Af Örgütü’nden Hewlêr’e: Baskılara son ver, tutukluları bırak!

Uluslararası Af Örgütü, Federal Kürdistan Böglesi’nde keyfi tutuklamalar ve protesto eylemlerine yönelik baskılara son verilmesini, haksız bir şekilde tutuklananların derhal serbest bırakılmasını istedi.

Uluslararası Af Örgütü yaptığı yazılı yazılı açıklamada özellikle Ağustos 2020’da yolsuzluklara son verilmesi, daha iyi kamu hizmetleri ve gecikmiş maaşların ödenmesi için yapılan eylemlere yönelik baskılara dikkat çekti.

TÜYLER ÜRPERTİCİ BASKI KAMPANYASI

Açıklamada “Kürdistan Bölgesel Yönetimi (KBY) yetkilileri, ‘ulusal güvenliği’ koruma bahanesiyle protestoları izleyen aktivistleri, protestocuları ve gazetecileri hedef alan kitlesel bir tutuklama kampanyası başlattı” denildi.

Gazeteciler, aktivistler ve eylemcilerin keyfi bir şekilde gözaltına alındığı ve zorla kaybedildiğini belirten Af Örgütü Ortadoğu ve Kuzey Afrika Müdür Yardımcısı Lynn Maalouf, “Irak Kürdistan Bölgesi yetkilileri geçen yıl eleştirmenleri susturma çabalarında tüyler ürpertici bir baskı başlattı.Aktivistleri ve gazetecileri topladılar ve adil olmayan davalarda uydurma suçlamalarla kovuşturdular ve yakınları habersiz bırakılırken aile bireylerini taciz ettiler veya korkuttular” dedi.

Maaluf, "Irak Kürdistan Bölgesi yetkilileri baskıyı sona erdirmeli ve keyfi olarak gözaltına alınan herkesi derhal serbest bırakmalıdır. Yetkililer ayrıca ifade özgürlüğü ve barışçıl toplanma haklarını kısıtlamak için belirsiz ve yanlış tanımlanmış yasalar kullanmaktan kaçınmalıdır” diye ekledi.

Af Örgütü raporuna göre sadece Duhok vilayetinde özellikle de Behdinan bölgesinde 100’den fazla kişinin tutuklandı, bunlardan en az 30’u hala tutuklu. Af Örgütü, Behdinan’da tutuklanan 3’ü gazeteci ve 11’i sivil toplum ve siyasi aktivist olan 14 kişinin protestolara katıldıkları, yerel yetkilileri eleştirdikleri veya gazetecilik çalışmaları ile bağlantılı olarak “keyfi bir şekilde tutuklandıklarını” kaydetti.

Gözaltı ve tutukluluk sırasındaki iletişim kısıtlaması gibi hak ihlallerine de yer veren Af Örgütü, bu kişilerin aile bireylerine yönelik de “taciz ve gözdağı vakalarını” belgelediklerini belirtti.

Tutuklama sırasında ise herhangi bir tutuklama emri sunulmadığını ifade eden Af Örgütü, bazılarının ise ne ile suçlandıklarını dahi bilmeden kefaletle serbest bırakıldığına işaret etti.

Duhok, Hewlêr ve Süleymaniya’de gözaltına alınan ya da tutuklanan birçok kişiyi örnek göstererek maruz kaldıkları ihlalleri anlatan Af Örgütü, Ekim ve Aralık ayları arasında 68 gün hücre hapsine alınan gazeteci Şerwan Şerwani’nin “aşağılayıcı muamele”, “eşine gözünün önünde tecavüz etme” gibi tehditlere maruz kaldığını belirtti.

KORKU ATMOSFERİ

Uluslararası Af Örgütü, “keyfi tutuklama, gözaltı, zorla kaybetme, kovuşturma ve kovuşturma tehdidinin, özellikle Duhok'taki gazeteciler ve aktivistler arasında bir korku atmosferi yarattığına dikkat çekti.

Raporda yer verilen kişilerin tümünün uluslararası hukuka göre suç olarak kabul edilmeyen eylemler nedeniyle tutuklandığını kaydeden Af Örgütü, “Tutuklananların çoğu sonunda serbest bırakılsa da tutuklama, sorgulama ve kovuşturma süreci bir gözdağı ortamına katkıda bulunuyor” dedi.

TALEPLER

Örgütün taleplerinden bazıları şöyle:

-Keyfi gözaltında kalan ve adil olmayan yargılamalarla suçlu bulunanları, gerçekten uluslararası hukuka göre kabul edilebilir bir suçla itham edilmedikçe derhal serbest bırakın;

- Gazetecilere, insan hakları savunucularına, aktivistlere ve aile üyelerine yönelik taciz, yıldırma ve misilleme uygulamalarını sona erdirmek için derhal adımlar atın.

-Yetersiz tanımlanmış ve muğlak yasaların derhal değiştirilmesini ve yetkilileri eleştiren kişileri tutuklamaktan ve/veya gözaltına almaktan kaçınmak da dahil olmak üzere ifade özgürlüğünü sınırlamak için bir araç olarak kullanılmaması sağlanmalı.

-Bir suçla itham edilen herhangi bir kişiye, ilgili uluslararası ve ulusal insan hakları hukuku ve standartları uyarınca gerekli olan tüm adil yargılanma hakları ve usuli güvenceler sağlanmalı.

-İşkence veya başka bir zorlama yoluyla elde edilen ifadelerin herhangi bir kovuşturmada delil olarak kabul edilemez olduğundan emin olunmalı,

- Sorumlulardan hesap sormak, mağdurlara gerçeği ve tazminatı sağlamak amacıyla tüm işkence iddiaları hakkında hızlı, etkili, kapsamlı ve tarafsız soruşturmalar yürütülmeli.

-Keyfi gözaltılar, zorla kaybetmeler, işkence ve uluslararası hukuk kapsamındaki diğer suçlar veya insan hakları ihlalleri nedeniyle cezai sorumluluğu olduğundan şüphelenilen kişilerin, sivil mahkemeler önünde ve ölüm cezasına başvurulmaksızın adil yargılanmalarla adalete teslim edilmesi için gerekli tüm önlemler alınmalı.