Anne Şenyaşar: Biz adalet istedik

Eşi ve iki çocuğu AKP’li İbrahim Halil Yıldız’ın korumaları tarafından katledilen Emine Şenyaşar, “Çocuklarımı öldürenler, Suruç’ta rahat bir şekilde geziyorlar. Biz adalet istedik, nezarethaneye attılar” dedi.

Urfa'nın Suruç ilçesinde 2018 yılında AKP’li vekil İbrahim Halil YIldız’ın seçim gezisinde koruması ve yakınları tarafından Haci Esvet Şenyaşar ve çocukları Celal ile Adil Şenyaşar katledildi.

Oğlu ile yapmak istedikleri eyleminin amacının kardeşlerini korumak için silah kullanan tutuklu oğlu Fadıl Şenyaşar'ın serbest bırakılması ve adaletin sağlanması olduğunu belirten Emine Şenyaşar, oğluna 150 yıl ceza istenirken, karşı tarafta tutuklu bulunanın serbest bırakılmaya çalışıldığını dile getirdi. AKP il binasının önüne bu adaletsizliği dile getirmek için gittiklerini vurgulayan Şenyaşar, "Ama bizi gözaltına alıp, nezarethaneye attılar. Adaletin yerini bulmasını istiyorum. Çocuklarımı iş yerinde yaralayıp, hastanede katlettiler. Ben adalet için gidip oturdum. Hastanedeki görüntülerin çıkartılmasını istedim. Neden hastanenin kayıtlarını saklıyorlar? Çocuklarımı öldürenler, Suruç’ta rahat bir şekilde geziyorlar. Biz adalet istedik, nezarethaneye attılar. Bu adalet mi? Yeter artık oğlumu bırakın. Benim çocuklarımı kim öldürdü? Ailemi katledenler bir kişi miydi? Bize zulüm yapılıyor. Evime kilit vurdular. Her şeyi ortaya çıkarsınlar. Oğlum tek başına 3 yıldır cezaevinde tutuluyor. Bu nasıl adalet. Çocuklarımı öldürdüklerinde alkış çaldılar. Yeter artık oğlumu bıraksınlar. Bırakmazlarsa bizde ölüyüz artık” dedi.

‘İKİNCİ KATLİAM YAŞATILMAK İSTENİYOR’

İki buçuk yıldır adalet için mücadele ettiklerini belirten Ferit Şenyaşar ise, AKP’li Yıldız’ın yakınlarının saldırısı ile ailesinden 3 kişinin katledildiğini hatırlattı. Yargının baskı altına alınarak kendilerine ikinci bir katliam yaşatılmak istendiğini ifade eden Şenyaşar, şunları söyledi: "Bunun önüne geçmek için sivil toplum kuruluşları ve siyasi partiler ile görüşüyoruz. AKP il başkanı ile görüşüp yaşadıklarımızı anlatmak istedik. Kendi milletvekillerinin bize yönelik gerçekleştirdikleri katliamı anlatmak istedik. İl başkanı yok denildi. Biz de orada bulunan yetkililerle görüştük. Görüşmemizde bize, ‘Biz de vekilden şikâyetçiyiz. Size karşı bir katliam yapılmış. Biz de bunun takipçisiyiz’ dediler. İl binasından çıkarak annem ile birlikte yasal sınırlar çerçevesinde oturma eylemi yapmak istedik. Oturmamız kısa sürdü, bir saat içinde çok sayıda polis geldi. Etrafımızı sarıp, gözaltına aldılar.”

‘YAPILANLAR ZULÜMDÜR’

Gözaltına alınmalarının keyfi olduğunu belirten Şenyaşar, şöyle devam etti: “Gözaltına alınmamızın yasal bir dayanağı yoktu. 65 yaşın üstünde olan annem ile 24 saat boyunca nezarethanede tutulduk. Koşullar çok ağırdı. Bize yapılanlar zulümdür. Başka bir şey demiyoruz. Bir katliama maruz kaldık. Adaletin ölmemesi için eylemlerimizi yasal sınırlar içerisinde sürdüreceğiz. Ulaşabildiğimiz her yere haklı davamızı anlatacağız. 25 Aralık’ta duruşmamız olacak herkesi duruşmaya katılmaya davet ediyoruz.”

NE OLMUŞTU?

Urfa’nın Suruç ilçesinde 24 Haziran 2018 Genel Seçimleri öncesi 14 Haziran’da AKP’li vekil İbrahim Halil Yıldız’ın esnaf ziyareti esnasında korumaları ve yakınlarının Şenyaşar ailesine ait işyeri ve hastaneye uzanan saldırıları sonucu, Hacı Esvet Şenyaşar, oğulları Adil ve Celal Şenyaşar ile vekilin ağabeyi Mehmet Şah Yıldız yaşamını yitirdi. Olayda Mehmet, Ferit ve Fadıl Şenyaşar ile toplam 8 kişi de yaralandı.

Saldırı sırasında yaralanan Fadıl Şenyaşar ve kardeşleri, tedavileri devam ederken gözaltına alındı ve sonrasında Fadıl Şenyaşar tutuklandı. Şenyaşar, halen Elazığ Kapalı Cezaevi’nde tek kişilik odada tutuluyor. Olaydan 15 ay sonra 18 Eylül 2019’da AKP’li vekilin ağabeyi Enver Yıldız, 50 kişilik koruma ordusuyla geldiği Urfa Adliyesi’nde teslim olduktan sonra tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Olaydan 18 ay sonra ise Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sadece işyerinde yaşananlara olaya ilişkin iddianame hazırlandı. İddianamede, Şenyaşar ailesine dönük asıl saldırının yaşandığı hastane boyutuna yer verilmedi. Yürüyerek gittiği Suruç Devlet Hastanesi’nde katledilen Hacı Esvet Şenyaşar’a ilişkin ise 2 buçuk yıldır henüz bir yargılama yapılmış değil. İddianamede, tutuklu Fadıl Şenyaşar ve yaralı kurtulan Ferit Şenyaşar’ın da aralarında olduğu 13 kişiye, “öldürme, öldürmeye teşebbüs, yaralama, mala zarar verme, ateşli silah bulundurma” gibi suçlamalar yöneltildi. İddianame, Urfa 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilirken, dava daha sonra “güvenlik” gerekçesiyle Malatya’ya nakledildi.

Davanın 15 Nisan’da görülen ve koronavirüs nedeniyle kimsenin katılmadığı ilk duruşmada, mahkeme heyeti sadece Fadıl Şenyaşar ve Enver Yıldız’ın tutukluluk halleri üzerinde değerlendirme yaparak, duruşmayı erteledi. Davanın 2’nci duruşması 9 Temmuz, 3’üncü duruşması 2 Ekim, 4’üncü duruşması ise 20 Kasım’da görüldü. Pandemi gerekçesi ile duruşma salonuna aileler dışından kimse alınmadı.

20 Kasım’da görülen son duruşmada, savcı mütalaasını mahkemeye sundu. Mütalaada, tutuklu Fadıl Şenyaşar’a bir kez “Kasten öldürme”, 8 kez “Kasten öldürmeye teşebbüs” iddiasıyla 150 yıla kadar hapis cezası istendi. Enver Yıldız için ise “ağır tahrik ile öldürme” suçundan 12 yıla kadar hapis cezası istendi. Savcı dosyanın diğer sanıkları için ise basit yaralamadan ceza istedi. Davanın 5’inci duruşması 25 Aralık’ta görülecek.