Xemgin: Sanatçıların 'ulusal birlik' çağrısı karşılık buldu

Kürt sanatçı Xelil Xemgin, Kürt sanatçıların geçtiğimiz yılın son aylarında yaptığı 'ulusal birlik' çağrısının halk içinde karşılık bulduğunu söyledi.

Kürtlerin birliklerinin gerçekleşmesine katkıda bulunmak için İsveç'in başkenti Stockholm'de düzenlenen konsere katılan Sanatçı Xelil Xemgin, sanatçıların başlattığı inisiyatif ve çalışmaları hakkında ANF'ye konuştu. 

Xemgin, Türk devletinin 9 Ekim 2019'da Kuzeydoğu Suriye ve Rojava'ya yönelik işgal saldırılarından sonra bir araya gelen Kürdistanlı sanatçıların, Kürtlerin ulusal birliklerinin gerçekleşmesine katkıda bulunmak için girişimde bulunma kararını aldıklarını söyledi.

Bu girişimin halkta karşılık bulduğunu ve ilk adım olarak İsviçre'nin Lozan kentinden Cenevre'ye düzenlenen ulusal birlik yürüyüşüne dört parçadan sanatçıların katıldığını, daha sonra da Köln'de bir konser gerçekleştirdiklerini hatırlattı.

'ÇOK BÜYÜK KATILIM VARDI'

Xemgin, şunları dile getirdi.

“Köln'de düzenlediğimiz konser muhteşemdi. Hafta sonu salon bulamadığımız için iş gününde konseri yapmak zorunda kaldık. Hazırlıksız yakalandık. Halk bizi şaşırttı. Çok büyük bir katılım vardı. Dört parçadan Kürdistani partilerin temsilcileri konserde yan yana geldi. Kendi mesajlarını ilettiler. Bu toplum içinde çok olumlu bir etki yarattı.”

Halkın sanatçıların girişimini olumlu bulduğunu ve ulusal birliğin gerçekleşmesi beklentisine girdiğini söyleyen Xemgin, “Toplum Rojava devriminin şahsında dayatılan soykırımını ve Kürt düşmanı güçlerin planlarını görüyor. Biz sanatçılar toplumun vicdanı olarak bunu zaten hissediyorduk” dedi.

Güney Kürdistan'da halkın Türk devletinin Rojava'ya yönelik işgal saldırılarından sonra Türk mallarını boykot kampanyası örgütlediğini hatırlatan Xemgin, “Sanatçıların girişimiyle Başur'daki halkımızın boykot eylemi birbirini tamamladı. Gelen talep üzerine iki arkadaşımız geçtiğimiz hafta oraya gitti. Hewlêr ve Süleymaniye'de yüzü aşkın sanatçının yer aldığı iki platform oluşturduk. Başur'da konserler düzenlendikten sonra aynı şeyi Rojava'da yapacağız” şeklinde konuştu.

'HALEPÇE'DEN KOBANÊ'YE DEV KONSERLER HEDEFLİYORUZ'

Hedeflerinin Halepçe'den Kobanê'ye kadar tüm bölgede yüzlerce sanatçının yer alacağı dev konserler örgütlemek olduğunu ve bunu yaparken o bölgelerde çalışma yürüten tüm Kürt örgüt ve partilerini sürece katmayı amaçladıklarını söyledi.

Kürt siyasetçilerinin kendi sanatçılarının istemlerine karşılık vermesi gerektiğini söyleyen Xemgin, “Biz bugüne kadar hep siyasetçileri dinledik. Artık siyasetçiler gelip bizi dinlesin. Aralarındaki ideolojik görüş ayrılıkları ne olursa olsun, bir araya gelip düşmana ve işgale karşı ne yapacaklarını tartışsınlar” şeklinde konuştu.

'KÜRTLER İÇİN TARİHİ FIRSATLAR...'

