‘AKP savaş suçları mahkemesinde yargılanmalıdır’
KNK Eşbaşkanı Nilüfer Koç, bu katliam halkların ortak mücadelesinden korkan, barış umudun kırmak isteyen DAİŞ ve AKP ittifakı sonucunda gerçekleştirildiğini belirtti
KNK Eşbaşkanı Nilüfer Koç, bu katliam halkların ortak mücadelesinden korkan, barış umudun kırmak isteyen DAİŞ ve AKP ittifakı sonucunda gerçekleştirildiğini belirtti
Suruç katliamının, AKP ve DAİŞ’in halkların barışına karşı ortak politikası sonucunda gerçekleştiğini ifade eden KNK Eşbaşkanı Nilüfer Koç, bu katliam halkların ortak mücadelesinden korkan, barış umudun kırmak isteyen DAİŞ ve AKP ittifakı sonucunda gerçekleştirildiğini belirtti. Koç, “AKP halklara karşı işlediği bu suçlardan dolayı uluslararası savaş mahkemesinde yargılanmalıdır” şeklinde konuştu.
Girê Spî zaferinden sonra Türk devleti ateşkesi bozarak Kürtlere karşı savaş ilan etti. Bununla birlikte Kürtlerin diğer halklarla güçlü şekilde ortaklaşa geliştirdiği direnişi kırmayı hedeflediğini kaydeden KNK Eşbaşkanı Nilüfer Koç, şu değerlendirmelerde bulundu. “Suruç’taki gerçekleştirilen katliam bu saldırının somut ifadesi oluyor. Başta Kürtler olmak üzere, Kobanê direnişi etrafında gelişen halkların barış mücadelesini tasfiye etmeyi amaçlıyorlar. Çünkü bu barış umudu giderek tüm dünya halklarını bir araya getirme, barış cephesini her tarafa yayma rotasına girdi. Bu olayın siyasal hedefi budur” dedi.
AKP SAVAŞ SUÇLARI MAHKEMESİNDE YARGILANMALIDIR
“Suruç, Kilis gibi sınır hattındaki yerlerde DAİŞ’in üslenmesin direkt Türk devletinin desteği ve denetiminde gelişiyor” diyen Koç, bunun daha önce uluslararası güçler tarafından da çeşitli vesilelerle açıklandığını belirtti.
Daha önce ABD ve uluslararası birçok gücün Türk devletinin sınır hattını korumadığını, aksine DAİŞ’e destek verdiklerini açıkladıklarını hatırlatan Koç, “Uluslararası alanda yapılan uyarılara rağmen AKP DAİŞ’e destek vermeye devam etti. Suruç katliamı işte bu desteğin sonucu gerçekleşti. Bu nedenle artık başta Türkiye’deki halklar olmak üzere, Rojava devriminde geleceğini görenler bu direniş cephesini güçlendirerek AKP’nin bu politikasının halkların direnişini yıldıramayacağını göstermelidirler. AKP’nin bu politikası mutlaka boşa çıkarılmalıdır. Artık sadece eleştirmek, suçlamak yetmiyor. AKP mutlaka işlediği bu suçlardan dolayı uluslararası suçları mahkemesinde yargılanmalıdır” dedi.
Suruç katliamıyla AKP’nin DAİŞ’i başta Kürtler olmak üzere, barış isteyen, özgürlük için mücadele eden tüm halklara karşı kullandığının bir kez daha ortaya çıktığını ifade eden Koç şunları belirtti: “Dolayısıyla gelinen aşamada bu tür katliamlar engellenmek isteniyorsa, AKP’nin savaş suçları mahkemesinde yargılanması zorunludur. Çünkü burada saldırı direkt sivil, savunmasız insanlara karşı yapılmıştır. Bu açık bir savaş suçudur.”
HALKLARIN DAYANIŞMASI KIRILMAK İSTENİYOR
AKP saldırılarının özellikle Türkiye'deki HDP’nin seçim başarısı ve Girê Spî zaferinden sonra daha da yoğunlaştığına dikkat çeken Koç, “Kobanê, Rojava devrimi tüm sosyalist güçler açısından bir umut oldu. Barışın sembolü oldu. Türkiye’deki seçimlerde halkların dayanışmasını doğurarak HDP’nin başarısını ortaya çıkardı. Yine Girê Spî zaferi de Rojava’daki halkların ortak zaferi olarak ortaya çıktı. İşte AKP bu dayanışmayı kırmak için her şeyi yapıyor. Dikkat edilirse Suruç’ta katledilen de gençler Kobanê inşası giden sol, demokratik gençlik yapılanmalarıdır. Bu dayanışmayı kırmak ve Kobanê’yi yeniden inşayı önlemek için böylesi bir katliamı gerçekleştirdiler. DAİŞ ve Türk devleti bütün dünyayı karşısına alma pahasına bu tür katliamları gerçekleştiriyor. O açıdan Suruç katliamı sadece Kürtlere değil, tüm halklara yönelik gerçekleştirilen bir katliamdır. Suruç katliamı böyle değerlendirilir ve bu gençlere bilinçle sahip çıkılır, katliama bu ortak ruhla cevap verilirse AKP ve DAİŞ durdurulabilecektir” şeklinde konuştu.
Bu katliam politikalarına karşı direniş cephesini güçlendirmek gerektiğine, Suruç’ta yapılan katliamın başka yerde yapılmayacağının hiçbir garantisinin olmadığına dikkat çeken Koç, “DAİŞ artık AKP elindeki bir ölüm, katliam makinasıdır. Kim özgürlükten, demokrasiden, barıştan söz ediyorsa katletmeye çalışacaklar. AKP bu faşist zihniyette ısrar edecektir. Eğer bu faşizmi durdurmak istiyorsak tüm Türkiye halkları Kürtlerle ortak mücadele geliştirerek buna karşı durmalıdır” diye konuştu.
GÜNEY HÜKÜMETİ VE HALKI SESSİZ KALMAMALI
Sadece Kuzey Kürdistan Kürtlerinin değil, tüm Kürtlerin bulundukları yerlerde AKP ve DAİŞ faşizmine karşı mücadele etmeye çağıran KNK Eşbaşkanı Nilüfer Koç, Güney Kürdistan Kürtlerine de şu çağrıda bulundu: “AKP Kuzey Kürdistan’da seçimlerin intikamın alıyor ve diğer yandan Rojava'da Kürtler ve halklar lehine demokratik Suriye içinde özerk bir statünün oluşmaması için orada Kürtlere karşı açıktan savaşıyor. Bu politikaya dayanarak Güney Kürdistan siyasetini de denetime altına alıyor. Güney Kürdistan doğrudan AKP hükümetinin politikalarından etkilenen bir konumdadır. O açıdan Güney Kürdistan hükümetinden başlayarak, siyasi partilere, sivil toplum örgütlerine, toplumun tüm kesimlerine kadar herkes bu katliama karşı çıkmalı, tepkisini gür bir sesle ortaya koymalıdır. Bugün Hewler’de Suruç şehitlerini sahiplenmek için bir eylem gerçekleştirecek. Güney Kürdistan halkı bu tür eylemleri her yerde geliştirerek AKP’ye Kürt katliamı, halkların katliamı politikasına geçit vermeyeceğini göstermelidir.”