Önder Apo: DEM Parti yüzde 20 bandına ulaşırsa iktidar olur

DEM Partili Ömer Öcalan, Kurban Bayramı’nda İmralı’ya yaptığı ziyarette Önder Apo’nun DEM Parti’yi her yerde gücünü arttırmaya çağırdığını ve “20 oy bandına ulaşırsanız bu ülkede iktidar sizsiniz” dediğini aktardı.

Önder Apo ile İmralı’daki diğer tutsaklar Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım, Veysi Aktaş, Zeki Bayhan, Mahmut Yamalak ve Ergin Atabey, Kurban Bayramı dolayısıyla 7 Haziran'da aileleri ile bir görüşme gerçekleştirmişti. 

Önder Apo bu görüşmede 26 yıl sonra ilk kez çocuklarla bir araya geldi. Önder Apo’nun kardeşlerinden Fatma Öcalan'ın oğlu Ali Öcalan ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Riha Milletvekili Ömer Öcalan görüşmede yer aldı. Ali Öcalan'ın iki çocuğu da İmralı’daki görüşmeye gitti. 

Milletvekili Ömer Öcalan, bu görüşmeye ilişkin Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu. 

KİMLERİ SORDU, KİMLERE SELAM GÖNDERDİ?

Uzun bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve birçok konunun gündeme geldiğini ifade eden Ömer Öcalan, şunları söyledi: "İlk 15-20 dakikada Önderlik (Öcalan) köyden ve aileden bahsetti. Bazı aile bireylerini sordu ve onlara selam gönderdi. Devamında biz bazı konularda aktarımlarda bulunduk. Gittiğimiz kentlere dair gözlemlerimizi aktardık. Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun için yapılan anma ve ziyaretleri anlattık. İki arkadaşın ailelerinin selamlarını aktardık. Önder Öcalan ailelerin durumunu sordu, onlara selam gönderdi. Mazlum Doğan’ın ailesini ziyaret ettiğimizi ve selamlarını ilettik. Önder Öcalan da Doğan’ın ailesine selam gönderdi. Mazlum ve Delil Doğan’dan bahsetti. Mezarlarının nerede olduğunu sordu. 2 kardeşin de yan yana olduğunu söyledik. ‘Onların bize bıraktığı mirası, mücadeleyi yaşatacağız. Biz bütün şehitlere bağlıyız’ dedi. Devamında Ferhat Kurtay’ın ailesine selamlarını iletti. Önder Öcalan, Amed zindanında zulme karşı bedenini ateşe veren 4 arkadaşından (Ferhat Kurtay, Eşref Anyık, Mahmut Zengin ve Necmi Öner) bahsetti. Ferhat Kurtay’ın mezarının nerede olduğunu sordu, aileye selam gönderdi. Ali Çiçek’in ailesine selam gönderdi. Ali Çiçek’in de mezar yerini sordu. Amed zindanında şehit olanları sordu. Mêrdîn’in Qoser ilçesine bağlı Xurs köyünden bahsetti. Orada yaşayan bazı olayları anlattı."

Ömer Öcalan, 30 yıl tutsak kaldıktan sonra tahliye edilen kişilerin selamlarını Önder Apo’ya ilettiklerini belirterek, "Önder Öcalan ‘30 yıl zindanda kalanların bu halkın öncülüğünü yapmaları gerekir. Nerede olursa olsun zindanda kalanların topluma öncülük yapmalı. Rol ve misyonunu güçlü oynamalı' dedi. 30 yıl zindanda kaldıktan sonra dışarı çıkan herkese selamlarını gönderdi. Şehit ailelerine selam gönderdi” ifadelerini kullandı. 