Ortadoğu'nun yeniden dizayn edildiği bir süreçte koşulların Kürtler için tarihi fırsatlar yarattığı değerlendirmesini yapan Xemgin, şöyle dedi:

“100 yıl önce Ortadoğu'da sınırlar çizilirken Kürdistan'ı dörde böldüler ve Kürtlerin statü kazanmasını engellediler. Bu yüzyılda da statükoyu korumak ve Kürtleri bitirmek istiyorlar. Bunun başını da Türk devleti çekiyor. Bundan dolayı bu kadar saldırgan davranıyor, katliamlar yapıyor. Uluslararası güçler ve büyük ülkelerle yaptığı pazarlığın merkezinde Kürtler var. Türk devleti kendi varlığını Kürtlerin yokluğunda görüyor. Kürtler statü kazanırsa Türk devleti yok olacakmış paniğine kapılmış. Bu nedenle Başur ve Rojava'da Kürtlerin kazanımlarını yok etmek için soykırım yapıyor.”

'KÜRT SİYASETÇİLER BİR ARAYA GELMELİ'

Türk devletinin amacının Kürtleri DAİŞ'ı yendikleri Bahoz'a sürmek istediğini söyleyen Xemgin, “Efrîn ve Rojava'da Türk devletinin demografiyi nasıl değiştirmek istediklerini görüyoruz. Bu ABD'nin İran'ı çevreleme politikasına uygun olduğu için bu plan destekleniyor. Ama Kürtler artık eski Kürtler değil. Kürtler, Ortadoğu'da barış, demokrasi ve kardeşliğin sağlanmasının başını çekebilecek potansiyale sahip. Geçtiğimiz yüzyılda yaptığımız hatalardan dersler çıkararak aynı hataları yapmamalıyız. Bunun için de Kürt siyasetçilerinin bir araya gelmeleri gerekir” dedi.

'ÖCALAN KÜRTLERİN ONURUDUR'

Türk devletinin Kürt sorunun çözümünü engellemek için her şeyi yaptığını ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik ağırlaştırılmış tecrit uygulandığına dikkat çeken Xemgin, şöyle davam etti.

“Son 40 yılda Kürt sorununun uluslararasılaşmasında ve dünya kamuoyunun gündemine gelmesinde Öcalan'ın damgası var. Öcalan'ın halkla ilişkisini kesmek ve Kürtlerin bir araya gelmelerini engellemek için ağır tecrit uyguluyorlar. Öyle ki bunu yaptığımız kültürel çalıışmalarda görüyoruz. Sayın Öcalan'dan söz ettiğimizde Türk devletinin uzantıları diğer Kürt gruplarına bakın, 'bunlar PKK'li' deyip çelişki çıkarmak istiyor. Kuzey ve Güney Kürdistanlılar arasında çelişkiler yaratmak istiyor. Bu oyunlara Kürtler gelmemeli. Öcalan sadece PKK lideri değildir, Kürt halkının önderidir. Kürtlerin onurudur. Bu onur bugün esaret altında. Kürt sorunu Sayın Öcalan sayesinde dünya kamuoyuna mal oldu. Bu gerçeği herkes görmeli.”

'SANATÇILAR ÖCALAN'IN FELSEFESİNDEN ETKİLENİYOR'

Kürt sanatçılarının da Öcalan'ın düşünce ve felsefesinden etkilendiklerini söyleyen Xemgin, “Kürtlerin ulusal birliklerini nasıl gerçekleştireceklerini, sanatçıların nasıl toplumun vicdanı olabileceğini ve çözümler nasıl geliştirilir. Tüm bunları ondan öğreniyoruz” dedi.

Ulusal birliği gerçekleştirmek için öncelikle Kürtlerin kendileriyle barışmaları gerektiğinin altını çizen Kürt Sanatçı Xelil Xemgin, “Önce ailemizden başlayalım. Düşmanın yanında yer alan ve onunla beraber poz verenleri bile kazanmaya çalışalım” dedi.