın kahramanlarından oluyordu. İşte o şiir:

“Sonbahar geldi heval

Hüzün döktü yapraklarını bir bir

Ve yağan tüm yağmurlara inat gökyüzü hep mavi kaldı

Avaşin mavi kaldı, çünkü mavi umudun rengiydi

Ve mavide ‘Eylem’ gizliydi

Her gülüş bir yarayı sarmalıydı

Çünkü tüm gülüşler senin gamzelerinde saklıydı

Zagroslar denince asi uçurumlar gelir akıllara

Asıl sır, asıl asalet uçurumlarda kanatlanır

Sen hem kanatlanan oldun hem de kanadı kırılanlara kanat

Bunun içindir ki heval kelimesi en çok sana yakıştı

Ve gerillanın demli çayı sende anlamını buldu

Çünkü sen emek

Sen adanmışlık

Ve sen tüm yorgunluklara inat mücadele kokuyordun

Tuttuğunda bırakmıyor ve tutunulan dal oluyordun

Adın Eylem’di ve yaşamın büyük amaç için büyük eylemin diliydi

Ama yine de sorarlarsa seni

En kıdemli kelimelerin bile tarif etmekte yetersiz kalacağı

Anlamlı yaşam oluyordun’’