'Çarmıha gerilme son bulmazsa, Türkiye ikinci Suriye olacaktır'

KCK Genel Başkanlık Konseyi: Önder Apo'nun güvenliği, sağlığı ve özgürlüğü biz Kürt halkı ve özgürlük savaşçılarının kırmızı çizgisidir, bu çarmıha gerilme halini son bulmazsa, Türkiye ikinci Suriye olacaktır.

KCK Genel Başkanlık Konseyi, “Önder Apo ve Kürt halkına yönelik gerçekleşen uluslararası komplonun yıldönümünde, komploda yer alan tüm güçleri kınıyor, lanetliyoruz. 'Güneşimizi Karartamazsınız' sloganı ile fedai eylem gerçekleştiren arkadaşlarımızın şahsında şehit düşen tüm arkadaşların anıları önünde saygıyla eğiliyor, intikam yeminimizi yineliyoruz” diye belirtti.

Uluslararası komplonun üstünden 17 yıl geçtiğini hatırlatan Genel Başkanlık Konseyi, “Komplocu güçler İngiltere, ABD, İsrail ve işbirlikçileri, Önder Apo şahsında bir daha hak mücadelesi veremeyeceği düzeyde Kürt halkına ölümcül darbeyi vurmak istedi. Önder Apo şahsında 17 yıldır Kürt halkına karşı kirli bir savaş yürütülüyor. Milyonlarca Kürdün iradesi İmralı sistemin de sistematik işkence ile karşı karşıya.

ÖNDER APO’NUN GÜVENLİĞİ SAĞLIĞI VE ÖZGÜRLÜĞÜ KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR

Aradan geçen 17 yıl içinde ortaya konulan tüm çabalar, Önder Apo'nun iradesini kırma ve teslim almaya dönük gelişti. Ancak Önder Apo komployu boşa çıkarma ve İmralı çarmıhını yıkmak için eşsiz mücadele verdi. Onurlu duruşu ve düşüncesi ile insanlığa yeni yaşamın kapısını araladı. AKP faşizmi, aynı amaçla Önder Apo'ya üzerindeki tecridi ağırlaştırmıştır. 9 aydır ağırlaştırılmış tecrit koşullarında tutulan Önder Apo'nun güvenlik ve sağlığı ciddi tehdit altındadır. 9 aydır aile ile görüştürülmeyen Önder Apo, yıllardır avukatlarını ile görüşme gerçekleştiremiyor. En son yanındaki tutukluları korsanvari bir şekilde başka yere naklederek, onlara görüş yasağı getirildi. AKP'nin bu yaptırımları ile komplonun yeni bir düzeye ulaştığını ve bunun da tehlikeli olduğunu belirtebiliriz. Durumun böyle devam etmesi savaşın daha da kızışacağını ve kaosun tüm Türkiye alanın yayılacağını gösteriyor. Önder Apo'ya yönelik bu yaklaşımın devam etmesi, kimsenin önünü alamayacağı felaketlerin meydana geleceği anlamına gelecektir. Dolayısıyla AKP ve Türk devletini yetkilileri uyararak, Önder Apo'nun güvenliği, sağlığı ve özgürlüğü biz Kürt halkı ve özgürlük savaşçılarının kırmızı çizgisidir, bu çarmıha gerilme halini son bulmazsa, Türkiye ikinci Suriye olacaktır, bununda sorumlusu AKP ve Erdoğandır diyoruz” dedi.

KÜRT HALKINA

KCK Genel Başkanlık Konseyi açıklamasında devamla şu hususlara dikkat çekildi:

“Önder Apo 17 yıldır, Kürt halkının özgürlüğü ve onuru için, şiddetin her türlüsüne karşı onur mücadelesini yürütüyor. Ancak şunu hepimizi çok iyi biliyoruz; Tutuklu olan sadece Önder Apo değildir. Önder Apo şahsında tüm Kürt halkı tutuklu, ağır tecrit altında ve soykırım ile yüz yüze bırakılmış durumda. AKP faşizminin bugün Cizre, Sur ve Silopi de yürüttüğü savaşın on kat şiddetlisini İmralı'da yürütülüyor. 9 aydır Önder Apo'dan hiçbir bilgi alamıyoruz. Güvenlik ve sağlık durumuna ilişkin ciddi kaygılarımız var. Dolayısıyla bizim kıyameti kopararak, onları bu yaptıklarından pişman etmeliyiz. Kürt halkı, özellikle gençlik ve kadınlar bulunduğu her yerde eylem ve duruşu ile dünyayı sarsmalıdır. Nasıl ki 1999 yılında dünyayı sarsarak Önderliğimize sahip çıktı, aynı ruh ile şimdi de mücadelemizi yükseltmeliyiz.

DEMOKRASİ VE BARIŞ YANLILARINA

Önder Apo sadece Kürt sorununun çözüm garantisi değildir, aynı zamanda Türkiye barışı ve demokrasinin de garantisidir. Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü için Önder Apo büyük fedakarlıklar ile 17 yıl çaba sarf etti. Halkların birliği ile kadın özgürlüğü yolunda, en amansız koşullarda İmralı’yı hakikatin meydanı haline getirdi. Barış ve halkların birliği isteniyor ise, bunun yolu İmralı sisteminin yerle bir edilmesidir. Gelin el ele vererek, Türkiye’yi bu insanlık suçundan kurtaralım.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İLE CPT'YE

Tüm bu insanlık dışı uygulamalara karşı dünya ve kendisini adalet kurumu olarak görenler 3 maymunu oynuyor. Ucuz çıkarları uğruna bir halkın iradesini çiğneyerek, görmezden geliyorlar. Tüm dünyanın, İmralı sisteminin Guantanamo cezaevinin bir parçası olduğunu bilmelidir. Bu sistemi kabul etme ve sessiz kalma, insanlık suçudur. Her şeyden önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve CPT bunda sorumludur. Dolasıyla başta bu kurumlar olmak üzere tüm insan hakları kurum kuruluşlarını sorumluluğa davet diyor, derhal İmralı’ya heyet göndermeye ve bu insanlık suçunu sonlandırmaya çağırıyoruz. İmralı bugün çarmıha gerilen insanlığa herkesin sahip çıkması gerektiğini belirtiyoruz.”