‘BİZİM PARADİGMAMIZ ÖĞRENCİLERLE PAYLAŞILMALI’

Görüşmede dünyada ve bölgede yaşanan gelişmeler ile Rojava’daki durumun değerlendirildiğini söyleyen DEM Partili milletvekili, şunları aktardı: "Kobanê Üniversitesi’nden bahsettik. Görüşmeden önce üniversitenin bir paneli vardı ve ben de oraya online bağlandım. Akademisyen ve öğrencilerin Önder Öcalan’a selamları vardı, onları ilettik. Önder Öcalan ‘Kobanê’de bir üniversite var mı? Kaç öğrencisi var?’ diye sordu. Ben de etkili bir üniversitenin olduğunu, bin 500’den fazla öğrencisi olduğunu söyledim. Üniversite ile ilgili bazı değerlendirmeler yaptı. 'Eğitim verenler demokratik moderniteye uygun bir şekilde eğitim vermeli. Kapitalist modernitenin eğitimde bir etkisi olmamalı. Eğitim veren öğretmenlerin bizim düşüncemizden olması, etkilenmesi gerekir. Bizim paradigmamızı öğrenciler ile paylaşmaları gerek. Bu yapılırsa daha etkili olur. Ben eğitime büyük önem veriyorum. Burada hep okuyor ve tartışmalar yapıyoruz’ dedi." 

‘DEMOKRATİK SURİYE İÇİN DİPLOMATİK GİRİŞİMLER HIZLANDIRILMALI’

Önder Apo’nun Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile Şam geçici hükümeti arasındaki görüşmelere işaret ettiğini ifade eden Ömer Öcalan, şunları aktardı: 

"QSD ve HTŞ arasında 8 madde imzalandı. Bu görüşmelerin hızlandırılması gerektiğini söyledi. ‘Benim gördüğüm, takip ettiğim kadarı ile Kürtler ve Şam hükümeti arasındaki görüşmeler ağır ilerliyor. Bu hızlandırılmalı. İleride Suriye’de iki hükümet ortaya çıkabilir. Bizim açımızdan demokratik haklar temelinde güçlü bir Suriye olması önemli. Demokratik bir Suriye ile diplomatik girişimlerin hızlandırılması gerek. Şam bir yandan dinciliğin temsiliyetini yapıyor. 

‘DEMOKRATİKLEŞMENİN MERKEZİ REQA’

Demokratikleşmenin merkezi ise Reqa. Demokrasi çatısı altında birlik öne çıkmalı. Rojava’da yapılan çalışmaların hızlandırılması gerek. Ağır aksak yürüyen bir diplomasinin kimseye bir faydası yok’ dedi. Kürtlere dönük tehditler konuşuldu. Önder Öcalan, Rojava’daki Kürtlerin durumunu analiz etti. ‘Bir tehdit varsa buna karşı dikkatli olmak lazım’ dedi" şeklinde konuştu. 

KARADENİZ’DE DEM PARTİ’NİN OYLARI ARTMALI

Ömer Öcalan, DEM Parti’nin durumunun gündeme geldiğini de belirterek, şunları ifade etti: "Demokratik siyasetin önü DEM Parti için açılıyor. DEM Parti her yerde konferans ve toplantılar yapmalı. Toplantı ve konferansta konuşan kişilerin bizim paradigmamızı iyi bilen ve yorumlayan kişiler olması gerek. Halk ile görüş alışverişi yapılması gerek. Artık Karadeniz’de de DEM Parti’nin oy oranının artması gerek. 

HER YERDE GÜCÜNÜ ARTTIRMALI

DEM Parti’nin kapsayıcı bir siyaset yapması için birçok fırsat doğdu. Karadeniz’de, Akdeniz’de, İç Anadolu’da DEM Parti potansiyelini ortaya çıkarmalı. Bütün Türkiye’de bir ekonomik kriz var, yoksulluk var. Birçok kentte işçi dostlarımız var. DEM Parti bunun için çalışmalı. Bir kriz var, ekonomi kötü, yoksulluk büyük, işçiler artık geçinemiyor. DEM Parti bu konulara eğilmeli ve her yerde gücünü arttırmalıdır." 

