HDP'li milletvekilleri Baydemir ve Kaya, Suruç'taki katliamdan AKP ve Erdoğan'ın da sorumlu olduğunu belirtti. Baydemir, kaos yaratılmak istendiğini söyleyerek "Asla teslim olmayacağız" mesajını verirken, Kaya ise "Ateş, tutuşturanları da yakacaktır" uyarısında bulundu ve öz savunma çağrısı yaptı.
HDP Urfa Milletvekili Osman Baydemir ve HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, Suruç'taki katliamı ANF'ye değerlendirdi...
BAYDEMİR: TEMEL HEDEFLERDEN BİRİ KAOS
HDP Milletvekili Osman Baydemir, Suruç'taki katliamı "barbarlığın insanlığa karşı işlediği suç" şeklinde ele alarak, "Barbarlık insanlığa, geleceğe, umutlarımıza karşı bir katliamda bulundu. Onlarca kardeşimizi yitirdik, yüze yakın kardeşimiz yaralı. Bu katliamın temel hedeflerinden biri de, kaos yaratmaktır" dedi.
"Asla barbarlığa, barbarlığın temsilcilerine ve kaos teslim olmayacağız" diyen Baydemir, şunları ifade etti: "Bu saldırının öncesi var; ilk saldırı değil. Son saldırı olmama olasılığı da yüksektir. Daha önce avazımız çıkana kadar bağırdık; bu ve benzer saldırıların kapıda olduğunun duyurusunu yaptık. Özellikle de Ankara'da bunu duyurduk. Ancak tedbirler alınmadı ve saldırılar önlenmedi. Adana ve Mersin'de, Diyarbakır ve Bingöl'de saldıranlar; son 3-4 aylık zamanda halka ve umutlarına saldıranlar, saldırılarını bu kez Suruç'ta gerçekleştirdi."
Çetelerin özellikle sınır hattında 'çöreklendiğini' vurgulayan Baydemir, "IŞİD kimin gladyosudur ve tasması kimin elindedir" diye sordu.
'HÜKÜMET SALDIRIDAN MESULDÜR'
Baydemir, hükümet ve hükümet yanlısı medya kuruluşlarına tepki göstererek, şöyle devam etti: "Başta hükümet olmak üzere kimi medya kuruluşları ve kamu otoritelerinin bu saldırıdan sonra artık aynaya bakma vakti gelmiştir. IŞİD barbarlığı ile PYD'yi aynı kefeye koyanlar, hatta PYD için 'IŞİD'den daha tehlikeli' diyenler, ciddi operasyona tabi tutmayanlar bu saldırılardan mesuldür. Bu saldırı karşısında ortaya konulacak duruş bundan önceki duruşlarla izah edilemez. Artık yeni bir rotanın, duruşun, söylemin ama aynı zamanda bütün demokrasi güçleriyle ortaklaşmanın vakti gelmiştir. Bugüne kadarki tanıklıklarımızdan yola çıkarak, en azından önlem alınmadığını çok net şekilde söyleyebiliyoruz. Sürekli 'DAİŞ'e karşı ne tür önlemleriniz var; bu örgütün yarın öbür gün Urfa'da, İstanbul'da, Antalya'da saldırı yapmayacağının garantisi var mı, diye sorduk. Tedbirleri sorduk ama maalesef bütün bu söylemlerimiz, çabalarımıza rağmen büyük katliam gerçekleştirildi. Objektif hukukun gereği olarak hükümet sorumludur."
'ORTAKLAŞMAK LAZIM'
Türkiye'nin yeni bir çıkışa ihtiyacı olduğunu ve kaosa boyun eğmemek gerektiğini belirten Baydemir, "Barbarlığa karşı 'ben insanım' diyen herkes ortak duruş, akıl göstermelidir. Demokrasi güçlerinin, barışa inanan herkesin ortaklaşması lazım" diye ekledi.
Halkın ve demokratik kurumların kendi güvenlik tedbirlerini alması gerektiğini de söyleyen Baydemir, "Toplu mekanların, partilerimizin, ilçe teşkilatlarımızın; kitlemizin yoğunluklu olarak bulunduğu yerlerin, mitinglerin güvenliğinin daha etkin sağlanması gerekir. Giriş çıkışlarda daha dikkatli olunmalıdır" çağrısında bulundu.
