Bu mekapları hatırladınız mı?

Bu mekapları hatırladınız mı? Şu anda bir kere daha destan yazmak için Cenga Heftanîn'de işgalcilere öncülük eden ciğeri beş para etmeyen, kontralaşan kalleş Kürtlere karşı, gözü kan, yüreği pas, ruhu katil olan Türk ordusuna karşı savaşıyorlar.

Bu mekapları hatırladınız mı? Bu mekapların sahiplerini hatırladınız mı?  Halkların kurtuluşu için gözünü kırpmadan ölümü öldürmeye giden yiğitlerin mekaplarını hatırladınız mı? Hiçbir mevsim koşulunu göz önüne getirmeden, hiç kaygı gütmeden, hiçbir hesap peşinde olmadan, sadece Kürdistan halkına değil, ezilen ve sömürülen, özgürlük isteyen tüm halklara koşan kişileri... Onları hatırlayın! Kimse kadınları toplumun yarısından bile saymazken, çıkıp; “kadın özgürleşmeden toplum da özgür değildir” deyip herkesi gaflet uykusundan uyandırandı onlar. Onları siyah peçelere büründürüp, pazarlarda satan zalimlerin elini kıranları hatırladınız mı? DAİŞ saldırdığında Kerkük’e, Şengal’e, Kobanê’ye, Hewlêr’e gidip tekrar başarıyla dağlarına dönenleri hatırladınız mı? Çocuklar, canlı canlı kılıçların keskinliğiyle öldürülürken, anaların imdadına yetişenleri hatırladınız mı? Mesele bir halkın kurtuluşuysa; susadığına bakmadan, acıktığına bakmadan, yorulduğuna bakmadan, uykusuz kaldığına bakmadan yürüyenleri, hatta koşanları hatırladınız mı?

KİMİN YOLDAŞLARI ONLAR?

Ucuz yaşamın kirliliği dayatıldığında bedenini açlığa yatırıp, şerefli ölümü seçip, ölüme saldıranların yoldaşları onlar; faşist, işgalci Türk devletinin Eruh'taki bir karakolunu 7 dakika içerisinde talan eden Mahsum Korkmaz’ın savaşçıları.

“PKK tıkandı” dediklerinde Dersim’in Cumhuriyet Meydanı'nda yepyeni bir taktikle faşizmi kül eden Zeynep Kınacı’nın savaşçıları onlar. İran'da tecavüz edeni öldürerek öz savunmasını yapan ve istihbarat üyelerini teşhir ettiği için idam edilen Reyhan Jabbari için, yanına yaklaşıp kendisine tecavüz edileceğini hissedince kendini binadan atan Ferinaz Xwesravani için, özgür bir Kürdistan istiyor diye yıllardır İran zindanında tutulan Zeynep Celaliyan için özgürlük savaşı verenlerdir onlar. Özgecan Aslan, faşist bir devletin erkekleri tarafından parçalara ayrılıp ormana atıldığında Türkiye halkından önce “Özgecan'ın intikâmı alınmalı” diyen bir Özgürlük Hareketi'nin militanları onlar. Kerbela'da özgürlük için başını veren Hz. Hüseyin’e sahip çıkanların, daha gencecikken idam edilmek için faşist bir hükümetin eliyle yaşı büyütülen ve şafağı görmeden idam edilen Erdal Eren’in hak arayışçıları onlar. "İntikâm, Kürt namusuna sürülen lekeyi temizlemek için intikâm” deyip, Kürdistan’ın onurlu gençliğine vasiyet bırakan Nuri Dersimi’nin, “Ben size teslim olmam" deyip, kendini köprüden sulara atan Rindexan’ın torunlarıdır onlar. “Benim komutanım Beritan’dır, ben de onun gibi size teslim olmayacağım” deyip, teslim olmamak için kendini Heftanîn’in kayalıklarından atan Rüstem Cudi’nin yoldaşları onlar.

Bence hatırlayın. Hatırlayın; çünkü evrenin kalbi tam da onlarda atıyor.  Varlığı yoksa yaprağın bile kıpırdayamadığı PKK'nin özgür yaşam arayıcısı onlar.  Halkın savunma gücü olan HPG ve YJA Star gerillaları onlar.

HER ŞEY TÜKENİRKEN, ANLAM SAVAŞI YÜRÜTÜYORLAR

Her şeyin anlamsızlaştığı bir çağda hâlâ her şeyin ilk halini yaşatmaya, anlamı tekrar yaratmaya, hissi tekrar yaratmaya yemin ettikleri için savaşıyorlar. Bir daha hiçbir kadın, hiçbir avukat bu ülkenin  rezil zindanlarında ölüm oruçlarında Ebru Timtik gibi ölmesin diye savaşıyorlar.

Ortadoğu'da zalimliğin tahtı kurulmasın diye savaşıyorlar. Benim için, sizin için, bizim için, herkes için savaşıyorlar. Gerillanın yüreğinde evren, evrenin yüreğinde gerilla yatıyor. Ve şu anda bir kere daha destan yazmak için Cenga Heftanîn'de işgalcilere öncülük eden ciğeri beş para etmeyen, kontralaşan kalleş Kürtlere karşı, gözü kan, yüreği pas, ruhu katil olan Türk ordusuna karşı savaşıyorlar.

Anlamsızlaşan, hissizleşen, duygusuzlaşan, düşüncesizleşen, kirlenen bu dünyanın her şeye rağmen kurtarılması gerektiğine inanıp, "başka bir yaşam mümkündür" deyip, evrenin var olan anlamsızlığına karşı bile anlam savaşı açan Cenga Heftanîn’de savaşan gerillalardır onlar. İşte bu yüzden evrenin kalbi bu makapların sahiplerinin ayak bastığı yerde atıyor. Evrenin kalbini dinlemek istiyorsanız yönünüz Heftanîn olsun. Çünkü şu anda evrenin kalbi Heftanîn!