‘YÜZDE 20’YE ULAŞIRSANIZ, İKTİDAR SİZSİNİZ’ 

Ömer Öcalan şöyle devam etti:

"Artık her şeyde bir yenilenme olması gerektiğini söyledi. Görüşmede bir yanda 52 yılın çözümlemesi yapılırken, bir yandan da yeni siyaset ve yeni bir yaşam modeli konuşuldu. Bu konularda Önder Öcalan fikirlerini söyledi. ‘Bizim bazı dostlarımız var. DEM Parti’nin içinde Karadenizli arkadaşlar var. Bunlar Karadeniz’de bir çalışma başlatmalı. Türkiye’nin her metropolünde çalışma olmalı. DEM Parti olarak yüzde 20 oy bandına ulaşırsanız bu ülkede iktidar sizsiniz. Birçok şeyi değiştirebilirsiniz. İktidarın ortağı olursunuz. Bunun için potansiyelinizi oya çevirmeniz gerek. Demokratik bir siyaset ile DEM Parti’nin oyları yüzde 20’yi geçer. O zaman Ortadoğu’da daha etkin bir siyaset yapılır’ dedi. Önder Öcalan, DEM Parti’yi analiz ediyor. Sonuç vermeyen diplomatik girişimlerin değiştirilmesi gerektiğini düşünüyor. Siyasette tekrar etme olmaz. Siyasette değişim, dönüşüm var. Bu değişim ve dönüşüm hem partide olmalı hem de siyasetçilerde olmalı."

‘YAPICI ELEŞTİRİLERE AÇIĞIZ’ 

Önder Apo’nun görüşme boyunca moralli olduğunu ve birçok konuya vurgu yaptığını sözlerine ekleyen Ömer Öcalan, şöyle konuştu:

"PKK’nin 12’nci Kongresi’ne gönderdiği rapor ile ilgili bir soru sordum. Alevilerin bazı hassasiyetleri ve eleştirilerinin olduğunu belirtti. Onlar için ‘Biz burada Alevilik için de çalışıyoruz. Doğru bir Aleviliği takip ediyoruz. Burada Alevi arkadaşlarımız da var. Hamili Yıldırım, Dêrsimli ve Aleviliği iyi biliyor. Biz her açıdan yorumluyoruz. Ben Seyit Rıza’ya, duruşuna ve mücadelesine kıymet biçtim. Tarihte birçok Kürt serhildanı oldu; onların mücadelesine ve emeklerine kıymet veriyorum. Bir yandan da yaşananları ve sonuçlarını cesaretli bir şekilde yorumlamak zorundayız. Bu Şêx Seîd içinde geçerli. Yapıcı eleştirilere açığız’ dedi. O eleştirilere kıymet biçtiğini belirterek, neler yaşandığının iyi analiz edilmesi gerektiğini söyledi. Bunu yaparsak o dönem neden sonuç alınmadığını iyi anlayabileceğimizi söyledi. 

‘ŞENGAL’İN BİR STATÜSÜ OLMALI’

Êzidîler de konuşuldu. Êzidîlerin selamlarını ilettik. Êzidîlerin nüfusunu sordu. Önder Öcalan, Êzidî toplumuna selamlarını gönderdi. Özgür bir Şengal olması gerektiğini söyledi. Şengal’in ne merkezi hükümete ne de yerel bir partiye bağlı olmaması gerektiğini söyledi. Şengal’in bir statüsü olması, Êzidîlerin kendini örgütlemesi, kendisi için karar alması gerektiğine dikkati çekti."

HERKES DİSİPLİNLİ HAREKET ETMELİ

Ömer Öcalan, Önder Apo'nun 26 yıl aradan sonra çocuklarla görüştüğüne işaret ederek, şöyle dedi:

"Teyzemin torunları bizimle geldi. Önder Öcalan çocuklara ‘Ayakta olun ve iradeli olun’ dedi. Çocuklar bizimle gelirken biraz yorulmuşlardı. Önder Öcalan’ın yanına ulaştığımız zaman biraz orada uyudular. Önder Öcalan çocuklara uzun uzun baktı, onların eğitimlerini sordu. Çocukların nasıl büyütülmesi, gelişimleri ile ilgili konuştu. Çocuklar için analiz yaptı. ‘Herkes disiplinli olmalı, herkes sağlığına dikkat etmeli. Kilo almamalı’ dedi. Önder Öcalan fazla kilolu olanlara ve sigara içenlere tepkiliydi. Onları uyarıyor. Bizden de sordu. ‘Herkes bir askerin orduda hareket ettiği gibi hareket etmeli. Yaşamda gerçek budur. Herkes yaşam içinde disiplinli hareket etmeli’ dedi. Bu görüşmede ilk defa orada kalan Ömer Hayri Konar ve Hamili Yıldırım’ı gördük. Onlar ile kucaklaştık ve dışarının durumunu sordular. Dışarının gözünün onlarda olduğunu söyledim. Onlar da 'bizim de gözümüz dışarıda' dediler. 'Emek vermek ve çalışmak gerek' dediler. Onlar da Önder Öcalan gibi moralliydi. Dışarıda yaşananları yakinen takip ediyorlar."