KAYA: KÜRT HALKINI DA AŞAN BİR KATLİAM
HDP Milletvekili Hüda Kaya, katliama uğrayan gençlerin yeni yaşam için mücadele ettiklerine dikkat çekerek, "Sözlerin tükendiği, kelimelerin manasını kaybettiği anları yaşıyoruz. Yıllardır bölgeyi, şehirleri kana bulayan; vahşet yaşatan çevrelere karşı bir şehir halkının kendi toprağında barış içinde yeni yaşam kurabilmesi için girişim başlatıldı. Saldırıya uğrayan halkların biraz daha nefes alabilmesi için Türkiye'nin her yerinden yola çıkan gençler bir girişim başlatıyor. Kobanê'ye gidip enkaza dönüşen şehri yaşanabilir hale getirmek için inşa planıyla ortaya çıkıyorlar. En masumane, en insani, en vicdani şekilde yola çıkıyorlar ve yine en masum şekilde basın açıklaması yapıyorlar" dedi.
Kaya, hayatı kolaylaştırmak için yola çıkan insanlara vahşice saldırıldığını söyleyerek, şöyle devam etti: "Kürt halkını da aşan bir saldırı oldu. Çünkü Kobanê bütün halkların, inançların kaynaştığı, kanlarının birbirine karıştığı direniş toprağı oldu. Dindarı, ateisti, Alevisi, Kürdü, Türkü, Ermenisi; genci, yaşlısı, kadını; hepsi omuz omuza direndiler, ezilen halklar için canlarını verdiler. Gençlerin girişimi de onların hatıralarına sahip çıkmak, yollarını takip etmek için başlamıştı."
Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP hükümetine seslenen Kaya, "Cumhurbaşkanı ve iktidar Suriye politikasından, Kürtlere karşı politikalarından derhal vazgeçmelidir. Bu politikaların ne kadar vahim olduğunu görmelidir. Bölge kan revan oldu; Türkiye topraklarına da taşınır oldu. Sınıra bakıyorsunuz, tek bir tane IŞİD mensubunun vurulduğunu, infaz edildiğini, yakalandığını göremiyorsunuz ama Kürtler katlediliyor" diye konuştu.
'ERDOĞAN VE AKP KATLİAMA ZEMİN HAZIRLADI'
Erdoğan ve hükümetin DAİŞ ile işbirliğini reddetmesinin bir anlamı kalmadığını dile getiren Kaya, şunları ifade etti: "Hükümetin, Erdoğan'ın bugünkü saldırı ortamını, nefret ortamını oluşturan pratik ve söylemleri bu saldırıya zemin olmuştur. Bizler barışı ayakta tutmaya çalışırken, insanlarımız 7 Haziran öncesi ve sonrasında bütün bedellerine, acılarına rağmen 'barış süreci'ni sekteye uğratmamak için acılarını yutkunmasına rağmen her yerde öldürülüyorlar. Cudi'de, diğer bölgelerde, dağlarda insanlar, hayvanlar, ormanlar yok ediliyor. Böylesine vahşet yaşanırken, arkasından barış girişimine karşı da katliam gerçekleştirildi."
Kaya, "Ateş, tutuşturanları da yakacaktır" uyarısında bulunarak, hükümetin derhal savaş politikasını sona erdirmesini istedi.
Katliamın aynı zamanda halkların bir araya gelmesine dönük bir saldırı niteliği taşıdığına vurgu yapan Kaya, ancak katliamcıların hedeflerine ulaşamayacağını söyledi.
'ÖZ SAVUNMA GEREKLİ'
Halkın öz savunmada bulunmasının meşru olduğunu da sözlerine ekleyen Kaya, "Kimlerin işbirlikçi, kimlerin bu katliamlara zemin hazırlayan olduğunu biliyoruz. Halkımızın her birimi kendi öz güvenliklerini, savunmalarını, tedbirlerini almak durumundadır. Tepkimizi, direnişimizi ortaya koyacağız" dedi.