Gever halkı ablukayı aştı, işgale karşı yürüdü

Gever’de ablukaya rağmen "Savaşa ve işgale hayır" şiarıyla yürüyüş düzenlendi. Adana’da da “Rojava Devrimi’ni savunacağız” mesajı verildi.

Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP), öncülüğünde Colemêrg’in Gever ilçesinde "Savaşa ve İşgale Hayır" şiarıyla yürüyüş düzenledi. DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, HDP milletvekillerinin de katıldığı yürüyüşte polis basın açıklamasının yapılmasına engel olmaya çalıştı.

Cengiz Topel Caddesi’nde polis tarafından ablukaya alınan halk, Hakkari Valiliğinin 15 günde bir aldığı “eylem ve etkinlik” yasağını gerekçe gösterilerek engellenmek istendi. Bir süre sonra polis engeline tepki gösteren kitle, “Jin, jiyan,azadî” sloganıyla ablukayı kırarak, HDP Gever ilçe örgütü binasına doğru yürüyüşe geçti. Yapılan yürüyüş ilçe örgütü binası önünde son buldu.
Colemêrg’ten Gever’e yürüyüş için yola çıkan yüzlerce partili ise polisler tarafından Depin polis kontrol noktasında engellendi. Yapılan engelleme üzerine kitle burada bir açıklama yaptı. HDP Ağrı Milletvekili Abdullah Koç, kanuna aykırı olarak yıllardır kente “eylem ve etkinlik” yasaklarıyla halkın demokratik taleplerinin engellendiğini belirterek, “AKP-MHP iktidarı bu yasaklarla Türkiye’yi çıkmaza soktu. Bu uygulamaları kabul etmiyoruz. Anayasa iktidar tarafından rafa kaldırılmış durumda. Türkiye’de 40 yıldır savaş süreci yaşanıyor. Ancak bu savaşı süreci yaşanan sorunu çözmüyor. Dolayısıyla biz savaş değil barış istiyoruz. Bir barış sürecinin yaşanmasını istiyoruz” dedi.

 
ADANA

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Adana İl Meclisi, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana İl Örgütü ve Birleşik Mücadele Güçleri (BMG), basın toplantısı düzenledi.
HDP il binasında yapılan toplantıya kentteki siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. Ortak basın metnini okuyan BMG üyesi Barış Kaya, AKP-MHP ittifakının seçim startını savaş uçaklarının bombardımanıyla verdiğini belirterek, Kürt halkı ve kazanımlarına yönelik işgal savaşının başlatıldığını söyledi. Kaya, "Açıkça söyleyebiliriz ki, devlet eliyle çeteler tarafından örgütlenen Taksim saldırısının amacı da geniş kitlelerde korku ve panik yaratmak, bunun üzerinden Kürt düşmanlığı ve şovenizmi büyüterek, işgal saldırıları için uygun ortam hazırlamaktı. Baştan sona devlet tarafından planlanan ve yürürlüğe konulan bir kumpas dizisiyle karşı karşıya olduğumuz bilinmelidir. İktidar, Irak Kurdistanı’nda yürüttüğü operasyonlarla ilerleyemeyeceğini ve bir şey elde edemeyeceğini anlayınca; uğradığı hezimeti unutturmak ve seçim arifesinde bir başarı hikayesi yazmak için şimdi bir kez daha savaşa ve işgale yatırım ve hazırlık yapmaktadır. Ekonomik ve siyasal alanda çelişkiler derinleştikçe devleti yönetenlerin her zaman olduğu gibi yaptığı ilk şey; halkın gerçek sorunlarıyla ilgilenmesini engellemek, militarist, ırkçı-gerici propagandaya yönelmek olmuştur. Savaş ve işgal saldırıları da iktidar tarafından bilinçli bir şekilde geliştiriliyor" dedi.
İktidarın, DAİŞ vahşetine karşı zaferin simgesi olan Kobanê’ye saldırarak nasıl bir zihniyete sahip olduğunu gösterdiğini ifade eden Kaya, Kobanê’de DAİŞ’e karşı mücadele edenlerin mirasçıları olarak saldırılara izin vermeyeceklerini, Rojava Devrimi’ni savunacaklarını vurguladı.