29 yıllık tutsak abisi için nöbette

Amed Barosu’nda devam eden Adalet Nöbeti’nin müdavimlerinden İnci Güler Altındağ, 29 yıllık tutsak abisi Abdülselam Güler ve diğer tutsaklar için adalet istiyor.

Tutsak aileleri, hasta tutsaklar ve infazlarını tamamlamalarına rağmen tahliyeleri engellenen tutsakların serbest bırakılması için Amed Barosu hizmet binasında 29 gündür Adalet Nöbeti tutuyor. Diyarbakır F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan Abdülselam Güler’in kardeşi İnci Güler Altındağ, ilk günden beri bu nöbette yer alıyor.

 

İnci Güler Altındağ’ın anlattığına göre; Abdülselam Güler, 1993’te gençlik çalışmalarındayken evi basılarak gözaltına alınıp tutuklandı. 29 yıl boyunca Amed, Bandırma ve Ordu başta olmak üzere birçok kente sürgün edilen Güler, son olarak yine Diyarbakır Cezaevi’ne getirildi. Güler, infaz yasasında yapılan düzenlemelerden kaynaklı tahliye edilmeyen tutsaklar arasında bulunuyor.

Abisinin dışarıda adalet çığlığı olan Altındağ, “Aslında bugünden başlayan bir süreç değil; 29 yıldır abim için mücadele ediyorum. O içeride mücadele ederken, biz de ailesi olarak dışarıda mücadele ettik” diyor.

BİZİ DE DIŞARIDA HAPSETTİLER

Vazgeçmelerini amaçladıkları için sürekli uzak kentlere sürgün eden devlet anlayışına işaret ederek, “Abimi içeride, bizi ise dışarıda hapsettiler” diyen Altındağ, 29 yılın tüm öfkesini yüzündeki ifadesine yansıtıyor.

Çeşitli zorluklar yaşayarak abisinin sürgün olduğu cezaevlerine görüşe gittiklerini söyleyen Altındağ, devletin sadece abisini değil, ailesi olarak kendilerini de ‘cezalandırdığını’ ifade ediyor. Altındağ, 18 yıl yatalak olan annesinin, ‘Ölmeden oğlumu şu kapıdan girerken görseydim’ isteğinin gerçekleşemediğini; anne ve babasının, abisini dışarıda görmeden hayata veda ettiklerini kaydediyor.

ÖMRÜ CEZAEVİ KAPILARINDA GEÇTİ

Altındağ, abisi ile anılarının yarım kaldığını ve birbirlerini tanımak için fırsatlarının olmadığını anlatırken, bir gün bu olanakları da yakalayacaklarına dair umudunu besliyor.

“Abim ile beraber büyüdük ancak sonradan hapishaneye girdiği için ayrılmak zorunda kaldık” diyerek, aslında bu zorunda kalma halinin kendileri için büyük bir mesafe olduğunu da ifade ediyor.

Abisinden sonra bireysel gelişimlerini sağlamak için yeterince yoğunlaşamadıklarını belirten Altındağ, şunları söylüyor: “Abimin yaşadıklarını ve onun hasretini çeken anne-babanın beklentilerini görünce çaresizlik içerisinde kalmış oluyorduk. Halen de bu çaresizliği yaşıyoruz. Örneğin, ben abimden sonra evlendim, ancak tüm ömrüm cezaevlerinin kapılarında ve ailemin sorunlarına çözüm bulmakla geçti.”

İNSAN GÖZÜYLE BAKMIYORLARDI

Altındağ, abisinin Türkiye kentlerindeki cezaevlerinde olduğu yıllarda görüşe gittiklerinde yaşadıkları sorunlara ilişkin konuşurken, bir kez daha öfkeleniyor. Orada yaşayanların onlara insan gözüyle bakmadıklarını, görüşe bir dakika bile geç kalmaları durumunda onları dışarı çıkardıklarını söyleyen Altındağ, yaşadıkları sorunları şu sözlerle paylaşıyor: “Gardiyanından tutalım sıradan insanına kadar, hepsi bize açık açık ‘terörist’ diyordu. O yüzden de tüm bunlara maruz kalmamak için çok erken gider ve cezaevinin kapısında beklerdik. O yorgun argın halimizle 45 dakika görüş yapar çıkardık. Zaten o görüşten de hiçbir şey anlamazdık. Onca yolu gitmiş, uykusuz, kaygılı ve yorgun olurduk. Bunların yanı sıra bir de oradaki halkın bize karşı olan tavırları iyice örseliyordu. Bir keresinde Bandırma’ya gitmiştik, zamanımız olduğu için dolaşmak istemiştik. O arada da dondurma alalım, dedik. Dondurma satan kişi, Diyarbakırlı olduğumuzu en baştan bilseymiş bize dondurma vermeyeceğini söylemişti. Dondurmasını geri verip ‘Sen bizim oraya gelseydin, biz para bile almazdık’ diyerek ayrıldık oradan. Yine Ordu’ya görüşe gittiğimizde, oranın yerli halkı bize sırtını dönerdi.”

Güler Ailesi’nin gündemi yıllarca cezaevindeki çocukları olmuş. Ailesi onun adını her zaman gururla anmış. O yüzden de bugün onun üzerindeki baskılar ve haksızlıklar karşısında mücadele ediyorlar. 29 gündür abisi için Amed Barosu’nda mücadele eden İnci Güler Altındağ, bir an önce adaletin sağlanmasını ve abisi ile birlikte diğer tüm tutsakların özgürlüklerine kavuşmasını istiyor.