Türk devletinin Güney Kürdistan ve Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetimi'ne saldırıları devam ediyor. Kürt halkı ise dört parça Kürdistan'da ulusal birliğin sağlanmasını istiyor. Özellikle Kuzey Kürdistan'da dönem dönem gündeme gelen ve toplantıların yapıldığı ulusal birlik çabaları, son zamanlarda tekrar gündem olmaya başladı. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Amed İl Eşbaşkanı Mehmet Bakır, ulusal birliğin neden sağlanamadığı ve Türk devletinin Güney Kürdistan'daki işgali ile ilgili ANF'ye konuştu.

Bakır, uluslararası güçler ve yerel işbirlikçilerinin Kasr-ı Şirin Antlaşması'ndan beri bu halkın bir araya gelmemesi için adeta kıyasıya mücadele içinde olduklarını belirterek, “Kürtler, son 30-40 yıldır bir aydınlama çağı yaşıyor. Aslında Kürtler kendi değerleriyle yeniden buluşuyor. Bu da birilerini rahatsız ediyor. Çünkü bu, birilerinin hegemonik planlarını bozuyor. Ortadoğu ve dünyanın diğer coğrafyalarında yaşayan Kürtlerin bir statü sahibi olmak için verdikleri mücadeleyi engellemek adına müthiş bir çaba içerisindeler. Zira Kürtlerin statü elde etmeleri, onların hegemonyalarının sonu olacaktır" dedi.

BİRLİK SİNERJİSİ TÜM KÜRTLERİ ETKİLİYOR

Kürt halkının ulusal birliği yakalamak için çaba sarf ettiğini belirten Bakır, şöyle devam etti: “Kuzey Kürdistan'da ulusal birliğin sağlanması için defalarca toplantı, konferans ve kongreler yapıldı. Bu çalışmalarda esasında çok iyi başarılar da elde edilmişti ama nihayetinde bunu hazmedemeyen hegemon güçler, birilerini kaşıyarak tüm çabalara taş koymaya çalıştı. Bu çıkar amaçlı çabalar, maalesef bir nebze de sonuç vermiş gibi görünüyor. Çünkü Kuzey Kürdistan'daki Kürtlerin son zamanlarda istenilen düzeyde olmasa bile bir ittifakı var. Bu da Kürtlerde bir sinerji yaratıyor. Bu sinerji diğer parçalardaki Kürtleri de etkiliyor.”

ULUSAL BİRLİK BALTALANMAK İSTENİYOR

Güney Kürdistan hükümetinin Türkiye'deki iktidar partisi ile hareket etmemesi gerektiğini kaydeden Bakır, “Son dönemlerdeki saldırılara baktığımızda, sadece askeri güçleri hedef almıyor. Sivillere de zarar veriyor. Onların yerleşim alanları bombalanıyor ve insanlar yaşamlarını yitiriyor. Yine oradaki köyler boşaltılıyor ve köylüler koruculaştırılmak isteniyor. Aslında bunları yaparak bir yandan da ulusal birlik baltalanmak isteniyor. KDP’ye de sesleniyoruz; ulusal birliğin sağlanması için bir tohum atılmış, gelin bu tohumu beraber yeşertelim."