DEVLET ROLÜNÜ OYNAMALI 

DEM Partili vekil, toplumun beklentilerine karşı devletin adım atması gerektiğini söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bazı şeylerin hızlandırılması gerek. Bu hem Suriye hem Rojava hem de Türkiye için geçerli. Devlet rolünü oynamalı. Toplumun bazı beklentileri, ihtiyaçları var. Devlet bu hassasiyetle hareket etmeli. Bizim barışa ve demokrasiye ihtiyacımız var. 41 yıldır savaş sürdü ve buraya geldi. Artık her alanda bir dönüşüm, yenilenme olması gerek. Önder Öcalan da dönüşüm ve yenilenmeye dikkat çekiyor. Biz de moralliyiz. Önder Öcalan’ın selamlarını bu vesile ile bütün şehit aileleri ve halk ile paylaşıyorum." 

İSRAİL-İRAN SAVAŞININ KÜRDİSTAN’A ETKİLERİ OLACAK

İsrail ve İran arasındaki karşılıklı saldırılara değinen Ömer Öcalan, Abdullah Öcalan’ın bu noktada daha önce kimi uyarılarda bulunduğunu hatırlattı. 

Ömer Öcalan, şöyle konuştu: "Biz görüşme yaparken İran ve İsrail savaşı bu kadar büyümemişti. Ancak ilk görüşmemizde Önder Öcalan, Suriye, Irak ve İran’dan bahsetmişti. Görüşmenin üzerinden 6 ay geçti. O zaman İran’a müdahalenin uzun sürmeyeceğini söylemişti. 'Ortadoğu’da şu an bir Gazze var ama savaşın önü alınmasa, güçlü bir demokrasi olmazsa, 50 Gazze olur. Her kent Gazze olur’ dedi. Önder Öcalan’ın 6 ay önce söylediklerini düşününce şuan yaşananları daha iyi anlıyoruz. Ortadoğu’da özgür bir yaşam, demokratik bir sistem olmazsa kaos ve savaş derinleşir. Bütün insanlık tehlikededir. Yaşanan sorunların diyalogla çözülmesi gerek. İran’daki sistem topluma karşı bir sistemdir. Bu gerçeği görmek lazımdır. Bir toplum kendi sorunlarını çözmezse dışarıya müdahale zemini verir. Demokratik bir zeminde Ortadoğu’da yaşanan sorunların hepsi diyalogla çözülebilir. Ortadoğu’da bulunan devletlerde inkar, asimilasyon, katliam, jenosit, yok sayma, dincilik, birbirini kabul etmeme var. Yaşanan sorunların ortadan kalkması için birbirini kabul etme, demokrasi, eşitlik ve özgürlük olması gerek. Bu olursa savaşa zemin veren nedenler ortadan kalkar. İran rejimi topluma yaşam alanı bırakmamış. Kadınlara, Kürtlere, farklılıklara karşı bir zulüm var. Bu Ortadoğu’da kaosu derinleştiriyor. İran-İsrail savaşının Kürdistan’a etkileri olacak. Partimiz bir açıklama yaptı ve diyaloğu işaret etti. Diyalog demek demokrasi demektir. Bütün halkların Ortadoğu’da yaşama hakkı var. Kürtler yeni bir yaşam istiyor. Bütün devletler 21’nci yüzyıla göre kendini dönüştürmeli. Savaşta toplum eziliyor, siviller katlediliyor. Herkes bunun bedelini ödüyor. Biz Kürtler olarak yaşananlara karşı birliğimizi sağlamamız gerek. Kürtler bir olarak öz savunmalarını güçlendirmeli."